Araştırmacı-Şair-Yazar Beşir Ayvazoğlu TYB Konya Şubesinin 2013 yılı etkinlik takviminde 24. etkinlik olan "Tarık Buğra 95 Yaşında" konulu bir konferans verdi. Katılım oldukça fazlaydı. Birçok dinleyici bir buçuk saat boyunca ayakta dinledi bir İstanbul beyefendisi olan Beşir Ayvazoğlu'nu. Hoş, oturanlar da pek rahat değillerdi koltukların fizikî yapısından dolayı. Koltuğa oturduğun zaman ayakların askıda kalıyor ve gövden ister istemez kontrolün dışında yarı yatış moduna geçiyor ve denge zorluğu çekiyorsun. Adeta diken üstünde oturuyor gibi hissediyorsun kendini. Eh, bir buçuk saat bu işkenceyi çekmektense ayakta dinlemek daha makbul olsa gerek. Dolayısıyla salonun yeni bir restorasyona ihtiyacı var. Koltuklar değişecek ve salonu hafif meyil verilmesi gerekiyor. "Bir İstanbul Beyefendisi" dedim ama aslında Beşir Ayvazoğlu'nun Asıl ismi "Beşir Ayvaz" olup 1953'de Sivas'ın Zara ilçesinde dünyaya gelmiş. Sivas'taki ilk ve orta öğreniminin ardından 1975'te Bursa Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünden mezun olmuş. Çeşitli liselerde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği, TRT'de uzmanlık, talebelik yıllarında mahallî gazetelerde amatör olarak yürüttüğü gazetecilik mesleğine daha sonra Hergün, Tercüman, Türkiye, Zaman ve Yeni Ufuk gazeteleriyle, Aksiyon dergisindeki köşe yazarlığı ve yöneticilik yapmış. 1985-1991 yılları arasında Tercüman gazetesinin "Kültür-Sanat" yönetmenliğini üstlenmiş. Yeni Ufuk gazetesinde ise genel yayın yönetmeni olarak çalışmış. Dergâh, Kubbealtı Akademi, Hareket, Hisar, İzlenim, Türk Edebiyatı, Türkiye Günlüğü, Yeni Türkiye gibi dergilerde birçok deneme ve makalesi yayımlanmış... Bir ara Kültür Bakanlığı danışmanı olarak da görev yapan Ayvazoğlu, ADTYK Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Şehir Tiyatroları Repertuar Kurulu, TDV İslâm Ansiklopedisi Türk Dili ve Edebiyatı Merkez ilim ve Redaksiyon Kurulu üyeliklerinde bulunmuş. Ayrıca CNN Türk'te Hilmi Yavuz'la birlikte iki yıl "Gökkubbemiz" adlı kültür programını hazırlamış ve Kasım 2001-Temmuz 2005 tarihleri arasında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyesi görevinde bulunmuş. TRT 2'de "Bir Tepeden" adlı bir kültür programı hazırlayan yazar, halen Türk Edebiyatı Dergisi'nin genel yayın yönetmenliğini yürütüyor ve Zaman gazetesinde köşe yazarlığı devam ediyor. Türkiye Yazarlar Birliği, iLESAM, Çocuk Vakfı ve Sezer Tansuğ Kültür ve Sanat Vakfı'nın kurucu üyeleri arasında yer alıp Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in de üyesidir. Şiir, deneme, araştırma, inceleme ve biyografi dallarında yayımlanmış çok sayıda kitabı var. 1982'de "Aşk Estetiği" adlı ilk eseriyle TYB'nin fikir dalında Yılın Yazarı ödülüne; 1986'da "Muradiye Ölüm ve Gül" adlı belgesel metniyle TMKV Türk Millî Kültürüne Hizmet Ödülüne; 1992'de "Güller Kitabı" adlı eseriyle yine TYB'nin inceleme Dalında Yılın Yazarı Ödülüne; 1998'de "Yahya Kemal; Eve Dönen Adam" adlı eseriyle Avrasya-Bir Vakfı Ödülüne ve 1999'da Kombassan Vakfı tarafından Mevlana Edebiyat Büyük Ödülü'ne layık görülmüştür. "Tarık Buğra 95 Yaşında" başlığı, sizi yanıltmasın. Yaşasaydı 95 yaşında olacaktı. Ama o öleli 19 yıl olmasına rağmen bıraktığı eserleriyle yaşıyor. Tarık Buğra, yazarlığı zor zamanlarda tırnaklarıyla mücadele ederek kazanmış bir üstat. Yazar olabilme uğruna İstanbul Tıp Fakültesinde iki yıl, Hukuk Fakültesinde dört yıl okuduktan sonra mezun olmadan ayrılıyor. Edebiyat Fakültesine de İstanbul üniversitesi hocalarından Ahmet Ateş'in teşvikiyle askerlikten sonra giriyor... Tarık Buğra Konya'nın Akşehir kazasından. Konya lisesinden birincilikle mezun olmuş. Yani -öz be öz- Konyalı. Küçük Ağa, Yağmuru Beklerken, İbiş'in Rüyası, Osmancık gibi onlarca ölümsüz eser bırakan bu değere Konyalılar olarak sahip çıkmalıyız. Konferans esnasında da hem TYB Konya Şubesi başkanı M. Ali Köseoğlu'nun hem de Konuşmacı Beşir Ayvazoğlu'nun dile getirdiği gibi "Tarık Buğra" adının İl Halk kütüphanesine verilmesi TYB'den bir öneridir. Değerli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'in bu mesajı aldığını ve bu konuyu kendi birimlerinde değerlendireceğini ümit ediyoruz. "Tarık Buğra" ismini bir sokağa, bir caddeye ya da bir parka vermek yerine bir kütüphaneye vermenin daha (yakı)şık olacağı kanaatindeyim. Sahip çıkamadığımız Nasreddin Hoca'yı Eskişehir'e kaptırmanın şokunu yaşarken bir de Tarık Buğra'dan olmayalım. Henüz tabelası asılmamış olan bu kütüphaneye "Konya Tarık Buğra İl Halk Kütüphanesi" isminin yakışacağı, kadirşinas Konyalıların bu ismi benimseyeceği ve seve seve kabul edeceği düşüncesindeyim. Tramvay renklerini bile anketleyen belediyemiz kütüphanenin ismini neden anketleyemesin ki? Bu güzide programın düzenlenmesinde emeği geçen başta TYB Konya Şubesi Başkanı M.Ali Köseoğlu ve Yönetim Kuruluna, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve ilgili daire başkanları Ahmet Köseoğlu ve Mücahit Sami Küçüktığlı'ya, Tarık Buğra İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar'a ve konuşmacı Araştırmacı-Şair-Yazar Beşir Ayvazoğlu'na teşekkürlerimizi sunuyoruz Kaynak:hakimiyetgazetesi