Sanat ve Medeniyet Aşığı Hasan Özönder, TYB Konya’da Anıldı

Sanat ve Medeniyet Aşığı Hasan Özönder, TYB Konya’da Anıldı

A+A-

Sanat ve Medeniyet Aşığı Hasan Özönder, TYB Konya’da Anıldı

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, şehrin kültürel hafızasında derin izler bırakan isimleri yad etmeye devam ediyor. Buyılın son programı olarak TYB Konya Şubesi D. Mehmet Doğan Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen “Konyalı Onlar” etkinlik dizisi kapsamında, Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk İslam Sanatları Tarihi Anabilim Dalı’nın kurucusu ve ulu çınarı merhum Dr. Hasan Özönder için bir anma programı düzenlendi. Doç. Dr. Fatma Şeyma Boydak’ın düzenlediği programda, Hasan Özönder’in oğlu Yusuf Özönder ve Prof. Dr. Ahmet Çaycı konuşmacı olarak yer aldı. Program, Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Erol Uğraşkan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kütüphane Tutkusu ve İlim Yolculuğu

Merhum Hasan Özönder’in çocukluk yıllarından itibaren ilme ve kitaba olan düşkünlüğünü anlatan Yusuf Özönder, babasının kültürel çevreyle olan bağını şu sözlerle dile getirdi:

“Biz gözlerimizi açtık; Hazreti Pir’i, camileri, türbeleri ve kütüphaneleri gördük. Bu kültürel çevre bize sanatsal faaliyetlerde bulunma yolunda çok etkili olmuştur. Babam, lise yıllarında tarih hocası Yaşar Gökçek’in kütüphanesine büyük bir merakla bakar, ‘Allah’ım benim de böyle bir kütüphanem olacak mı?’ diye niyaz edermiş. Hocası kitaplarını ona devrettiğinde, o günkü kısıtlı imkanlarla bu kütüphaneyi alabilmek için ‘Baba ben sana masraf yaptırmayacağım, elbise ve ayakkabı istemem ama ne olur bu kütüphaneyi alalım’ demiştir. Kitapları teslim alıp mahalleye girişini, İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet gibi emin ve kararlı bir edayla anlatırdı.” dedi.

Babasının kitap sevgisinin her türlü engelin önünde olduğunu vurgulayan Özönder, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bir gün İstanbul’dan aldığı bir koli kitapla trene binmeye çalışırken boşluğa düşüp peronla tren arasında kalmış. Tren acil şekilde durdurulduğunda babam darbeler almasına rağmen hemen çok sevdiği kitaplarına bakmış ve onları toplamaya başlamış. Bu kazadan, annesi üzülmesin diye yıllarca kimseye bahsetmemişti. O, hayatı boyunca kütüphanesini ve arşivini araştırmacılardan hiç kıskanmaz, kapısını her zaman ilim meraklılarına açık tutardı.” şeklinde konuştu.

Gelecek Nesillere Bir Vebal Olarak İlim

Prof. Dr. Ahmet Çaycı, Hasan Özönder’in akademik disiplini ve öğrencilerine olan yaklaşımını kendi asistanlık yıllarından bir örnekle aktardı:

“Asistan olduğum ilk gün hocamın odasına gittim. Bana dedi ki: ‘Ahmetçiğim hoş geldin. Binlerce öğrenci arasından sen asistan oldun. Bugünden itibaren o öğrencilerin bütün sorumluluğu ve vebali senin üzerindedir. Akademisyen olduğun sürece bu vebali taşıyacaksın. Bu vebal çok çalışmak, sahada en iyi olmak ve hocanı geçmektir.’ Bu nasihat, benim için ömür boyu sürecek bir ders oldu.” dedi.

Özönder’in Konya ve Mevlana aşkının tüm çalışmalarının merkezinde olduğunu belirten Çaycı, şu ifadeleri kullandı:

