Aile huzur ve mutluluğu için yapılması gerekenler

Aile huzur ve mutluluğu için yapılması gerekenler

Geçtiğimiz Cumartesi günü Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanlığımızın düzenlemiş olduğu "Ailenin Huzuru Nasıl Kaçar?" konulu bir söyleşiye...

A+A-

Geçtiğimiz Cumartesi günü Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanlığımızın düzenlemiş olduğu "Ailenin Huzuru Nasıl Kaçar?" konulu bir söyleşiye katıldım.

Hakikaten çok müstefit olduğum bir Söyleşi takip ettim.Öncelikle bu programı düzenleyen Konya Yazarlar Birliğine,emeği geçenlere,katılanlara ve konuşmacı Sosyal Hizmetler Uzmanı Cemil Paslı bey'e,en kalb-i şükranlarımı sunuyorum.

Sosyal Hizmetler Uzmanı Cemil Paslı konuşmasında ana hatları ileşu hususları aktarmıştır:Evlilikancak aile kurmak içindir.Aile, ilk olarak Cennette Yüce Yaratıcı tarafından Hz. Adem babamızla Havva annemiz arasında kurulmuştur. Sürekli olarak, Cennetten bir huzuru ve mutluluğu içinde barındıran; temelleri, esasları, kuralları Yüce Yaratıcı tarafından belirlenmiş en önemli sosyal müessesedir. Aile, toplumun çekirdeği ve rengidir. Şekil ve âdet olarak birbirine çok benzeyen, içerik ve öz itibariyle tamamen birbirinden farklı ama birbirini tamamlayan iki varlığın birleşmesiyle ortaya çıkan huzur ve mutluluğun en önemli merkezidir. Evlilik Müslüman için ebedi bir bağdır.Aile; dünyada insanın küçük bir Cenneti ya da Cehennemidir.Evlilik ve tüm konular için en temel gerçek bu bilinçtir.Hayat; ölümle sona eren bir süreç olarak asla düşünülmemelidir.

Konuşmasına Uzm. Cemil Paslı, kitabının da adı olan "Aile huzur ve mutluluğu için 9 'S"nin önemine işaret ederek devam etmiştir. Ailede;"Sevgi, Sofra, Seyahat, Sistem, Samimiyet, Sayfa, Seccade, Sohbet ve Sabır" birliğinin olması gerektiğini dile getirmiştir. Ailenin toplumun çekirdeği olduğuna dikkat çekmiştir.Aileyi korumamız gerektiği, toplumsal huzurun ailedeki huzura bağlı olduğunu ana hatları ile vurgulanmıştır.

Ailede Saygı ve Sevgi'nin önemini yaşanmış gerçek bir hikayeyi aktararak anlatmıştır.1926 yılında, Merhum Muhlis Güngör ,nişan gecesinin ertesinde nişanlısı Şefika Hanıma bir çift lamba ile birlikte aşağıdaki mektubu gönderir:

"Muhterem Şefika Hanım, Lamba, aydınlık demek. Aydınlıksa mutluluk demek. Size ömür boyu mutlu bir evlilik vadediyorum. Lambaların üzerindeki bahar dalları kadar taze kalacak size olan sevgim,bahar dallarının üzerindeki kuşlar kadar hür ve huzur dolu bir hayatınız olacak benimle birlikte. Bu lambaları size olan hislerimin sembolü olarak muhafaza ediniz lütfen.Saygılarımla..."

Şefika Hanım ise nişanlısı Muhlis Beyefendi'ye bir çift bardak (biri koyu mavi , diğeri açık mavi renkli) göndererek şöyle bir cevap yazar:

"Muhterem Muhlis Beyefendi,Mektubunuza ve benim için çok değerli olan hediyenize çok teşekkür ederim. Ben de size bir çift mavi bardak gönderiyorum. Mavi sadakatin rengidir. Bardakların biri (koyu mavi olan) içini göstermez , dışa kapalıdır. Evlilikler acı tatlı sürprizlerle doludur

Evliliğimiz süresince yaşayacağım sıkıntıları ve aile sırlarımızı tıpkı bu içini göstermeyen bardak gibi içimde saklayacağım. Diğer bardak(açık mavi olan) ise billur gibidir, içini gösterir. Sevinçlerimizi , güzellikleri ve mutluluklarımızı ise bu bardağa koyacağım ki herkesle paylaşabilelim diye.

Size, huzurlu ve saadet dolu bir evlilik yaşatmak için elimden gelen her şeyi yapacağıma emin olabilirsiniz. Saygılarımla..."

Muhlis bey ile Şefika hanımın gerçekten de bir ömür boyu birbirlerinin üzerine titreyerek sevgi ve saygı dolu güzel bir ömür geçirip dünyadan göçtüklerini aktararak örnek ailelerin varlığının önemini kavratmaya çalışmıştır.

Artık sevgi ve saygıya dayanan evliliklerin gittikçe azalmaya başladığı , kadına yönelik şiddet haberlerinin arttığı bu günlerde , hikayesini sıkça hatırladığımız bu ve benzeri güzel örneklerle çok duygulanıyoruz. Mutluluğun , sadakatin , sevginin ve saygının sembolü olarak gördüğümüz bu çift lamba ve bardakları bizden sonra gelecek çocuklarımıza da örnek olması ve değerlerimizin yaşatılması hususunda her birimize büyük görevlerin düştüğünü,en fazla stres sebeplerinden birinci olarak eş ölümü, ikinci olarak da boşanmanın istatistiklerde ortaya çıktığını aktararak konuşmasını tamamlamıştır.Ödül takdimi ve kitaplarını imza ile program sona ermiştir.

Gerçek anlamda sevgi-saygıya dayalı evlilikler sonucu ailelerin oluşmasını Yüce Mevlâdan niyaz eder, sıhhat ve afiyetler dilerim.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.