ŞEHİRLERİ KENTLEŞMEKTEN KORUMAK YA DA KENDİNİ KORUYAN ŞEHİR

ŞEHİRLERİ KENTLEŞMEKTEN KORUMAK YA DA KENDİNİ KORUYAN ŞEHİR

Kendini Koruyan Şehir (Ebabil, 2007) Ahmet Köseoğlu'nun, yeni kitabı. Kendini Koruyan Şehir yani ismiyle müsemma. Yahut şöyle diyelim Şehirlerin kendi ruhlarının...

A+A-

Kendini Koruyan Şehir (Ebabil, 2007) Ahmet Köseoğlu'nun, yeni kitabı. Kendini Koruyan Şehir yani ismiyle müsemma. Yahut şöyle diyelim Şehirlerin kendi ruhlarının gerçekliğine vurgu var ve kentleşen şehirlerin bile gerçek soy kütüklerinin altı çiziliyor Köseoğlu'nun kitabında. Kendini Koruyan Şehir kitabı gezi yazılarından oluşuyor. Bu gezi-anı yazıları modern bir seyahatnâme metni olarak okura sunulmuş. Gezi metinlerinde belli bir kıstas, bir tahdit yok. Belli bir coğrafyası yok, bir düzeneği- şekli ve kalıbı da yok. Duygusal ama endişe merkezli yazılar kaleme almış Köseoğlu kitap boyunca. Kaybolan tarihi yerlerin, değerlerin sorgulanışı açık dille yergiyi beraberinde getiriyor. Köseoğlu kentleştirilen şehirlerden yahut da kentleşmeye karşı direnmesini bilen iyi şehirlerden bahis açıyor sürekli olarak. Şehirlerin kendi ruhlarıyla modern zamanları karşılama ve bu zamanlarda gelenekle fiziki bağlarını koruyup koruyamadıklarına dikkat çekiliyor. Kayıp şehirler, kayıp insan unsurları, giderek cılızlaşan mekan-insan-hayat ilişkileri irdeleniyor. Yeni zamanlar söz konusuysa şehir de olsa kent de bir değer kaybı olduğunun altı sıklıkla çizilmiş. Ama kentleşmiş şehirler yahut da doğası gereği kent doğmuş ve kent kalmaya mahkum yerleşkeler arasındaki bu ince çizgi bir şekilde göz önünde tutulması gerekir kanaati oluşuyor okurda. Yazarın bu çabasının yerli yerince olduğu aşikar. Yer yer söyleşi, tartışma, anı, gezi, hatıra, tarihsel arka plan vurguları var. Şehirlerin tarihsel duruşları kadim zamanlardan bugüne kadar getirilmekte bazen. Güncel olanla tarihsel olan arasında sıkı bir örüntü var. Yazar, şimdiki idareciler yahut da gezilen şehirlerdeki mihmandarlar ya da kişiler üzerinden tarihi değerler ve kodlamalarla doğrusu iyi bağlar kuruyor. Bu da belli bir disiplini olmayan metinleri canlı ve görünür kılabiliyor. Köseoğlu, kitap boyunca doğaçlama bir dil kullanıyor. Bu yazarın belki de en ayrıksı yanı. Zaman dizinleri bazen bile isteye örseleniyor, buradan da kendici bir eda ile ilerliyor Köseoğlu. Fakat metnin okunması ve okurun metne rahat yaklaşması bağlamlarında ise bu durum ciddi bir avantaja dönüşüyor. Modern kentleri anlatırken de şehirleri anlatırken de aynı yöneliş var. Yazarın en çok ilgilendiği şey ise kentleşmekte olan şehirler sanki. Çünkü gelenekle modernlik arasında sıkışmış şehirlerin zor zamanlardan geçtiğini biliyor ve bunu oldukça önemsiyor ayrıca.
Şehir gezmeleri iyi gözlem ve endişe yoksa kaybolabiliyor. Fakat bu seyahatler iyi metinlere dönüşme yolunda ilerliyorsa kayıt altında tutuluyor demektir. İşte Köseoğlu bu zabt ü rabt altına alma işini ciddiyetle yapmış ve kaybolmayacak metinlere ulaşmış. Elbette bu metinler yığılan ilerleyen bir özelliğe de sahip; geziler ve yazılar çoğaldıkça kitap hacim ve nitelik bakımlarından da sürekli değişecek yapıya sahip. Biz kendi hesabımıza Kendini Koruyan Şehir yazılarının çok ilerilere götürülebileceğine inanıyoruz.
Şam, Konya, Saraybosna, Kütahya, Karaman, Bahçesaray, Akşehir, Seydişehir, Beyşehir, Bolvadin, Los Angeles, San Fransisco, Las Vegas, New York gidilip görülen şehirler ya da kentler. Köseoğlu, kentler ve şehirler konusunda belli tasniflere gitmiş. Mesela dünü olup bugünü olmayan şehirlere Çatalhüyük ve Bahçesaray gibi şehirleri örnek göstermiş. Bugünü olup dünü olmayanlara ise yani kentlere Los Angeles, Las Vegas gibilerini örnek vermiş. Gerçek anlamda şehirlere ise dün de bu gün de var olan şehirler örnek gösterilmiş kitapta. Yani ki tarihi sağdığımız, gözlemleyebildiğimiz, soluyabildiğimiz şehirler gerçekten de şehir olanlar.. Bursa, İstanbul, Konya, Şam, Kudüs, Buhara, Mekke Medine gibi.
Şu halde Kendini Koruyan Şehir bağlamında şunu soralım: şehir mi kent mi? Ya da aralarındaki bıçak sırtı ayrım ne? Mesela İstanbul kentleştirilememiş bir şehir midir? Ankara kent midir? İzmir kentleştirilmiş bir şehir midir? Kayseri, Konya, Adana, Bursa kentleşmekte olan şehirler midir?
Bu soruları yahut da gizli yargıları tarihe bırakarak ucu açık bir şekilde salık veriyoruz. Yaşasın şehirler. Ve mekan ve medeniyet!



Kendini Koruyan Şehir
Ahmet Köseoğlu, Ebabil Yayınları, 2007

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.