Canlıların hayatında önemli bir yeri olan, rengi, tadı, kokusu olmayan bu sıvıyı çok iyi bilmemiz gerekir. Dünyanın yaratıldığı günden beri bütün dengeler su üzerine kurulmuş. Bütün dillerde su üzerine sayısız kelime, anlam, deyim ve terimlerin oluştuğuna şahit oluyoruz. Başta insan bütün canlıların "Su"dan yaratıldığını Yaratıcımız Yüce Kitabında söylüyor. Böylesine mühim bir varlığın kıymetini ne kadar biliyoruz?

"Su gibi azîz olmak" ne anlama gelir? Gül bahçesinde güller nasıl yetişir? Bülbül susuz kalsa ötebilir mi? Yeryüzünün yeşil, gökyüzünün mavi olması su ile ne kadar alakalıdır? Biz insanoğlu içecek su bulamasa kaç gün sonra kuru bir iskelete dönüşür? Bu ve buna benzer olumsuz sorular üretmek mümkün.

İç Anadolu'nun ortasında kuru bir ova görünümünde olan Konya'yı ve Konya'nın ilçelerini gezdiğiniz zaman göreceksiniz ki muazzam bir su kültürü ve medeniyeti meydana gelmiş. Su anıtları, su arkları, su kanalları, börkler, küngler, sarnıçlar, kuyular, çeşmeler, havuzlar, hamamlar, göletler, günümüzde yapılan barajlar, v.b... ama hepsi insanın ve onunla birlikte tüm canlıların yaşatılması ve dünyayı mamur etme aşkının ürünü.

26-27 Haziran günleri Konya Bera otel'de gerçekleştirilen Sempozyum vesilesi ile hem bildiri sunan bilim, sanat, fikir ve kültür adamlarımız bildikleri, araştırdıkları konuları gün yüzüne çıkarma fırsatı bularak bir görev yapmanın mutluluğuna erdiler hem de dinleyiciler tablet haline getirilen bu bilgileri bir arada ve en özlü biçimde elde ettiler. Emeği geçenleri tebrik ederiz. Başta Sempozyum Eş Başkanları KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Sorgun, TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ile Yürütme Kurulu Üyeleri Doç Dr. Mustafa Demirci, M. Akif Sarıkaya, M. Ali Köseoğlu, Ü.S. Taşkesen, E. Çelik ve A. Harmancı'ya teşekkürü bir borç biliriz. Maddi ve manevi desteğini esirgemeyenlerden Allah razı olsun.

Bir kültür ve medeniyet başkenti olan Konya'ya yakışan "Su Medeniyetleri" sempozyumu'na "Sudan bahanelerle" gelemeyen insanlar buradaki tebliğleri mutlaka okumalı ve hayatına uygulamalıdır. Su üzerine yazı yazıldığını görmeyenler için bu ifadeler daha bir önem arz eder kanaatindeyim.

Türkçemizdeki su ile alakalı bazı deyimleri burada zikredersek yazımıza zenginlik katmış oluruz:

Su:Huy, yaradılış : "Suyuna göre davranırsan kötülük yapmaz."

Su:Zaman, vakit : "Akşam sularında, dokuz sularında yola çıkmıştım."

Su:Tazelik, canlılık, gençlik: "Su gibi kadınsınız, evlat yetiştirmekten neden çekinirsiniz?"

Su:Hal, durum : "İşler ne sularda?"

Su:Utanma duygusu, ar : "Kız kısmının yüzünde su vardır."

Su:Kez-defa (giysi yıkamak için) : "İki su yıkamak"

Su:Çizgili aşık oyununda enekle vurulan aşığın çember dışına çıkmayarak tam çizgi üstünde kalma durumu

Su:Tarz, yol, hal, durum.

Velhasıl "Suyu yolunda akan" kullardan olup "Su"ya harcadığımız vakit ve nakit bizi, bu dünyada zemzeme, ebedi âlemde de altında ırmaklar akan Cennet'e kavuştursun. DSİ de bir an önce Göksu'yu Konya Ovası'na akıtsın.

Memleket 03.07.2009