Şehirler Kardeştir
Geçenlerde TYB Konya şubesinin ev sahipliğinde, Urfa-Konya-Bursa Yazarların katılımıyla gerçekleşen programa bizde misafir olarak katıldık.
Konya ya...
Geçenlerde TYB Konya şubesinin ev sahipliğinde, Urfa-Konya-Bursa Yazarların katılımıyla gerçekleşen programa bizde misafir olarak katıldık.
Konya ya giderken Anadolu'nun tarihini, kubbelerini, minarelerini, şehirlerini ve sevgi ve kardeşliğini görüyoruz. Bu bizim hayal etiğimiz değil arzuladığımız bir tablo idi.
İnsan bilmediği şeyin düşmanıdır" der bir Arap atasözü, diğer bölge insanlarından bize karşı peşin hükümler var mı? Var. Dolayısıyla karşılıklı birbirimizi tanıdığımız zaman bu peşin hükümlerden, bu saplantılardan kesinlikle kurtulacağımıza inanıyoruz. Kişiler arası problemlerin çoğunluğunun kökeninde iletişimsizlik yatıyor. Doğu batı kaynaşmasını artırarak zihinlerde var olan ön yargıları yıkmak ve yeni gönül köprülerinin kurulması adına üç kadim şehrin yazarlarının iki günlük bir program içinde olsa bir araya gelmesi takdire şayandır. Gerçek diyalog sözde olanı değil, gönülde olanıdır.
Son yıllarda, dünyada değişik diyalogdan bahsediliyor. Bunun tohumunu yüzyıllar önce Mevlana Konya da atmıştı. Hoşgörünün en güzel yanını Anadolu'nun büyük ustaları yüzyıllardır bütün dünyaya sesleniyorlar. Mevlâna'nın:" Gel, yine gel, ne isen öyle gel". Yunus Emre'nin: "Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevla'm Seni" Aynı tasavvuf ruhu ile Bediüzzaman Said Nursi, "Kâinatın mayası muhabbettir", "Meşrebimiz muhabbettir.
Konyalı ve Bursalı dostlarımızla muhabbetimiz bu minvaller üzerine idi.
Bediüzzaman'ın Konya da Mevlana'yı ziyaret ettikten sonra gelip Urfa da vefat etmesini Üstadın: Hz. Mevlâna benim zamanımda gelseydi, Risâle-i Nur'u yazardı. Ben de Hz. Mevlâna zamanında gelseydim, Mesnevî'yi yazardım. Sözlerini hayal ediyoruz.
Bediüzzaman'ın, 'Anadolu'nun medrese-i ilmiyesi' dediği Konya'da akademiysen rehberlerimiz sayesinde (Bekir Şahin bey, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Hacer Kara hanımefendi, Naci Bakırcı bey Prof.Dr. Bilal kemikli ismini hatırlamadığımız diğer değerli bilim adamları ) Konya'nın Selçuklular zamanında beri bir kültür şehri olduğunu bizzat müşahede ediyoruz. Kadim bir şehirde geziyorsanız, tarihin belleğinin en ücra köşelerine uzanmanız gerekir. Nefesinde medeniyet taşıyan bir kentin her zerresi insanı büyük bir dünyaya davet ediyor.
Konya'nın dikkatimizi çeken bir diğer yanı da büyük şehirlerdeki gibi bir koşuşturmanın olmaması. Şehrin geniş caddelerinde hayat gayet sakin ve huzurlu. Şehir kendi kültürüyle birleşmiş gibi görünüyor.
Geçen yıl TYB Şanlıurfa şubesinin öncülüğünde yapılan Balıklıgöl Şiir Akşamlarına mukabil ikinci gün akşamında Hazreti Pir (Mevlana) huzurunda söz ustaları bize doyumsuz bir şiir şöleni sundular. Biz dinleyici idik ama George Sand 'ın Şiirin duyarlıklarından soylu tatlar alabilen kişi, gerçek bir şairdir, ömür boyunca bir tek dize yazmamış olsa da, sözleri ile teselli buluyorduk.
Konya'daki programın birçok bölümüne Eski tarım bakanımız Sayın Sami Güçlü'nün katılması, Karatay belediyesinin tüm imkânlarını seferber etmesi ve birçok kurumun dayanışma içinde disiplinli bir şekilde çalışması bizi gerçekten sevindirdi. Darısı Urfa'nın başına demeyi de ihmal etmedik. Tüm bu organizasyonu yöneten TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu'na ve Karatay belediyesine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Böyle değerlerin buluşması şeklinde geçen şehirlerin buluşması Bağdat, Şam, Urfa, Konya, Bursa, Bosna ve Viyana şeklinde devam eder diye arzuluyoruz. Şehirler gerçekten kardeştir. Zira kadim şehirler birbirine benziyor. Önemli olan kardeşleri birbirine tanıtmaktır. Bu yüzden Konya neyse Urfa, Bursa neyse Bosna'da odur!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.