Ferda Boz Güneri | Yâr Mevlânâ

Ferda Boz Güneri | Yâr Mevlânâ

Ferda Boz Güneri | Yâr Mevlânâ

A+A-

Hz. Mevlânâ'nın 749. Vuslat Yıl Dönümü Hatırasına...

YÂR MEVLÂNÂ

Işığa uçuşan kelebekler misali
Aşkının etrafında döner Mevlâna
Dil anlatır gönül  meşk eder
Hal dayanmaz buna semâ eder

Altın döverler Zerkûbide
Allah der çekiçler
Kudüm de böyle döver kalpleri, altın eder
Dönerler birlikte sema başlar
Kalpten kalbe nûr çeşmeleri akar

Sema; kâinatın oluşumuna benzer
İnsanın alemde dirilişini
Yaratana zikrini ve
Kâmil insan oluşunu

Celâleddîn-i Rûmî büyük velisin
Uygundur islama her iş ve hareketin
Mesnevi kitabını yazdın
Eşi benzeri yoktur dünyada
Bu eserinle, dünyaya feyiz ve nûr saldın

Bizârım derdime dermanım sende
Aşığım Hak’ka, çekerim içre
Maneviyatın kutlu demlerinde 
Vuslata ermenin hasretliği içinde.

Ey sevgili, ey mah-ı cemâl
Habibûllahın yansıyan aynası
Canımın cananı güneşim efendim
Yaktı sendeki hak ateşin. 

Âşıkların dilindesin sen
Âşıkların gönlündesin sen
Gecesi rüyalarında olan
Gündüzü hülyalarında olansın sen.

Mevlânâ'nın aşkı Allah aşkı
Allah onun yolunu açtı
Yüzyıllardır konuşulur ilâhi aşkı
Gel ne olursan ol, yine gel der Mevlâna

Sönmeyen bu aşktan ötürü
Gelene verilir, erene verilir ödülü.
Sende ki aşk yetti cihâna
Gelen aşık, giden aşık oldu sana

Ucu bucağı olmayan
Sonsuz bir sevdanın içindesin sen
Giren kaybolur sende,sende 
yaratanda
Gelen aşık, eren aşık oldu sana

Yansın sana ermişler
Dönsün sema etsin dervişler
Semaya açılan elleri
Doldursun, sadrına nurları.

Dön Mevlânâ, yan Mevlânâ
Aşkından bize de ver Mevlânâ
Allah Resul’ü oğlum der,
Alnından öper senin Mevlânâ.

Yâ Mevlânâ, Yâr Mevlânâ
Kapının eşiğine yüzümü sürsem
Duanı alıp menzile ersem
Yeşil kubbenin altına alsan 
Sana aşıkların yeridir gölgesi.

Varlığın bütün mahlukata ödüldür
Huzur ve rahatlık çevrene
Gelen feyiz ve bereketler
Yiyecek ve içecekler
Hep varlığın sebebiyle nimetler

Kur’anı’n bendesisin sen
Resul’ün ayağının tozu da sen
Bağ-ı gülistan da açan gonca gül de sen
Tasavvuf dalında öten bülbül de sen
İlâhi aşkla dolan da sen

Ağlayan ney de sen
Kudümde ki ses de sen
Sema da ki sır da sen
İnce düşünen islamı yaşayan Mevlânâ

Ney, ağla ki ne ağla
Varlık aleminden fena alemine 
Dağlayarak yüreklere bağlan
Ney ki ilahi nûr-u tecelliden gelen
Sevgili yârdan sırları deren

Ona özlemi, aşkı anlatansın
Anlattıkça yakan ve yandıransın
Alsan götürsen beni de yâre
O sırlarda kalsam da kaybolsam.

Sen görmeden ağladın, yandın
Görsen ne yapardın söyle bana
Görenler ne durabilir, ne de kalabilir
Vuslata ermektir muradım

Sabrım, sadrımda filizlenir
Ondan bîçâreyim, ondan duramaz
Yanarım, döner, döner, 
Yine yanarım…

Aşk-ı Vuslat günün kutlu olsun 
Seven sevdiğiyle buluştuğu 
Dostun dosta kavuştuğu an
Aşıklara bayram olur,
Aşıklar ölmez olur,
Yâ Hazreti Mevlâna
Aşk-ı Vuslat günün kutlu olsun.

Ferda Boz Güneri
10 Aralık 2022 Çarşamba

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.