TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu, 27 Aralık 1936'da Hakk'ın rahmetine kavuşan Mehmed Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle andıklarını kaydetti. Köseoğlu, Akif'in Safahat'ının Mesnevi gibi değişik ve çok yönlü okumalarla anlaşılabileceğini belirtti

27 Aralık 1936'da Hakk'ın rahmetine kavuşan Mehmed Akif Ersoy'un bir iman ve aksiyon adamı olduğuna işaret eden Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu, milletin en bezgin zamanında sapasağlam bir kale gibi duran Akif'i rahmetle yâd ettiklerini bildirdi. Köseoğlu, istiklal mücadelesi veren bir ulusun, Mehmed Akif gibi imanlı seslere ihtiyaç duyacağını belirterek, "Akif, milletin kaderi, ortak sesi olmuştur. Ondan geriye kalan Safahat'ını çok yönlü okuyarak farklı manalara ulaşacağımıza inanıyorum. Nasıl ki Mesnevi Mevlana'nın hem şiir, hem hikâye, hem tefsirlerinden oluşan, imanı ve yüksek ahlakı işaret eden bir kitapsa M. Akif'in Safahat'ı da öyledir. Onda derin manalar içeren hikâyeler, şiirler, ayetlerden tefsirler vardır" dedi.

TOPLU VURDUKÇA YÜREKLER ONU TOP SİNDİREMEZ

Milletin birliğine işaret eden Akif'in, sadece tarihimizin önemli karakterlerinden biri olmadığını, onun aynı zaman da İstiklal Savaşı kahramanlarından olduğunu belirten Köseoğlu, bütün umutların tükendiği bir esnada yalnızca bir tek sesin bile kaderi değiştirebileceğini belirtti. Köseoğlu, "Akif'in şiirlerinde imanla çelikleşen kahramanlar, Müslüman topraklarına 'namahrem eli' değdirmemek için şehit olmayı bir görev bilmişlerdir. Akif'in "Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez" dediği gibi, bugün de bir büyük medeniyetin çocukları olduğumuzu yeniden hatırlayarak dünyaya yönelmeli ve irfan hareketinin neferleri olmalıyız" diye kaydetti.