NECİP FAZIL'A TYB'DEN ANLAMLI PROGRAM

NECİP FAZIL'A TYB'DEN ANLAMLI PROGRAM

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi tarafından 2012 Kültürel Etkinlikleri çerçevesinde "Bir Dava Adamı Necip Fazıl" programı düzenlendi. TYB...

A+A-
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi tarafından 2012 Kültürel Etkinlikleri çerçevesinde "Bir Dava Adamı Necip Fazıl" programı düzenlendi. TYB Konya Evi'nde gerçekleştirilen programda Dr. Necmettin Türinay, Necip Fazıl'ı "iman, fikir ve aksiyon adamı" olarak niteledi. Programa eski Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü, TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, Konya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin'in yanı sıra akademisyenler, yazarlar ve gazeteciler yoğun ilgi gösterdi.

ÜSTAD, ALLAH'IN SEÇKİN OLARAK BELİRLEDİKLERİNDENDİ

Allah'ın bazı kullarını seçkinler zümresine aldığını, bu zümre içerisinde Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy gibi isimlerin de yer aldığını belirterek konuşmasına başlayan Dr. Türinay, "Necip Fazıl'ın1943 yılında fiilen başlayıp 1983'te vefatıyla sona eren 40 yıllık mücadele hayatını tek bir cümleyle anlatacak olursak: Necip Fazıl'ın hayatı bir hesaplaşmanın tarihidir. Bir hesap sorma mücadelesidir. Köklerinden ve medeniyetinden koparılmış, ne kendisi kalabilmiş, ne de başka dünyalara ait olabilmiş, zorlama aidiyetler ile oturmayan, kök salamayan bir sistem ve rejime ve bunun sahiplerine karşı bir misyon mücadelesinden ibarettir. Dış hatları itibariyle böyle... Asıl bu dışı besleyen iç kaynağa gelince... Onda Abdulhakim Arvasî Hz.lerini tanıdığı 30 yaşında, müthiş bir "iç muhasebe"yle yatağına kavuşan bir "şahsiyet" görüyoruz. Yatağına kavuşan diyorum... Çünkü ben Üstadın hayatını, özellikle Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'ni tanıdıktan sonraki hayatı ve ondan önceki hayatı olarak ikiye ayıranlardan değilim. Üstadı yeniden destanlaştırmak gibi bir gayem de yok. Necip Fazıl'ın hayatını bir bütün olarak, yani 20 yaşında yazdığı şiiri ile 1983'te yazdığı son şiirinin, gerek muhteva, gerek şekil, gerekse mana olarak, yönelik olduğu hedef olarak, derinliğine kaynak olarak tek bir kaynaktan neşet ettiğini düşünüyorum" dedi.

HERKES KIBLESİNİ BATI'YA ÇEVİRİRKEN O "DOĞU" DİYE HAYKIRDI

Necip Fazıl Kısakürek'in bölünmüş, parçalanmış bir hayatı olmadığını, öncesi ve sonrası diye bir hayat yaşamadığını vurgulayan Türinay, "18 yaşında yazdığı ilk şiiriyle 79 yaşında yazdığı son şiirinin muhtevası, manası aynı yakıcı ruh iklimine aittir. Bazen "hangi kitabından okumaya başlayalım?" diye sorular geliyor. Necip Fazıl'ın hangi kitabını elinize alırsanız alın, o kitap, o eser size bütün kitaplarının ruhunu verecektir. Necip Fazıl'ın hayatı bir hesaplaşmanın tarihidir dedik. İnsanların bütünüyle kıblesini Batı'ya çevirdiği bir anda Doğu diyen birisidir. Bunu, 'Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak' mısrasında görebiliyoruz. Necip Fazıl'ın yazdığı ve söylediği hiçbir şey konjonktürel değildir, zamanla, mekânla olayla sınırlı değildir. Zamana, mekâna ve olaya ilişkindir ancak bunlara indirgenmiş değildir. Olayları aşan bir yorum, anlayış tüter kaleminden" diye konuştu.

ANCAK DOĞRU OKUNDUĞUNDA İDRAK EDİLEBİLİR
Konuşmasında sıkça M. Akif Ersoy ve Necip Fazıl Kısakürek arasındaki bağdan bahseden Türinay, "Eğer Necip Fazıl'ın hayatını kendi kavramlarıyla üç kelimede ifade etmek istersek, bunu 'iman, fikir ve aksiyon' olarak açıklayabiliriz. Necip Fazıl, 1927 yılında yazdığı bir mısrada diyor ki, 'Başını bir gayeye satmış bir kahraman gibi'. 1949 yılında Sakarya Türküsü'nde de 'Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!' Böylesine destanlık bir mücadelenin adamıdır Üstad. Ancak, doğru okunduğunda idrak edilebilecek bir mücadele" ifadelerini kullandı.

ONUN MÜTEFEKKİR BOYUTU ANLAŞILMIYOR

Necip Fazıl'ın "Büyük Doğu" diye ifadelendirdiği davası hakkında da bilgi veren Türinay, "O'nun bir 'medeniyet mimar ve inşacısı' sıfatıyla medeniyet mücadelesi olarak yürüttüğü kavga, büyük rüyasıdır, büyük duasıdır, büyük davasıdır ve büyük sevdasıdır. Bunun ne olduğunu 'İdeolocya Örgüsü' kitabını okuyan ve okuyacak olanlar göreceklerdir. Bu eser bir medeniyet manifestosudur. O'nun ütopyasıdır. Ütopyası yani hayata ilişkin bir bütünlükte sistematiğe dönüşmüş dünya görüşünün temel ipuçlarıdır. Necip Fazıl'ın en büyük talihi de talihsizliği de şair olmasıdır diye bir olumsuz cümle kurmak istiyorum. Bu olumsuz cümleden yola çıkarak da şunu söylemek istiyorum: O'nun şiirinin tılsımlı derinliğine, büyülü etkisine kapılarak düşünce adamlığının, mütefekkirliğinin, mimarlığının, yani tarih, toplum, insan, medeniyet sorgulamalarının es geçildiğini düşünüyorum. Fikri böyle olduğu gibi şiirinin de bütünüyle gerektiği gibi anlaşılabildiği düşüncesinde değilim. Ancak şiirinin kelâm büyüsüne kapılıp mütefekkirliğinin, asıl bilinmesi, anlaşılması, hissedilmesi, hazmedilmesi gereken mütefekkir boyutunun anlaşılmadığı düşüncesindeyim" şeklinde konuştu.
Programın sonunda eski Tarım Bakanı Prof. Dr. Güçlü, Dr. Türinay'a programa katılımlarından dolayı TYB Konya Şubesi'nin plaketini takdim etti

****

****

****

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.