Mevlana yılı'nın renkli kısmı

Mevlana yılı'nın renkli kısmı

Mevlana Yılı'nın renkli kısmı 24 Aralık 2007 PazartesiMevlana Yılı ve işin renkli kısmı Bayramı da geride bıraktık ya... Artık rahat rahat konuşabilir,...

A+A-


Mevlana Yılı'nın renkli kısmı 24 Aralık 2007 Pazartesi
Mevlana Yılı ve işin renkli kısmı

Bayramı da geride bıraktık ya...

Artık rahat rahat konuşabilir, söyleyeceğimizi açıkça söyleyebiliriz...

365 günü tüketmemize şimdi 8 gün kaldı...

Yani 8 gün sonra Mevlana Yılı yok...

Şeb-i Arus törenlerine Cumhurbaşkanı da katılmasa, bu yılı zirveye çekecek başka bir organizasyonun altına imza atamadık.

UNESCO'nun 2007'yi Mevlana Yılı ilan etmesi, en çok UNESCO'ya yaradı... En çok bu kuruluşla aramızda bir ünsiyet meydana geldi... Ne aziz, ne mübarek bir kuruluşmuş meğer...

Aslında bu konuda yazmamı gerekli kılan şey, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan ile Mevlana Araştırmaları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler'in 17 Aralık günü düzenledikleri basın toplantısı...

Bu toplantıda öğrendik ki Mevlana Araştırmaları Merkezi önce enstitü sonra akademi olacak...

Rektörümüz de bu toplantıda "Mevlana'yı sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya anlatacağız. Tüm dünyaya hizmet eden bir danışmanlık haline getireceğiz" diyerek bu akademiye biçtiği rolü ortaya koyuyor.

Şunu açıkça söyleyeyim...

Benim akademi olacağı söylenen Mevlana Araştırmaları Merkezi'nden hiç umudum kalmadı...

Nuri Hoca 2 yılda 20 etkinlik yaptıklarını söylüyor. Yani 24 ayda 20 etkinlik... Sadece son bir yılda yapılan etkinliklerin sayısını vermiyor.

Oysa bizim için şimdilik önemli olan 2007 Mevlana Yılı'nda ne yapıldığı.

Yine Nuri Hoca, "Yılda 2 kez yayınlanacak uluslar arası hakemli Mevlana Araştırmaları Dergisi'nin üniversite imkânlarıyla basıldı"ğını söylüyor övünerek.

Oysa bu yıl tek dergi basılabildi, onu da henüz görmedim.

Yani yılda iki defa basılabilecek bir derginin Aralık ayı etkinliklerine bir sayısını yetiştirebilen bir merkezden beklenti içinde olmamızın ne anlamı olabilir?

Nuri Hoca, yaptıkları çalışmaları ödeneksiz bir şekilde gerçekleştirdiklerini söylüyor ki yanında üniversitenin rektörü de var.

Ödeneksiz etkinlik yapmak övünülecek bir şeyse "Bütçemiz olmadığı için sponsorluk ve benzeri yollarla tüm eserleri bu yeni merkezimizde toplayacağız" demesine gerek yok.

Yani sponsor aramasına ne gerek var?

20 küsur etkinliği bugüne kadar gerçekleştiren ekip, taşı sıkar suyunu çıkarır...

Yurt dışından gelen öğrencilere bastırdığı kartlardan dağıtan ve bunları da etkinlikler dizisi arasına sokan Mevlana Araştırmaları Merkezi bilmelidir ki, bu kartlardan şehirdeki petrol istasyonları da bastırmış ve her müşterisine dağıtmıştır...

2007 yılında bence Mevlana Araştırmaları Merkezi sınıfta kalmıştır.

Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür Müdürlüğü ise ancak geçer not alabilirler.

Başbakan Erdoğan'ın da her dilde Mesnevi projesini övdüğü Büyükşehir Belediyemizin, yurt dışlarında neler yaptığını Konya basını olarak hiç birimiz görmedik.

Hindistan'da 4 şehirde 5 program yapılmış... İtalya'nın Milano, Siena ve Modena kentlerinde düzenlenen programlarda yoğun ilgi dolayısıyla izdiham yaşanmış... Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de, Güney Kore'de, Pakistan'da izleyenler semaya hayran kalmışlar...

Bunlar Büyükşehir Belediyesi'nin internet sitesinden cümleler.

Yani arkasında bir isim yok bu sözlerin...

Bu programların nasıl geçtiğini yut dışına gidenler anlatacaklar/anlatıyorlardır.

Prof. Dr. Süleyman Okudan ne kadar iyimser...

Mevlana'yı, ya da Araştırma Merkezi'ni, tüm dünyaya hizmet eden bir danışmanlık merkezi haline getireceklerini söylüyor.

Bir takım nedenlerden dolayı Nefise Karatay'ın katılamadığı, Selçuk Üniversitesi Meslek Eğitim Fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanan kıyafetlerin 30 kadar manken tarafından sergilenmesine Mevlana Araştırmaları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, 'işin renkli kısmı' yorumunda bulunuyor ya...

Şimdiden nasıl bir danışmanlık merkezi olunacağına dair izleri biz de görmüş oluyoruz.

"Rakı sofralarında sema olmaz" diyenlerin, Mevlana'nın 'bizarım' diyeceği böylesi bir defileye 'işin renkli kısmı' demeleri gerçekten abes oldu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.