Oruç sabır demektir...
TYB Konya Şubesi'nin ramazan ayına özgü geleneksel Huzur Sohbetleri'nin ilk konuşmacısı Prof. Dr. Dilaver Gürer, "Oruç-Sabır İlişkisi" konulu konuşmasında...
TYB Konya Şubesi'nin ramazan ayına özgü geleneksel Huzur Sohbetleri'nin ilk konuşmacısı Prof. Dr. Dilaver Gürer, "Oruç-Sabır İlişkisi" konulu konuşmasında oruç ibadetini tasavvufi açıdan yorumladı. Sözlerine orucun kelime anlamının "sabır" olduğunu vurgulayarak başlayan Gürer, orucun, nefis taşıyan insanın fıtratına aykırı olduğu için en ağır ibadet olduğunu belirtti.
Başlıklar hâlinde sürdürdüğü konuşmasında Gürer, oruçla ilgili oldukça ilginç yorumları seçkin bir dinleyici topluluğuyla paylaştı. Sadece insanların değil bütün mevcudatın oruç tuttuğunu söyleyen Gürer sözlerine şöyle devam etti: "İnsan ve cinler haricindeki bütün mevcudat hiç itirazsız Rabbimizin emrini tutuyor; O'na asla karşı çıkmıyor. İnsan ve cinler irade-i cüz'iyeleri sebebiyle Hakk'a karşı çıkabilmektedirler."
Gerçek oruç, Hakk'ın tuttuğu oruçtur.
Gürer, devamla "Oruç benim içindir..." hadisinin tasavvufi anlamları üzerinde durarak: "Orucun diğer ibadetler arasında özel bir konumu vardır. Çünkü oruç hariç bütün farz ibadetler dışarıdan bakanların görebileceği, organlarla yapılan birtakım hareketlerden ibarettir. Oruç ise dış organların bir hareketi olmaksızın yapılır.
Samediyet sıfatı Allah'tan başkasına izafe edilemeyen bir sıfattır. Manası yemeyen, içmeyen ve bir başkasına ihtiyacı olmayan demektir. Oruç da "Samed" sıfatının mazharı olduğu için Allah Teâlâ bu kudsi hadisle sanki: "Kim benim ahlakımla ahlaklanırsa ben onu hiçbir beşerin gönlünün hayal edemeyeceği bir biçimde mükâfatlandırırım." demektedir.
Oruç şeytanı, kahretmek için bir vesiledir, Çünkü şeytanın insana yol bulması şehvetler aracılığıyladır. Şehvetler de yemek içmekle kuvvetlenir. Bunun için Peygamberimiz: "Şeytan insanın kan damarlarında dolaşır. Oruç ile onun yollarını daraltın." buyurmuştur. Oruç şeytanı kahrederek ümidini keser, kapılarını kapatır, yollarını daraltır." dedi.
Sözü orucun çeşitlerine getirerek avamın ve ariflerin tuttuğu iki tür oruçtan bahisle Prof. Gürer: "Avamın orucu, fıkhî oruçtur ki; iki uzvu, mideyi ve cinsiyet organını koruyarak yemek, içmek ve cinsi münasebetten sakınmaktır. Ariflerin orucu ise Cenab-ı Hakk'ın yasakladığı her şeyden daima uzak durmaktır. Bu oruç öyle yeme içme ile bozulmaz." dedi.
Prof. Gürer, Sadece önemli başlıklarını verdiğimiz ilginç konuşmasını şu çarpıcı cümleyle bitirdi: "Oruç, gerçek anlamda Rabbe benzemeye çalışmaktır."
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.