Konya Milli Mücadelenin Temel Dayanağıdır

Konya Milli Mücadelenin Temel Dayanağıdır

TYB'de konuşan Yrd. Doç. Dr. Caner Arabacı: Konya, Cumhuriyet'in kurulmasında hem cephede hem de cephe gerisinde büyük rol oynamıştır. Türkiye Yazarlar...

A+A-

TYB'de konuşan Yrd. Doç. Dr. Caner Arabacı: Konya, Cumhuriyet'in kurulmasında hem cephede hem de cephe gerisinde büyük rol oynamıştır.

Türkiye Yazarlar Birliği Konya şubesinde Yrd. Doç. Dr. Caner Arabacı Milli Mücadelenin 90. yılı münasebetiyle 'Milli Mücadele Yıllarında Konya' konusunu işledi. Arabacı Türkiye'deki tarihçilik anlayışındaki çelişkilere dikkat çektikten sonra Milli Mücadele fikrinin Osmanlı Devletinin 1.Dünya Savaşında yenilmesi ihtimaline karşı bir ihtimal olarak başladığını ve Teşkilatı Mahsusa bünyesinde organize olarak doğduğunu söyledi. Konya'nın Milli Mücadeleye ciddi destek sağladığını ve mücadelenin belkemiğini teşkil ettiğini ilave etti. Arabacı, Halk Gazetesine göre Konya'dan Kurtuluş Savaşında yirmi altı bin kişinin şehit olduğunu bilgisini aktardı. Ayrıca demir yolu vasıtasıyla gelen hastaların tedavi edildiğini, milli ordunun silah, erzak ve giyim ihtiyaçlarını Konya'nın karşıladığını söyledi. Kadınların ve Konya basının da Milli Mücadelenin içinde yer aldığını ifade etti. Konya'nın Milli Mücadeleye desteğine rağmen mevzi bir olayın Konya isyanı gibi gösterilerek Konya'nın töhmet altında tutulduğunu ve Konya'ya haksızlık yapıldığını söyledi.
KONYA'NIN ŞEHİDİ: 26 BİN
Caner Arabacı, Konya'nın Millî Mücadelede, Cumhuriyetin kuruluş sürecinde bu vatanın kurtarılmasına, Cumhuriyetin kurulmasına çok güzel katkılarda bulunduğunu işaret ederek, "Atatürk'ün kurduğu "Halk Gazetesi"nin verdiği bilgiye göre 1923 Haziran'ında Konya'nın şehidi 26 bin'dir. Ve o dönemde şehrin nüfusu 53-54 bin civarındadır. Cumhuriyet kuruluş sürecinde en çok şehit veren bir vilayet olyarak tarihe kayıt düşmüştür. Ençok şehit veren vilayettir ama en çok da hakkı yenen bir vilayet olmuştur. Bir Delibaş olayı üç gün süren bir olay olmasına rağmen Konya'nın 90 yıl, 100 yıl suçlanmasının malzemesi yapılmıştır. Hâlbuki bizim halkımız bu olayı daha mantıklı değerlendirir ve olayı çıkaran şahısla sınırlandırarak "Delibaş Olayı" "Delibaş Vak'ası" der geçer. "Konya İsyânı" demez ve olayı benimsemez. Çünkü şehit veren bir halktır. Cumhuriyet sürecine omuz veren, vatansever bir halktır. Bütün Anadolu böyledir. Özellikle Konya'nın hakkı yenmiştir, bir menfi olayla irtibata geçilerek" dedi.
KONYA'NIN HAKKI YENDİ
Delibaş olayının oluş sürecine bakıldığında ilginç noktalar olduğunu ileri süren Arabacı şunları söyledi: Vali Haydar Vaner'in Binbaşı'lık rütbesi verdiği, kılınç taktığı ve Konya'ya her girişinde bando ile karşılayarak vilayet özel yemeği verdiği; dolayısıyla şımarttığı bir insandır Delibaş Mehmet Ağa... Ve Kuvây-ı Millîye hesabına asker toplamakla görevlidir. Böyle bir insanın yanlış bir hareketini bütün Konya insanının sanki Millî Mücadele'ye karşı çıkışı gibi değerlendirmek hem tarihî realiteye uygun değildir hem de bir hak yemedir. Konya, Cumhuriyet'in kurulmasında hem cephede hem de cephe gerisinde büyük rol oynamıştır. Ulaşımdan tutun da lojistik desteğe varıncaya kadar, sağlık hizmetleri de dahil merkezlik görevini yapmıştır. Bu nedenle Konya'nın Millî Mücadele'nin kazanılmasında, Cumhuriyet'in kurulmasında büyük rolü ve etkisi vardır.
ATATÜRK'ÜN 13 DEFA GELDİĞİ ŞEHİR
Tarihî kayıtlara göre Mustafa Kemal'in Konya'ya 13 defa geldiğini hatırlatan Arabacı, "İstanbul ile Ankara'yı hariç tutarsak hangi şehre resmî, karşılamalı, ağırlamalı, törenli 13 defa gitmiştir Mustafa Kemal? Gizlice gelip gittikleri bu sayıya dâhil değildir. Bir o kadar da gizlice özel otomobil ve tren ile gelip gitmiştir. Konya'yı bir cüzamlı şehir gibi, cezalandırılan şehir gibi göstererek bazı okullar Konya'dan nakledilmiş, bazı hizmetlerin gelmesi geciktirilmiştir. Konya yanlış bir algılamayla irtibatlandırılmıştır. Konya Milli Mücadele'de, Cumhuriyeti'in kurulmasında bütün Anadolu insanı gibi kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, yirmi altı bin şehidiyle ve bütün kurumlarıyla üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Buna tarihi şahit tutuyoruz" diye konuştu.
Program öncesinde Konya'nın yetiştirdiği Meddâh-ı Fâkir Yusuf Duru da bir gösteri yaparak geleneksel meddâhı canlandırdı. TYB bahçesinde ayrıca o dönemin Konya mahallî gazetelerinden örnekler sergilendi. Program sonunda TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu tarafından Doç.Dr. Caner Arabacı'ya teşekkür plaketi takdim edildi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.