Hüzeyme Yeşim Koçak... Roman, öykü, deneme kitaplarıyla adından söz ettiren, edebiyat dünyamıza adını yazdıran çalışkan ve üretken bir kardeşimiz...

Muhterem yazarın Allah yolunu açık etsin...

Geçtiğimiz günlerde TYB Konya Şubesi'nin Kulesite'de düzenlediği Yazarlar Buluşması adı altındaki imza gününde aramızda olmayışı bende bir ukde olmuştu.

Ertesi akşam telefona sarılıp işin gerçek yüzünü öğrenmek istedim. O her zamanki mütevazı ve nazik tavrıyla bir yarışma vesilesiyle kazandığı ödülü almak için Ankara'da olduğunu ve Yazarlar Buluşması'na katılamadığını ifade etmişti.

Hüzeyme Hanım'ın SARILMAK adlı yeni romanı idi, sözünü ettiği eser. İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) ve AKÇAĞ yayınevi tarafından geçtiğimiz yıl düzenlenen roman hikaye ve şiir yarışmasında 300 eser arasında birinci olmuş.

Her eseri akıcı ve inandırıcı bir üslupla kaleme alınmış, her romanı ve hikayesi birinciliklere layıktır, O'nun. Juri isabet etmiş, Koçak'ın hakkını teslim etmiş. Biz de hayırlı uğurlu olsun diyelim.

Yazar, "Sarılmak" adlı kıymetli kitabını TYB bahçesinde bir programdan evvel elime tutuşturuverdi. Hemen daha orada okumaya başladım. Acaba birincilik alan kitabın içeriği nedir diye. Ne yalan söyleyeyim kitabı; gerek konusu, gerekse üslubu ile dantel gibi işlemiş. Hak ettiği ödülü de almış. Kalemine ve gönlüne sağlık muhterem kardeşim, yolun açık olsun.

Ne kadar da insani bir eylem... Adı: Sarılmak...

Sarılmak işte... Bir insanın sevilme ihtiyacını en kolay ve en güzel biçimde karşılayandır.

Günlük yapılan bir şeymiş gibi görünse de; hakkında birkaç saniye düşününce, en son çok sevdiğiniz ya da özlediğiniz birine içinizden gelerek sarılmış olmanızın üzerinden uzun zaman geçmiş olabilir.

Sevgi, aşk, hoşlanmak gibi duyguları bir kenara bırakırsak, bazen insanın ihtiyacı olan tek korunaklı alandır... Çünkü sağ yanımızda kalp yoktur ve orası hep boştur... Sarılınca sağ tarafını sevdiğimizin, dostumuzun kalbi doldurur...

İlişkileri veya sevilen kişileri en vazgeçilmez kılan şey, sarılmak değil midir?

Ve herkes sarılmak için uygun değildir, bazı insanlar sarılınmak için doğmuştur, tüm içinizdeki sıkıntıyı alabilecek ender bir güçleri vardır bu insanların. Bazen en yakın dostunuz olur, bazen sadece bir arkadaş ve eğer şanslıysanız sevdiğiniz.

Kitapların 'arka kapak yazıları'na bayılırım. Tam 12'den vururlar da ondan... Şu satırlar da bu kitaptan:

"SARILMAK; çetin sancılı bir süreçle karşı karşıya kalan bir ailenin hayata tutunma,yaşama savaşından kesitler. Bir yolculuk, direniş ve 'insanlaşma' davasının romanı...

Gönlü işleyen nakkaşlar; sarmaşıklar;muhabbetin gerçeğinde seyre dalanlar...Ki Aşk da bir sema gülüşü olduğu kadar ; bir 'Sar(ıl)mak' eylemi değil midir? Geçmişten derinden süzülüp gelen, zamanı aşan bir keşif hikayesi... Okuyunca olayların derinliklerinde kaybolacaksınız. Başka söze gerek yok sanırım..."

Evet başka söze gerek yok...

Her şeyden önemlisi... Sarılmak için özlemek lazım, özlemek için zaman... Zamanı olanlar için okumak en iyisi...

"Yeni eserler bekliyoruz" dileği ve "Allah kaleminize kuvvet versin" niyazıyla...

***

İKİ: SIZAK

Aynı gün TYB bahçesinde misafirlere hediye edilen bir başka kitap... SIZAK... Yazarını bizim Şaban işaret etti de tanışmak nasip oldu. Ben kitabı şöyle arkalı önlü karıştırıp baktım hiçbir önsöz ve açıklama yoktu, yazarın biyografisine de rastlamadım. Ve o mütevazi kardeşimizin ismi Yakup Çak imiş... Yanına varıp selam verdim, eserinden dolayı kendisini tebrik ettim... Biyografisini neden koymadığını sordum... "İsmail hocam, biyografimi koymadım. Çünkü insanlar markaya çok önem veriyorlar... Ben bir marka değilim. Gerek okuyucularım, gerekse siz ağabeylerim bu eserimi okuyup değerlendirsin... Ben isim ve şöhret peşinde değilim" dedi.

Hafifçe gülümsemesi, tevazusundandı. Tevazusunu koruyana ne mutlu.

Kitabı henüz okuma fırsatım olmadı ama göz gezdirdiğim kadarı ile içeriği çok hoş bir roman olduğu anlaşılıyor... Senin de gönlüne kalemine sağlık Yakup kardeşim. Allah hayırlı mübarek etsin... Bu tür yazılan eserler hem ülkemizin hem de Konyamız'ın, kültürümüzün güzel bir yansımasıdır. İnsanımızın gönül zenginliğidir. Ah birde bol okuyucu bulabilsek, çok daha mutlu olacağız... Selametle...

http://www.memleket.com.tr/author_article_detail.php?id=13657