Her şeyin başı sevgidir. Sevgiyle sunulan zehir bile bal gibi gelir. Sevgi âbidesi şahsiyetler hayata doğru yön verirler. Peygamberler, âlimler, arifler, mürşidler bu kabildendir. Anne ve babayı da bu gurupta mütalaa edebiliriz. Husûsiyetle anneler, beşiğe hükmeden ellerdir. Mazbut ve genel kabul görmüş değerlerle yoğrulmuş anneler, milletin en temel öğesidir. Ahlaklı ve erdemli bir neslin yetişmesinde kadının ölmez değerlerinin muhafazası şarttır. Fakat ahlaklı bir nesil için babanın desteği, ilgisi, görev ve sorumlulukları asla ihmal edilmemesi gereken bir gerçektir.
Gençlerimiz geleceğimizin ümit ışıklarıdır. Gençlerimiz keşfedilmemiş gizli hazinelerimizdir. Hazine mesâbesinde olan gençlerimiz bizim için pek değerlidir. Onlarla neler yapılamaz. En büyük yatırım gençlere yapılan yatırımdır. Onlara en güzeli ve en ideali sunmak için bilgisayar, internet gibi çağın donatılarını doğru kullanmak lâzımdır.

İmân gibi bir nûra müyesser olan insan,
Hak'tan görür elbette büyük lütfile ihsan...

***

Hayatta sahip olduğumuz en büyük değer îmandır. O halde bu en kıymetliyi lâyıkı vechile muhafaza etmeli. İnsanlara bahşedilen ömür sermâyesi en kıymetli şeylere tahsis edilmeli. Vakit nakittir sözü hayata uygulanmalı. Her ânı, 'dem bu demdir' anlayışıyla yaşamalı. Ahlâkî edeb ve terbiye kurallarıyla donanmış bir nesil için kolları sıvamalı değil mi?

Müslümanlar Ramazan gibi on bir ayda bir gelen misafiri memnun ederek iç donanımını sağlamalı. İbâdetlerle barışarak yıllardır ihmal edilen mâneviyat yeniden onore edilmeli. İnsan olarak önce iç fetih mümkün kılınmalı. Müminler iç âlemlerinin fetihlerini gerçekleştirmeden bir daha ne İstanbul ne de Çanakkale fethedilebilir. İç ve dış fethin sağlanmasında medya ve basın-yayın üzerine düşen aktif konumu en kısa zamanda gerçekleştirmelidir.