Üstün İnanç ağabey de sırlanmış.

Yunus Emre ALTUNTAŞ

Milletimizin değerlerini yaşatan eserlere imza attı. Hakkı ödenmez. Mekanı cennet makamı âli olsun inş. Zor zamanlarda çok güzel işler yaptı.

&&&

Üstün İnanç ağabey Üstad Necip Fazıl ile tanışmasını şöyle anlatmıştı:

"Arkadaşımın elinde benim şiir vardı, Üstad onu gördü ve şair misin diye sordu? Şair arkadaşım konuşuyor tabii ben çömezim o zaman. Sonra ikimizi evine davet etti. Arkadaşım ateistti ben de komünisttim neyse sözleştiğimiz gün gittik, soğuk bir gündü Selamiçeşme'de eski bir köşke gittik. Necip Fazıl Kısakürek bir anlatmaya başladı; Fransız edebiyatından, sonra İngiliz edebiyatından daha sonra Osmanlı edebiyatından. Evden çıkarken bana 'Sizinle konuşamadık' dedi. 'Üstadım bundan sonra çok görüşürüz' dedim. 'Kapıdan kovsanız, pencereden girerim. Pencereden kovarsanız, kapıdan girerim.' dedim. Güldü. 'O vakit sizin için bir pencere bir de kapı yaptırırız.' dedi. Ondan beridir ben onun azad kabul etmez kölesiyim. Eve dönünce bütün şiirlerimi yaktım."

İnanç, o devrin kültür ocağı Marmara Kıraathanesi'nden de bahsederek, "Oraya gidenler diploma olmadan, icazet almadan kendi kendisini mezun ederdi. Çünkü dönemin bütün profesörleri, asistanları ya da edebiyatçıları şairleri orada takılırdı. Karagümrük şeyhi Muzaffer Ozak da gelirdi çok değerli bir zat idi, hürmet ederdik. Çok hoş sohbet bir insandı. Bir gün yine kalabalık bir gruba konuşurken; 'Yav çok param olsa, bunların hepsini Necip Fazıl'a versem.' dedi. Muridlerden biri 'Efendim, kumarbazmış diyorlar' dedi. Hazret hiç şeyini bozmadı; ' İyi ki söyledin neredeyse unutuyordum. Ona Monte Carlo'nun en kuvvetli kumarhanesini getirirdim.' dedi. 'Bütün bunları ne için yapardım biliyor musunuz?' diye sordu. 'Yaptıklarıyla öyle hizmet etmiştir ki hala onun yaptıklarını karşılayamazdım.' dedi." şeklinde konuşmuştu.

Kısakürek'in "Zindandan Mehmed'e Mektup" şiirini hapishanede yazdığına değinerek, "Onu Aydınlar Ocağına gönderdi. O gün ağlaya ağlaya okudular. Sonrasında da tüm gençlerinde ağzındaydı o şiir. Necip Fazıl'ın arkadaşı Muhsin Ertuğrul duymuş; 'Benim için bir tiyatro eseri yazar mısın?' demiş. Sonra 'Reis Bey' ortaya çıkmıştı işte." demişti...

Ruhu şad olsun.

ÜSTÜN İNANÇ KİMDİR?

Gazeteci, yazar, senarist, aktör. 6 Ocak 1937 tarihinde İstanbul’da doğdu. Temel eğitimini Nahiye Müdürü olan babası Hasan Fehmi Bey’in görevi dolayısıyla bulunduğu İzmir’in Kirazlı ilçesinde tamamladı. Üstün İnanç, daha sonra İstanbul’a geldi. İstanbul Erkek Lisesi’nden sonra girdiği Basın Yayın ve Gazetecilik Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.

İlk yazıları Yelken, Durum, Sanatkâr ve Büyük Doğu dergilerinde yayımlandı. Daha sonra başka dergilerde de göründü. 1956 yılında Tercüman gazetesinde stajyer muhabir olarak çalışmaya başladı. Bâbıâli’de Sabah, Bugün, Hergün, Son Havadis, Tercüman, Zaman ve Yeni İstanbul gazetelerinde çalıştı. Babıâli’de Sabah gazetesi ile diğer birçok gazetede üst düzey yöneticilik yaptı ve fıkra muharriri olarak okuyucularına hitap etti. Çağrı Reklam Ajansı’nı kurdu ve Genel Müdürü oldu.

