TYB'DE "SÜNNET AÇISINDAN DİNİ HAYATTA DENGE" KONUŞULDU

TYB'DE "SÜNNET AÇISINDAN DİNİ HAYATTA DENGE" KONUŞULDU

"SEEVERKEN, İNFAK EDERKEN ÖLÇÜLÜ-DENGELİ OLMALIYIZ"Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, kültürel etkinliklerinin "Ramazan'da Huzur Sohbetleri"nin...

A+A-
"SEEVERKEN, İNFAK EDERKEN ÖLÇÜLÜ-DENGELİ OLMALIYIZ"

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, kültürel etkinliklerinin "Ramazan'da Huzur Sohbetleri"nin üçüncüsünde "Sünnet Açısından Dini Hayatta Denge" konuşuldu.

TYB Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hayri Erten'in düzenlediği Program, Cumartesi gecesi Teravih Namazı sonrası TYB Konya Evi bahçesinde gerçekleştirildi. Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Doç. Dr. Adil Yavuz; "Kur'ân bize sık sık kâinata baktığımız zaman, düşünmeye davet eder. Peygamberimiz de; Severken de, infak ederken de ölçülü ve dengeli olmamızı tavsiye ediyor" dedi.

"SÜNNETULLAHTA DEĞİŞİKLİK YOKTUR"

Kainatta bir Sünnetullah'ın olduğunu ve bu temel yasalara göre hayatın devam ettiğini söyleyen Yavuz; "Sünnetullah'ta değişiklik yoktur. Gezegenler arası dengeleri düşündüğümüz zaman, insanın kendi varlığındaki ve çevresiyle olan ilişkilerindeki dengeleri düşündüğümüz zaman bu ahenkli uyumu görebiliriz. Bu ahenge, bu dengeye yapılan herhangi bir yersiz müdahale dengeleri alt üst eder ve olumsuz sonuçlar doğurur. Teknoloji bir yönden insana hizmet ederken bir başka yönüyle de çevreye olumsuz etkileriyle insanın yaşamasını zorlaştıracak ciddi problemlerin kaynağı olacak bir yapıya da dönüşmesine yol açabiliyor.

İnsanın yaşadığı dünya ile ay ve güneş arasına, gezegenler arasında bir takım dinamikler vardır. Belli bir ölçü ve uyum vardır. Bu ölçülerde oynama yapıldığı zaman şüphesiz dünya hayatının alt üst olması gibi bir risk ile karşı karşıya kalınır." dedi.

"BUGÜN BİLE ASR-I SAADETİ YAŞAMAK MÜMKÜNDÜR"

İnsanoğlunun Kur'ân'da "tam bir kıvam ve denge içerisinde" yaratıldığının beyan edildiğinin altını çizen Yavuz; "Allah'ın insanoğlu için çizdiği yasalara bire bir uyulması halinde huzurlu, problemsiz bir hayatın sürmesi kaçınılmazdır. Peygamberlerin getirdiği öğretiler, mesajlar yaşandığı ve uygulandığı zaman Asr-ı Saadet dediğimiz bir hayat tarzı ortaya çıkıyor ve bugün bile Asr-ı Saadeti Yaşayabiliriz. Ama o yapıda dengelerle oynadığınız zaman asr-ı saadet'ten sonraki dönemi düşünelim ki; üçüncü halifeden sonra hayat dengeleri değişmeye başlıyor ve dengelerin değişmesi oranında da olumsuzluklarla, huzursuzluklarla karşı karşıya kalınıyor. Kur'ân'daki Cum'a Suresine baktığımız zaman; 'Ey iman edenler! Cum'a günü namaza çağrıldığınız zaman alışverişi bırakın ve Allah'ın zikrine koşun!' buyruluyor. Hemen peşindeki âyette de namaz kılındığı zaman tekrar yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfûndan, fazlından rızkınızı arayın!' denilerek bize her iki tarafı dengeleyen bir yapıyı ortaya koyduğunu görüyoruz.." dedi.

"İSLÂMİYET, RUHBANLIĞIN ÖNÜNÜ KESMİŞTİR; RABBANÎLİĞİ ÖNGÖRMÜŞTÜR"


Hz.Peygamber'in hayatına bakıldığında da dünya ve ahret dengesinin olduğuna dikkati çeken İlahiyatçı Doç.Dr. Adil Yavuz; 'Allah'tan en fazla korkanınızım, en fazla ibadet edeninizim' buyuran Hz.Peygamber'in, 'ben namaz kılarım, istirahat eder uyurum, oruç da tutarın iftar da ederim, kadınlarla da evlenirim' diyerek İslâmiyette ruhbanlık anlayışının önüne geçmiştir. Bunun tam tersine rabbanîlik anlayışını ortaya koymuştur. Rabbanîlik anlayışında insanoğlunun fıtratına uygun madde ve mana yönü vardır. Dünya ve ahret dengesi vardır. Dünya nimetlerinden helâl olanlardan istifade edeceğiz, sorumlu olduğumuzun, emanetçi olduğumuzun ve hesaba çekileceğimizin bilinciyle ölçülü ve dengeli bir hayat yaşamamız gerektiğini unutmayacağız." dedi.

"SEVERKEN DE İNFAK EDERKEN DE ÖLÇÜLÜ VE DENGELİ OLMALIYIZ"

Peygamber Efendimizin birisini severken de infakta bulunurken de ölçülü ve dengeli hareket etmemiz gerektiğini tavsiye ettiğini belirten İlahiyatçı Yavuz; çok sevdiğimiz kişinin bir gün düşmanımız olabileceğini unutmayalım. Düşman olduğumuz kişiye de ölçülü tepki göstermemiz gerekiyor. Çünkü bir gün o da dostumuz olabilir. İnfak ederken de kendimizi muhtaç duruma düşürecek şekilde hareket etmememiz gerekiyor. Peygamberimiz vefat edeceği zaman şöyle bir uyarıda bulunuyor: Hıristiyanların Meryemoğlu İsa'yı aşırı övdükleri gibi beni aşırı övmeyin. Ben ancak bir kulum. Bana Allah'ın Rasûlü ve Kulu deyin!..." buyuruyor. O halde biz de Hz. Peygamber'in hayatını örnek alarak yaşaya bilirsek dengeli ve huzurlu bir yaşantımız olur." dedi.

Programın sonunda Doç. Dr. Adil Yavuz'a TYB Konya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Osman Bozdemir tarafından günün anısına Katılım Belgesi takdim edildi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.