Milli Marşa, milli beste şart!

Milli Marşa, milli beste şart!

TYB Konya Şubesi'nin Kültürel Etkinlikleri'nin ilk programında konuşan Doç. Dr. Caner Arabacı, İstiklal Marşı'nın milli bir besteye ihtiyacı olduğunu...

A+A-

TYB Konya Şubesi'nin Kültürel Etkinlikleri'nin ilk programında konuşan Doç. Dr. Caner Arabacı, İstiklal Marşı'nın milli bir besteye ihtiyacı olduğunu söyledi

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, 2013 Kültürel Etkinlikleri kapsamında "Çanakkale'den İstiklâl Marşı'na" konulu konferans düzenledi. Programa MEVKA Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman, Hadim Müftüsü Ahmet Demirel, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Konya Fikir, Kültür, Sanat Adamları Derneği Başkanı Seyit Küçükbezirci, Sosyal Hizmetler Konya İl Müdür Yardımcısı Cemil Paslı, MEBKAM Başkanı Hasan Yaşar, İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, akademisyenler, yazarlar ve öğrenciler katıldı. Programın açış konuşmasını yapan TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, "TYB'nin kuruluşunun 35. yılında 35 anlamlı programa imza atıyoruz. TYB, ülkemizin mana ve fikir dünyasına katkı sunmaya devam ediyor. Bugün de İstiklal Marşımız ve onun öncesinde dünya tarihinde eşine az rastlanır destanlardan olan Çanakkale Zaferimizle ilgili çok önemli bilgiler edineceğiz" dedi.

KADIN VE ÇOCUKLAR DA SAVAŞ MEYDANINDAYDI Selçuk Üniversitesi (SÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Arabacı, konferansta, Çanakkale'nin Türk tarihinin şanlı sayfalarından biri olduğunu söyledi. 1. Dünya savaşından 20 milyon insanın öldüğünü belirten Arabacı, Osmanlı Devleti'nin 1. Dünya Savaşı'nın sonucu belli olduktan sonra savaşa girdiğini vurguladı. Arabacı, "1"1.Dünya Harbi de bizim harbimiz değil, 2.Dünya Harbi de bizin harbimiz değil. Bunlar Avrupa devletlerinin çıkardığı harplerdir ve kaba tabirle yağlı kemik savaşıdır. Emperyalist devletlerin daha çok pay alma, daha çok sömürge edinme savaşıdır. Avrupa bilimde, teknolojide elde ettiklerini insanlığın hayrına değil, daha çok insanı öldürmede, daha çok kan dökmede kullandı. 1.Dünya Harbinde 20 milyon, 2.Dünya Harbi'nde ise 50 milyon insan öldü." diye konuştu.

İSTİKLAL MARŞI NASIL YAZILDI? İstiklal Marşı'nın yazıldığı döneme ilişkin bilgi veren Arabacı, Mehmet Akif'in İstiklal Marşı yarışmasına katılmadığını, ödül şartının ortadan kalkmasından sonra milli marşı yazmayı kabul ettiğini belirtti. Akif'in, "Sözüm odun gibi olsun, hakikât olsun tek" diyen; özüyle sözüyle, yazdıklarıyla, iç dünyasıyla örtüşen bir ahlâk âbidesi olduğunun altını çizen Arabacı, "Akif, İstiklâl Marşı'nı yazmaya ikna olduktan sonra adeta bir Leyla, bir Mecnun gibidir. Bir gece kaldığı Taceddin Dergâhı'nın duvarlarına çakısıyla'Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar' diye başlayan kıtayı unutmamak için kazıyarak yazar. On kıtayı Mecnûn gibi yazıp bitirir. Birçok yerde yayınlanır. 12 Mart günü Meclis'te iki defa okunur. Hattâ Meclis Başkanı Mustafa Kemal ön sıranın önüne çıkarak ayakta alkışlanır ve Millî Marş olarak kabul edilir.

İÇ KARARTICI SÜREÇ Arabacı konuşmasına şöyle devam etti: Bundan sonraki süreç içimizi karartabilir. İstiklâl Marşı'nın güftesi uzun süre bestelenmeyi bekler. Birçok beste gelir; fakat kabul edilmez. Akif ile ve beste ile ilgili bütün yazıları, Cumhuriyet arşivinden aldım. Maalesef çok acı verici bilgiler var: "Gelen besteleri toplayalım ve Viyana'ya, Roma'ya, Paris'e gönderelim. Onların konservatuarları bunları incelesin ve Türkler için en uygun Millî Marş bestesine karar versinler." Gibi utanç verici kararlar alınmıştır. Bu arada ülkenin her yerinde farklı farklı besteler söylenmeye başlanır. Daha sonra Osman Zeki Üngör'ün Carmen Sylvia'nın bir bestesinden apardığı/uyarladığı ve cenaze marşını andıran bestesi kabul edilir ki; bu ayıp bize yeter. Asırlardır kendine has musıkîsi ve kültürü olan bir büyük milletin marşı, bir yabancı marştan aparma olmamalıydı. Bugün hâlâ söylediğimiz İstiklâl Marşı'mız böyle bir aparmanın ürünüdür.

ASIL SORUN KAFALARDA Asıl problemin bizim kafalarımızda ve yüreklerimizde olduğunu işaret eden Arabacı, "Millî Marş'ımızın bestesi, Carmen Sylvia'nın tarzında değil, Türk kültürünün, sanat müziğinin, halk müziğinin bir benzeri; halkın coşkunca, herkesin katılabileceği ve coşkunca söyleyebildiği bir beste olması gerekirdi. Bu durum, İstiklâl Marşı'mızın millî muhtevası, ortak buluşma, millî birliği sağlayan, millî bütünlük, millî mutabakat metni oluşunu zedeleyen bir durumdur. Bu durumun, bu milletin evlatları tarafından telafi edilmesi, giderilmesi lazımdır. Bu millî birleşmeyi, buluşmayı, mutabakatı sağlayan metnin/şiirin o miktarda, o dozda da millî musıkî ile marş haline dönüştürülmesi, bugünün aydınlarına, okumuşlarına ve bugünün gençlerine millî bir görevdir" diye kaydetti. Programın sonunda TYB Konya Şubesi adına katılım belgesini Hadim Müftüsü Ahmet Demirel, Doç. Dr. Caner Arabacı'ya takdim etti.
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.