TYB'den Erdem Bayazıt'a vefa
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi 2008 Kültürel Etkinlikleri'ne başladı. Konya Ticaret Odası salonunda gerçekleşen 'Sanat'ının 50. Yılında...
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi 2008 Kültürel Etkinlikleri'ne başladı. Konya Ticaret Odası salonunda gerçekleşen 'Sanat'ının 50. Yılında Erdem Bayazıt' programına AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı, Selçuklu Kaymakamı Şükrü Görücü, Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen, Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı Abdüssettar Yarar, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanı Latif Selvi ve Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Güçlü'nün yanı sıra akademisyenler, yazarlar, sendika temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.
TYB Konya Şubesi'nin 2008 Kültürel Etkinlikleri Sanatı'nın 50. yılını dolduran Erdem Bayazıt'ın anıldığı söyleşi ile başladı. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Erdem Bayazıt, dostları Rasim Özdenören, Prof. Dr. Ramazan Kaplan, Prof. Dr. Turan Koç ve Arif Ay tarafından anlatıldı. Programın başında Bayazıt'la yapılan bir söyleşi sinevizyon olarak gösterildi. Daha sonra, akciğer kanseri ile mücadele eden Erdem Bayazıt'ın sanattaki yarım asrı ve kişiliği konuşuldu.
50. SANAT YILI
Programın açılış konuşmasını yapan TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, ülkede yaşanan konjonktürel gelişmelere rağmen kültür, sanat ve edebiyata devam edilmesi gerektiğini söyledi. Sanatçı Erdem Bayazıt ile çeşitli sebeplerle bir araya geldiğini kendisini tanıma imkanı bulduğunu vurgulayan Köseoğlu, "Onun arkadaş ve dostları tarafından anlatılması ayrı bir önem taşıyor. Sanat hayatı boyunca belki de daha öncesinden bu yana kendisi ile birlikte olan bugün onu anlatmak için buraya gelen Rasim Özdenören ağabeyimizin de sanatta 50. yılını kutluyoruz. Onlar bizim sanattaki ışıklarımız. Allah onların sayısını arttırsın" dedi.
BEY VE AĞABEY
Daha sonra Prof. Dr. Turan Koç yönetiminde program başladı. Erdem Bayazıt'ın kendileri için tam bir ağabey olduğunu belirterek sözlerine başlayan Koç, onun Türk kültürüne önemli kazanımlar sağladığını belirtti. Erdem Bayazıt'ın lisenin ilk yıllarından beri arkadaşı olan Rasim Özdenören, onun üslubuyla ve hitabıyla tam bir beyefendi olduğunu söyledi. "Erdem'in ki soydan gelen bir beyliktir, yakıştırma bir unvan değil. Onun şiiri, çağlardan beri sürüp gelen Müslüman'ın yaşam trajedisini anlatmak ister. Bu trajedinin kahramanı olan Müslüman çağlardan beri ezilmiştir, zulme ve ihanete uğramıştır ve bugün, kendi durumunu görerek bu kölece şarta başkaldırma konumunu yaşamaktadır. Artık, bileklerindeki ve beynindeki ihanet kelepçesinin farkındadır ve sesini yükseltmektedir. Erdem Bayazıt , Müslüman'ın bu durumunu: 'Elbet kıracağım bir gün bu ihanet kelepçesini' mısrası ile dünyaya ilân etmek ister. Onun şiir sesi, çağdaş Türk şiirinin vazgeçilmezleri arasında yerini çoktan almış bulunmaktadır" diyen Özdenören, Bayazıt ile başından geçen bazı olayları anlattı.
MODEL ŞİİRLERİN ŞAİRİ
Daha sonra söz alan Prof. Dr. Ramazan Kaplan, sanatta 50. yılını dolduran Erdem Bayazıt'ın edebi kişiliği hakkında bilgiler verdi. Bayazıt'ın şiire başladığı dönemlerde ülkede etkin olan şiiri anlamsız kılmaya dayanan ikinci yeni akımından uzak bir şair olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kaplan, bunun çok önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kaplan, Bayazıt'ın şiirinin düşünce eksenini oluşturan temel olgunun kültür değişimi olduğuna dikkat çekerek, "O şiirlerinde kültür değişimini, kültür yabancılaşmasını, bunun toplumda açtığı yaraları, bozulan yaşam biçimine özenle ele alınır. Bayazıt, şiirlerinde bozulan değerlerin korunmasına öncelik veriyor. Aşkı, yalnızlığı ve tabiatı evrensel anlamda yorumluyor. Ses, değer, ahenk ve düşünce açısından şiirleri modern ve zengindir. Bayazıt, şiirlerinde tabiatın metafizik anlamda bozulmamışlığını en iyi anlatan şairlerden birisidir. Düşünce ve dilin iyi kullanılması açısından Bayazıt'ın şiirleri örnek model olarak kabul edilebilir" diye konuştu. Prof. Dr. Kaplan, Bayazıt'ın çok fazla şiir yazmadığını toplam 51 şiirinin olduğunu ifade ederek, bu şiirlerin dolu dolu olduğunu açıkladı. Erdem'in şiirlerinde okuyucu ile ilişki kurduğunu dile getiren Kaplan, şiirlerini anlamak için belli bir bilgi ve kültür birikimine sahip olmak gerektiğini kaydetti.
Daha sonra konuşan Arif Ay, Türkiye'de şair olmanın çok zor olduğunu belirterek, sanat ve sanatçının yerinin iyi algılanması gerektiğini söyledi. Bayazıt'ın sanatının tebliğ değil telkin olduğunu vurgulayan Ay, "Bayazıt aslında günümüz Türkçe'sinin Dede Korkut'u gibidir. Türkçe onun şiirlerinde ayrı bir derinlik kazanır. O ilham kaynağı gelince şiir yazar bu yüzden şiir sayısı çok fazla değildir" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.