Yunus Emre ALTUNTAŞ

Yunus Emre ALTUNTAŞ

EL-AKSA

A+A-

 

Zeytin ağaçları yürüyor

Vadilerden tepelerden

Güneşi sırtına almış bir ikindi

Tereddütlerin şehrini soluyor.

Hanidir tebessümünde saklı çocukların

Nice ümit nice halas nice mekân

Ortalık zemheri sırtlanların kirinden

Bir o yana bir bu yana başını vuruyor.

Ayetler yaşanan hayatın şahididir

O gecenin, o müjdenin, o yârin

Dedi ki zafer ancak inananların

Bir at işte böyle göğe koşuyor.

Nazlı gözlerini seveyim Ey Aksa

Nicedir kanımı taşına horasan eyledim

Yılmadım senin renginden bak

Ömer köşede kılıcını biliyor.

Sevgilinin ayağını bastığı yer bağrın

Başımı koydum nice rüyaların ülkesi

Usulca bir esmer belirdi yanı başımda

Yemin edip parmağını namluya sürüyor.

Arzın merkezinde nicesinden haberler sende

Şu köşeden İsa’nın sesi biraz ötede İbrahim

Zekeriya şu kütüğün dibinde sessiz

İki yarısı da Musa’nın çalısını dinliyor.

Göğün uzandığı yerde adın yazılı Ey Aksa

Zeytin ağaçları yanaştı kıyına yeşil yeşil

Kumun ardından sürüklenen cennetin sesi

Korkma! İsrafil’in suru emrinde diyor.

Canımı aldım taş eyledim kapına

Zalimin kurşunu bana değsin Ey Aksa

İnanmış çocukların kundağında

Gerili bir ok gibi semaya salınıyor.

Gördüm işte şimdi vaktidir

Sen ey dirilişin işareti silkele ve uyandır bizi

Eteğindeki hatıraları işle dimağımıza gecikme

Zalim kamburuyla işte bize geliyor.

Bilirim elbet sahibinin şehrisin

Ol der ve olur kırmızı bir günde

Bize düşer sapanında taş olmak

Yürekler bu sevda ateşi ile eriyor.

Ey Aksa yeryüzü cennetim haki renklerin kıyısında

Habib-i Kibriya’nın izisin nefesi mâkesi

Sessiz ve vakur beklemekte karıncalar

Birazdan başlar sağanak yeter ki inan diyor.

Yunus Emre Altuntaş

TEMMUZ DERGİSİ OCAK 2018 18.sayı

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.