ASIL AZMAZ BAL KOKMAZ

ASIL AZMAZ BAL KOKMAZ

Hekimler ile tarihçiler arasındaki yöntembilim(metodoloji) yaklaşımında ele alınan konu veya hadisenin başlangıcı ve sonucu arasında kurulan bağ hayati...

A+A-

Hekimler ile tarihçiler arasındaki yöntembilim(metodoloji) yaklaşımında ele alınan konu veya hadisenin başlangıcı ve sonucu arasında kurulan bağ hayati öneme haizdir. Beşeri hiç bir şey yoktur ki evveli olmadan sonu olsun. Saikler olmadan sonuç meydana gelmez malum. Hekimler hata yapınca olan hastaya tarihçiler yaptığında ise o döneme olur. Tarihçiler tarihi oku(t)ma ve anla(t)ma da isteyerek veya zorlama ile tarihi saptırma yoluna gittiğinde ise, bir dönem olduğu gibi yanlış anlaşılır. Tarihe siyaset yahut ideoloji bulaşırsa tarih okumaları baştan sona eksik yanlış okunur ve yorumlanır.
Geçtiğimiz günler içinde Konyalı bir kitap koleksiyoncusu zat-ı muhteremin arşivini görme fırsatı buldum. İçlerinde nadide kitaplar yanında sıradan kitaplarda vardı. Aslında böylesi zevatın nice nadide eserleri gün yüzüne çıkarmaları gerekir. Belki bir döneme ışık tutacak yazma veya matbu kitaplar kim bilir hangi tozlu mahzende hazine misali onu okuyup anlatacak adamlar bekliyor. Konya şehrinde bu tip kitapların olduğu kanaatindeyim. Sanıyorum birçok konu gibi bu da zamana havale edilmiş vaziyette. İnşallah o zamanda pir pire diye okunmaz. Osmanlı yazmaları okuyacak adamlar bir elin parmakları adedince kaldı. Osmanlıca yazılmış eserleri doğru hatasız okuyan az insan var. Okuduğunu yorumlamak da lazımdır. Pir'i Pir okuyan Pirler içinde Mikail hoca ile Eminoglu hocaları ayrı bir kefede tutmak gerekir. Bu silsileyi takip edenlerde yok değil.
Ben orijin itibariyle tarihçi olmadığım için tarihi konular üzerinde vaz etme salahiyetini kendimde bulmam. Lakin sebep sonuç tahkikatı üzerinde de çoğu kimselere pabuç bırakmam
Tarihi ideoloji ve siyaset hırkasından arındırmanın zamanı geldiğine inanıyorum.
Heyet-i Nasiha üzerinde yayınlanmış yüzlerce arşivi inceledim. Mütareke şartları ve döneminde yaşananları gördüm. Ecdadımızın payitahtı İstanbul'un 16 Mart 1918 de işgal edilip beş yıl haremimize işgalcilerin ayak bastığını içim cız ederek gözlerim dolarak ruhum kinlenerek müşahede ettim. Devletin başının bu şartlar içinde ne kadar sıkıntı dert kasavet içinde olduğunu aklı başında olan herkes anlar. Başımızdakileri özellikle zor zamanlarda hangi dönemde olursa olsun suçlamak devri sabık meydana getirmek devlet ebed millet anlayışında doğru ve gerçekçi bir yaklaşım değildir.
Anadolu ve Rumeli Heyeti Nasiha'nın milli direnişi kırma gibi bir vazife ile tahmil edildiklerini sanmıyorum. Heyet-i Nasiha da bulunanlar içinde iki tane şehzade var. Ülke Mondros mütarekesi ile işgal altında iken İşgal güçlerine karşı kutsal isyanı başlatan milli kuvvetleri teskin etme işgalcilere karşı doğrultulan mühimmat-ı eslihayı (silah mühimmatı) indirtme gibi bir vazifelerinin olduğuna asla ihtimal vermiyorum. Konya Milli Mücadelede en stratejik merkezlerden biri olması hasebiyle heyetin 1919 ve 20 de Konya ziyaretleri görüştüğü kimseler tarih misyonu çerçevesinde elinde belge bilgi olanlar tarafından gün yüzüne çıkarılmalıdır.Tarihi gerçekler vakıalar ancak böylece tarih modunda değer kabul görür.
Wilson Prensipleri Cemiyeti üyelerinin Avrupa'dan Amerika'dan manda talepleri o dönem aydınlarının ne kadar özgür ve ne kadar bağımsız ne kadar kendi milli güçlerine inanıp inanmadıkları hususunda sanırım bugün bizlere bir fikir verebilir. O günün şartları ile bugünü kıyas edip yargılama yapma gibi bir garabete düşmek istemem ama eminim ki, Konya'da bulunan zevat-kibar silsilesinden gelmiş veya onları tanımış olanlar tarihe tanıklık etmedikleri müddetçe tarih terazisi bir aşağı bir yukarı gidip gelmeye devam edecektir.
Rahip Frew ile Ehl-i Müslim Said Mollayı muhipler cemiyetinde kurucu olarak bir araya getiren saik ne olabilir ki, bir Hıristiyan ve Müslüman din adamı ortak zeminde aynı hedefler etrafında bir cemiyetin kurucuları olabiliyor.
Biz ne zaman dünü tüm çıplaklığıyla anlarız bugün ve yarın üzerinde yapılan plan stratejilerde isabet kesbederiz. Bu aziz vatanın aziz evlatları ecdadının düştüğü hatalara düşmemek için o dönemin şartlarını ve o dönemin tarihi aktörlerini çok iyi anlamalıdır ki, istikbalini geniş ufukta görebilsin.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.