TYB KONYA ŞUBESİNDE İSLAMIN DÖRT ÇAĞI KONUŞULDU
Türkiye
Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nde "İslâm'ın Dört Çağı"nı anlatan Selçuk
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demirci, Batı merkezli...
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nde "İslâm'ın Dört Çağı"nı anlatan Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demirci, Batı merkezli tarih paradigmasından vazgeçilmesi, yerine doğu merkezli ve İslam Medeniyeti'ni ele alan bir tarihin öne çıkarılması gerektiğini söyledi.
TYB Konya Evi Bahçesi'nde çok önemli açıklamalar yapan Prof. Dr. Mustafa Demirci, Yahudi tarihçi S.D. Goitein ve batılı tarihçiler Andre Mipuel ve S.D. Hodgson ile hazırlık aşamasında olan kendi eseri "İslâm'ın Dört Çağı"na göre değerlendirmelerde bulundu.
İslam'ın Dört Çağı'nı "Teşekkül Devri (610-750), Klasik İslam Medeniyeti (750-1258), Bürokratik Barut İmparatorlukları Çağı (1258-1800), Sömürgecilik ve Çöküş Devri" olarak dört kısımda ele alarak inceleyen Prof. Dr. Demirci, Avrupa merkezli tarih paradigmasından hareket edildiğinde karşımıza Alman protestan rahiplerin icadı olan "İlkçağ, Ortaçağ ve Yeniçağ"ın ortaya çıktığını belirterek tarihe batının paradigmasıyla bakıldığında hatalı, sakıncalı ve bilinç dışı bir şeyin çıktığını ve ortaçağın da " Batı'nın içine gömüldüğü bir çağ" olduğunu söyledi. Batılı tarihçi Andre'nin "İslam ve Medeniyet" tezini doğru bulduğunu kaydeden Prof. Demirci, her medeniyetin tarihi bir yaşı olduğunu ve her medeniyeti de kendi yaşına göre tanımlamak ve öyle değerlendirmek zorunda olduğumuzu belirterek "Batılılar, Batı medeniyetini temel almışlar. Tarihlerini de "Hıristiyanlık, Yahudilik ve Aydınlanma Felsefesi" şeklinde tasnif etmişler. Böyle bir tarih tasnifi Avrupa'yı merkeze alır. Biz, bize göre sakıncalı, hatalı ve bilinç dışı olan batı merkezli tarih paradigmasıyla tarihe bakmak yerine, İslam Medeniyeti'nin temel alındığı milli bir tarih tasnifine gidilmelidir. Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okullarda okutulan tarih kitaplarını yeniden ele almalıdırlar" dedi.
"Müslüman Medeniyeti, İpek Yolu Medeniyetidir"
Sözlerine "İslâm medeniyeti, İpek Yolu medeniyetidir" şeklinde devam eden Demirci, Müslüman medeniyetinin, Hıra Dağı'nda Peygamber Efendimiz'e inen ilk ayetlerle başladığına işaret ederek 476 başlayan dönüşümün günümüzde de devam ettiğine dikkati çekti. Prof. Dr. Demirci, klasik İslam medeniyeti döneminde, İslam fetihlerinin önünde dağ silsilelerinin engel olarak ortaya çıktığını ve Sahra Çölü ile Atlas Okyanusunun buna eklenebileceğini belirterek İslamlaşmanın, 1250-1540 yılları arasında üç kıtada, tüccar ve tarikatlar sayesinde savaş yapılmadan büyük boyutlara ulaştığını söyledi. 13. Yüzyılı İslam dünyasının (Moğol istilaları) çok önemli bir dönemeci olarak nitelendiren Demirci, Hz. Ali'nin torunlarının da Abbasi döneminde, başkenti Bağdat olmak üzere dünyanın en büyük ihtilalini gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi. Bir Fransız tarihçinin "Medeniyetler denizlerden nefes alır" sözünü hatırlatan Prof. Demirci, Osmanlı'nın okyanuslara hakim olamaması dolayısıyla gerilemeye başladığını ve böylece ortaya bürokratik, ve barutu çok iyi kullanabilen imparatorlukların çıktığını belirtti. İslam medeniyetinin, 1699 Karlofça Antlaşması'yla Batı'nın etkisi altına girdiğini ifade eden Demirci, bunu çöküşün başlangıcı, Versay Antlaşması'yla da İslam dünyasının Batı'nın sömürgesi altına girdiğini söyledi.
Konuşmasının sonlarına doğru Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun eserlerinde yer alan "2. Yüzyılda İslâm Dünyası'nın Yaşadığı Dört Dönem"den bahseden Prof. Dr. Demirci, bunu "Yarı Sömürge Dönemi (1. Dünya Savaşı), Mutlak Sömürge Dönemi (2. Dünya Savaşı), Müslüman Ulus Devletlerin Kuruluşu ve İKÖ Siyasi Mücadele ve Aktif İşbirliği Dönemi" olarak sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Mustafa Demirci ayrıca Türk Tarih Kurumu ile Milli Eğitim Bakanlığının okullarda okutulan yanlış bilgilerle dolu tarih kitaplarını yeniden yazması gerektiğinin altını çizdi.
Soruları da cevaplandıran Prof. Dr. Mustafa Demirci'ye, sohbetin sonunda Prof. Dr. İbrahim Kozak tarafından TYB'nin kitap seti hediyesi takdim edildi. Toplantıya TYB Konya Şube Başkanı Bekir Şahin, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Selçuk Üniversitesi Öğretim üyeleri, Akademisyenler, gazeteci ve yazarlar ile TYB üyeleri katıldı.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.