Gazetecilik mesleğinde 58'yılını dolduran Gazeteci Yazar Nail Bülbül Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nin düzenlemiş olduğu programda meslekle ilgili anılarını meslektaşları ve genç okurları ile paylaştı.

TYB Konya Şubesi bahçesinde yapılan programa çok sayıda yazar ve vatandaş katıldı. Mesleğe ilk nasıl başladığını anlatan Nail Bülbül, "1958 yılında Yeni Meram Gazetesi'nde yazılar yazmaya başlamıştım. Bizimkisi o zamanlar bir hevesti. Ben o gençlik yıllarımda bisiklet sürmeyi ve bisiklet sporu ile uğraşmayı seviyordum. Ticaret Borsası'nda çalışmaya başlayınca bisiklet merakım yarım kaldı. Bende bu merakım sayesinde spor haberciliğine merak sarmaya başladım. O zamanlar ninelerimizden 25 kuruş harçlık alıyorduk, bu harçlığın 15 kuruşunu maça girmek için bilet parası olarak veriyorduk. 10 kuruşu ile de orada simit alırdık. Aldığımız harçlığımızı maç günü orada bitirirdik. O zamanlar da kimse spor yazısı falan yazmıyordu. Sadece yazı işleri müdürleri, haberleri yazardı. Gazeteyi dolduramadıkları zamanda İstanbul gazetelerinden haberleri alırlar kendi gazetelerinde yayınlarlar idi. Buda insanların 3-4 günlük haberleri okumalarına neden olurdu. Biz böyle bir ortamda gazeteciliğe başladık. Askerden geldikten sonra Yeni Konya Gazetesi'nde yazmaya başladım. Burada da 17 sene kadar yazdım. Daha sonra tüm gün olarak Türkiye'de Yarın Gazetesi'nde yazdım. O gazete daha sonra Merhaba Gazetesi oldu. O zamanlar Belediye İş Hanı'nda bulunan gazete şimdi yeni binasına taşında. Merhaba Gazetesi'nin şimdiki binası Türkiye'de nadir bulunan gazete binalarından birisi. 1979'da Ticaret Borsası'ndan emekli oldum. Emeklilikte 33. senemizi icra ediyoruz ama gazetecilikte emeklilik söz konusu değil. Yazmayı sevdiğim için Merhaba Gazetesi'nde hala yazmaya devam ediyorum" dedi.

YAZILARINIZI DİKKATLİ YAZIN

İlkyazı yazdığı yıllarda yazılarında imzasının bulunmadığını söyleyen Bülbül, "İlk yazılarımı yazdığım Yeni Meram Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tacettin Öney, ilkyazımı yazdığım sıralarda imzamı attırmamıştı. Bu uzun bir süre böyle devam etti. Bana 'Kendi yazılarında neden imzanın bulunmadığını merak etmiyor musun?' diye sorduğunda ben 'Siz bilirsiniz' demiştim. O da bana 'Gazetecilik zor meslek. Parası pulu olmayan bir iş. Senin kanaat edip, edemediğini ölçmek için yazılarında imzalarını kullanmıyorduk. Senin bu mesleği yapabileceğine kanaat getirdim. Bundan sonra yazılarında imzan bulunacak' demişti. Ben şimdiki gazetelerde muhabirlik yapan arkadaşlara bakıyorum, iki gün sonra haberlere imzalarını atıyorlar. Ben yazarken her zaman yanımda dostum olarak Türkçe sözlük bulundururum. Gençlerinde bu şekilde olması gerekir" dedi. Şimdi hala yazmaya devam ettiğini söyleyen Bülbül, "Merhaba Gazetesi'nde çalışmaya başlayınca Sayın Mustafa Arslan bey tarafından, bu yaştan sonra bilgisayar kullanmayı da öğrendik. Önceleri biz daktiloda yazı yazıyorduk. Şimdi ise bilgisayardan yazıyoruz. Merhaba Gazetesi'nin ayda bir çıkarmış olduğu, Merhaba Şehir ekine de 'eskiden nerede ne vardı?' Diyerek bende yazımı yazıyorum. Konya'nın eski halini okuyucularımıza anlatmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.

****

****

****