Üstün İnanç, ilerleyen yıllarda tiyatro ve sinema eserlerine de yöneldi. Sinema dünyasına yönetmen Erdoğan Tokatlı ile başladı. Asistanlığını yaptı ve Son Kuşlar filminin senaryo grubunda yer aldı. Edebiyat ve sinema dünyasından Kemal Tahir, Tarık Buğra, Metin Erksan, Ayşe Şasa, Halit Refiğ, Atıf Yılmaz, Yücel Çakmaklı ile dostluğu vardı. Kendisini “Büyük Doğucu” olarak kabul eden yazar, üstat Necip Fazıl Kısakürek’in yakınında bulundu, onunla sık sık görüştü. Meşhur Marmara Kıraathanesi’nin en sıkı müdavimlerinden oldu. 1977 yılında MTTB’de “Milli Sinema Açık Oturumu”nu yönetti. Bu önemli toplantıya o dönemin sinema ustalarından Halit Refiğ, Salih Diriklik, Metin Erksan, Atıf Yılmaz, Yücel Çakmaklı ve Ayşe Şasa konuşmacı olarak katıldı.

Necip Fazıl Kısakürek’in eseri Sultan Abdülhamid Han’a prolog yazdı. Eser, 1967-1969 yılları arasında Türkiye’nin birçok şehrinde ve ilçesinde 519 defa sahnelendi. Ergun Göze’nin kaleme aldığı “Çar Tabancası”nda ‘Çar’ rolünü oynadı. Yalçın Akçay’ın yönettiği oyunda başrolde Şeyh Şâmil’i Abdullah Kars temsil ediyordu. Oyun Anadolu’da turneye çıktı, birçok yerde ilgiyle seyredildi.

Üstün İnanç’ın Yalnız Değilsiniz adlı romanından Mesut Uçakan’ın yönettiği aynı adlı film, Türkiye genelinde büyük bir ilgi uyandırdı. Bu filmin senaryosunu da kendisi kaleme aldı. “Kanayan Yara Bosna” filminin senaryosunu yazdı; bir dönem TGRT’de dramaturg olarak çalıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gösteri Sanatları Merkezi kuruculuğunu ve müdürlüğünü yapan Üstün İnanç, ‘oyunculuk’ ve ‘tiyatro yazarlığı’ bölümlerinde hocalık yaptı ve genç tiyatrocuları yetiştirdi. Bütün eserleri Mihrabad Yayınları tarafından neşredilecek olan Üstün İnanç’ın ilk olarak Yalnız Değilsiniz, Ayıp Uşakları ve Bir Kimlik Lütfen isimli nehir romanları yayımlanıyor. Tiyatro eserleri de toplu olarak yayımlanacak olan yazar, kültür, sanat ve edebiyat dünyasından tanıdığı şahsiyetlerle ilgili hatıralarını kaleme alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Harun Yöndem’in takdim ettiği “Zamanın Ruhu” başlıklı aylık kültür sohbetleri uzun yıllardan beri Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde büyük ilgi görüyor.

İstanbul Şehir Tiyatroları Repertuar Kurulu üyeliği de yapan yazar, İstanbul Fatih Çırçır’da oturuyor. Meryem Hanım’la evli olan Üstün İnanç’ın Ertuğrul (d. 1976) ve Emre (d. 1982) adlı iki oğlu bulunuyor. Sevilen ve sayılan bir münevver olan Üstün İnanç hakkında Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği, 29 Şubat 2009 tarihinde İstanbul’da bir saygı toplantısı düzenledi. Kendisine, 2011 ESKADER Üstün Hizmet Ödülü, 2012 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü, 2013 Türkiye Yazarlar Birliği Necip Fazıl Kısakürek Ödülü ve TBMM Kültüre Hizmet Ödülü verildi.

Tüm ifadeler:

3535