Ak Parti Konya Milletvekili Av. Hüsnü Tuna, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nde Faili Belli Meçhul Cinayetler ve Ergenekon adlı yeni kitabının tanıtımını yaptı. İmza ve söyleşi, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi bahçesinde geçen Cuma günü saat 21.30'da gerçekleştirildi.

Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, milletvekili olmadan önce de uzun yıllar benzer konuları gündemine almış, çeşitli karanlık davaların avukatlığını üstlenmiş ve duyarlığıyla Türkiye kamuoyundan da sürekli olarak takdir toplamış farklı bir isim. Bu çabaları vekil olduktan sonra da asla hız kesmedi. Türkiye'de kilit davalarda imzası var. Derin ilişkilerin, suçların önceden kime ya da kimlere yıkılacağının yıllardır Türkiye'de uygulanageldiğinin altını çizen Hüsnü Tuna, derin ilişkiler bağlamında bir Türkiye fotoğrafı okumasına girişti söyleşi boyunca. Bunun çerçevesini de kitabından çeşitli örneklerle okuruna anlattı. Kısa bir konuşmaydı Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesindeki konuşması. Kısa ve dolu bir konuşma...

İpliklerini pazara çıkarıyor

Yazarlar Birliği Şubesi muhibbinin konuyla ilgili oluşları ve katılımın yüksek oluşu da dikkate değerdi. Zaten millet olarak bu ülkede bir takım şeylerin değişmeye başlaması ve duyarlıkların artması atlanmaması gereken bir başka mevzu. Tezgahları hazırlayanların tezgahta işkenceyle bu ülkede kafalara kazınması, zoraki inandırılmış ya da inanmazsa başına geleceklerin hoş şeyler olmadığının toplumsal psikolojik açıdan milletin kanına kadar nüfuz ettirilmesinin, yıllardır devam eden bayağı çapraşık politik çıkarcılıkların halkı ezen bir demir yumruk gibi nasıl da hafızalara kazındığının belgelerini genel çizgilerle anlatmış Hüsnü Tuna Faili Belli Meçhul Cinayetler ve Ergenekon kitabında...

Örgütlerin bağımsız ve kendiliğinden yapılanışları değil de güdümlü tarihsel çıkışları ve ülkenin ana hatlarını tahrip etme eğilimlerini anlattı söyleşisinde Hüsnü Bey. Kökenleri uzun yıllara dayanan faili meçhullerin gerçekte belli olduğunun altı çizildi. Özellikle 80'li yıllardaki, halkın nazarında cinayetler, katliamlar, cana kıymalarla kendini haklı gösterme eğilimindeki statükonun nasıl da halkının kanını hiçe saydığı gözler önüne serilmekte...

İstanbul Üniversitesi olayları (16 Mart'ta 7 öğrencinin katledilişi ve faillerinin kolayca kayıplara karışması), '80 ihtilalinin gerçek yüzünün nasıl acımasız olduğu gerçeği, yapay sağcılık-solculuk olaylarının kime ya da kimlere yaradığı, kilit noktadaki ülke görevlilerinin ülke adına değil de kendi çıkar ve yandaşlarının hegemonyasının berkitilmesi meselelerinin anlatıldığı kitapta takip edilmiş dava dosyalarının sonuç vermediği ya da kısa yoldan davaların üstünün nasıl örtüldüğü güncel ve akıcı bir dille anlatılmış.

İlginç bazı örnekler şunlardı Hüsnü Bey'in konuşmasında:

PKK'nın 1980 öncesi kuruluşu ve 12 Eylül darbesinde bu örgütün darbeden uzak tutularak yara almamasının sağlanması. Öcalan'ın Suriye'ye itina ile çıkarılışı. Ve o yıllarda siyasal öğrencisi olan birinin yargılandığı bir davadan "bizim elemanlardan" ifadesiyle mahkemece tutuklanmadan serbest bırakılışı...

Sivas olaylarında bütün maktullerin yangında yanarak ya da dumandan boğularak öldüklerinin anlatılmasına karşın içlerinden dört tanesinin çene ve boyunlarından kurşunlanarak öldürüldüğünün kimsenin hâlâ gündeminde olmaması meselesi. Ve olayın faturasının olduğundan farklı cenah ve anlayış kesimlerine maledilmesi...

MİT'in, haberi olduğu meseleleri sadece "önceden bilgi verdik" şeklinde geçiştirdiği olaylar ve bu olayların akabinde cereyan ettirilen toplumsal infiale neden olabilecek olaylar arasındaki manidar ilişkiler...

Türedi örgütlerin anlık kaoslar için kullanılarak sonradan yok oluvermeleri ya da...

Bu ve benzeri yüzlerce örneğin yer verildiği Faili Belli Meçhul Cinayetler'in, bir çatı örgüt olan Ergenekon ile ilişkisinin örneklerle, dava dosyaları ve çeşitli belgelerle desteklenmesi farklı ve ufuk açıcı bir çalışma olduğunu gösteriyor doğrusu.

Samimi tavrı elini güçlendiriyor

Hüsnü Bey'in benzer çalışmaları çoğaltması gerekir kanaatimizce. Çünkü bu ülkede uzun süredir menfaatsiz, çıkar ilişkisiz davalara bakması ve ulvîliğe adanmış tavrı inandırıcılığına ve samimiyetine katkı sağlıyor. Bu samimiyet ve ulvî düşünce tavrı Hüsnü Bey'in, benzer çalışmalarda elini güçlendirici bir unsur.

Kitap Karatay Akademi Yayınlarınca basılmış. Yayıncı da doğrusu kitabın baskı ve estetik kalitesine özen göstermiş görünüyor. Bundan sonra Hüsnü Bey'in yayınlayacağı çalışmaları beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bu tavırlı araştırmacılığını sürekli zinde görmeyi isteğimiz Hüsnü Bey'in yolu açık olsun diyoruz. Kurtlarla dans zor zira...

http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=4437