Biz Kur'an'ı hiç böyle bilmezdik!

Biz Kur'an'ı hiç böyle bilmezdik!

Kuran-ı Kerim'i anlamak için yola çıkan Dr. Ecevit'in 'Kur'an Kendini Anlatıyor-Kur'an'ın İkili-Simetrik Yapısı' adlı eseri Tefsir usulüne yeni Yaşadığımız...

A+A-

Kuran-ı Kerim'i anlamak için yola çıkan Dr. Ecevit'in 'Kur'an Kendini Anlatıyor-Kur'an'ın İkili-Simetrik Yapısı' adlı eseri Tefsir usulüne yeni

Yaşadığımız dünyada, bilinmeyen alemin dili olan Kuran-ı Kerim, bize kainatı, onun yaratıcısını bildiren bir öğretmen olmaya devam ediyor. Hem lafzıyla hem de anlamıyla sürekli yakın durmamız gereken bu sultan, bir söz mucizesi olarak asırlardır her dem yeniden doğuyor.

Milyonlarca insanın dilinde, kulağında. İnsan kendini tanımak, kainatı öğrenmek, rabbini bilmek için onu anlamak durumunda. Dr. Muzaffer Ecevit de yüce kitabımızı anlama gayretiyle yola çıkmış. Ecevit, çalışmalarını 'Kur'an Kendini Anlatıyor-Kur'an'ın İkili-Simetrik Yapısı' (Simetri Yayınları) ismiyle kitaplaştırdı. Tefsir usulüne yeni bir yaklaşım getiren Dr. Ecevit'in kitabının ilk cildi 8 yıllık bir çabanın ürünü.

Kitap, Zümer Sûresi'nin 23. ayetindeki 'müteşabihen mesani' (birbirine benzeyen ikililer/ikileşmeler) ifadesinden hareket ediyor. Her sûrede hem birbirine anlamca benzeyen ikili ayetler hem de anlamca bunların biraz üstünde bir ana ayet var. Ana ayet, sûrenin esas ağırlığını taşıyor ve değişmez hakikatleri ifade ediyor. İkili ayetler ise bu hakikatlere bağlı, değişen durumları açıklayıp gerekçesini bildiriyor. Ecevit, ana ayetleri bir üzüm salkımının sapına benzetiyor. Diğer ayetler de ona bağlı kollar... Bir suredeki bütün bölümler, gruplar ve ayetler mana ipiyle ana ayete bağlanıyor. Dr. Ecevit, çalışmasına Kur'an'dan, Âl-i İmran Sûresi'nin 7. ayetindeki "Bu Kitabı sana indiren O'dur. O'nun ayetlerinin bir kısmı muhkem olup bunlar, Kitabın esasıdır. Ayetlerin bir kısmı ise müteşabihtir." ifadesini dayanak noktası sağlamış.

Bu sistemde Kur'an okuyanlar için yeni ve faydalı olan şey, kitabın Kur'an'a bütüncül bir bakış imkânı sağlaması. Tıpkı helikoptere binip şehri tepeden kuşbakışı seyretmek gibi eser, bir nevi Kur'an'ın haritasını veriyor. Okunan sûre, Kur'an şehrinin hangi semtidir, okunan sayfa bu sûrenin hangi mahallesidir, hangi sokaklar vardır, bunlar arasındaki bağlantı nasıl tesis edilmiştir. Tam anlamıyla bir Kur'an krokisi çıkıyor karşımıza.

Kur'an okumaktan maksat...

Ecevit, Kur'an'da bir sistem aramak yahut onu basit bir sistem kitabına indirgemek gibi bir gayeyle yola çıkmadığını özellikle vurguluyor. Kur'an'ı anlama gayretiyle yaptığı çalışmalar çerçevesinde, Kur'an'da zaten var olan bir hakikatin karşısına çıktığını ifade ediyor: "Ben sadece Kur'an'a uydum, onun ayetlerinin anlamlarını takip ettim." Yazar, okuyucuların da kitaba bu düşünceyle yaklaşmasını ve Kur'an okumaktaki esas maksadın ihlal edilmemesi gerektiğini hatırlatıyor. Bilindiği üzere, yakın zamana kadar Kur'an'ı bir şifreleme kitabı veya kripto çözümleme aracı gibi okuma gayretleri oldu ülkemizde. Ecevit'in bu hatırlatmaları da bu açıdan önemli. Prof. Dr. Suat Yıldırım'ın akademik makale kıvamındaki takdimiyle çıkan kitap, 'Zaman ihtiyarladıkça Kur'an gençleşiyor' ifadesinin yeni bir teyidi niteliğinde.

28.07.2008

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.