“Hasan Hocam her şeyden önce bir Konya aşığıydı. Akademik düzeyde yaptığı çalışmaların tamamı Konya eksenindeydi ve bu çalışmaların merkezinde Hazreti Mevlana vardı. Yaşam tarzı olarak tam bir Çelebi ve Mevlevi terbiyesiyle hareket ederdi. ‘Yapabileceğin kadar işle meşgul ol, çok farklı konulara meyledip çalışmaları yarım bırakma’ derdi. Sille, Mevlevihaneler, hat ve tezhip sanatları üzerine yazdığı eserler bugün hala alanındaki en temel kaynaklar olarak kabul edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Programın konuşma bölümünün tamamlanmasının ardından, Hasan Özönder’in çocukluk yıllarından itibaren hayatının farklı safhalarını yansıtan fotoğraflardan oluşan kapsamlı bir görsel sunum yapıldı. Aile arşivinden ve çeşitli dönemlere ait karelerin yer aldığı sunumda, Özönder’in eğitim hayatı, meslekî serüveni ve kültürel faaliyetleri kronolojik bir bütünlük içerisinde aktarıldı. Katılımcılar, fotoğraflar aracılığıyla Hasan Özönder’in kişisel dünyasına ve yaşam yolculuğuna yakından tanıklık etme imkânı buldu.

Dostlarının ve Talebelerinin Dilinden Hasan Özönder

Programın sonunda gerçekleştirilen açık kürsü bölümünde söz alan dostları ve talebeleri, Özönder’in nezaketini ve titizliğini şu cümlelerle anlattı:

Faruk Koçak: “Hocanın 1967’deki ilk öğrencilerinden biriyim; o kadar nazik, kibar ve zarifti ki biz ‘Böyle hocam olur mu?’ diye düşünürdük; o zarafetine her zaman hayrandım.” dedi.

Şemsettin Küçükay: “Süheyl Ünver hocayı ziyaret ettiğimde beni not almadığım için eleştirmişti; ben not almayı ve arşiv düzenini aslında amcam Hasan Özönder’den öğrenmiştim.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Mehmet Ali Kapar: “Hocamızın sınıfa o zarif girişi ve kıyafeti o kadar etkileyiciydi ki hiçbir öğrenci o girmeden ayağa kalkmamazlık etmezdi; bize kitabın nasıl okunacağını ve nasıl not tutulacağını bizzat tahtada gösterirdi.” dedi.

Prof. Dr. Bilal Kuşpınar: “Ne zaman yanına gitsem bana ‘Ne yazdın? Aman sözde kalmasın, yazıda kalsın’ diye sorardı; öğrenme arzusu hiç tükenmeyen doyumsuz bir ilim yolcusuydu.” şeklinde konuştu.

Mustafa Kabakçı: “Kendisini dinlemekten öte, sadece yüzüne bakmak bile insana huzur ve keyif verirdi; o dilsiz de gönüllere aksedebilen özel bir şahsiyetti.” dedi.

Mehmet Ali Köseoğlu: “Akademisyenlerin şehre inememesi eleştirilir ama Hasan Hocam yerel basın için de çok üretken bir ağabeydi; kültür ve sanat yazılarını büyük bir heyecanla bizlere ulaştırırdı.” ifadelerini kullandı.

Ertan Bilici: “Bir gün bir mescit restorasyonunda elinde fotoğraf makinesiyle o kadar titiz çalışıyordu ki yarım saat yanında durmama rağmen beni fark etmedi; eserin bir santimetresinin bile kaybolmaması için adeta pır dönüyordu.” dedi.

Programın kapanış konuşmasını yapan TYB Konya Şubesi yönetim kurul üyesi ve Konyalı onlar takvim koordinatörü Prof. Dr. Nuri Şimşekler, “Konyalı Onlar” serisinin önemine değinerek “Bugün Konyalı Onlar programımızın bu dönemki son buluşmasını gerçekleştiriyoruz. Programın koordinasyonunu, Saffet Yurtsever hocamızla birlikte yürüttük. Bu vesileyle Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu’na da teşekkür ediyorum. İnşallah önümüzdeki yıl Konyalı Onlar programı devam edecek.” Dedi.

 Program sonunda konuşmacılara katılım belgeleri ve TYB Konya Şubesi yayınlarından oluşan kitap setleri; Konya eski milletvekili Mustafa Kabakçı, Prof. Dr. Nuri Şimşekler ve Prof. Dr. Mehmet Ali Kapar tarafından takdim edildi. Etkinlik, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

 

screen-shot-2025-12-26-at-12-09-48-366-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-10-05-566-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-10-26-382-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-10-46-867-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-11-00-799-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-11-44-282-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-12-12-665-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-12-24-761-pm.jpgscreen-shot-2025-12-26-at-12-19-44-811-pm.jpgwhatsapp-image-2025-12-26-at-12-42-26-1.jpegwhatsapp-image-2025-12-26-at-12-42-26-2.jpegwhatsapp-image-2025-12-26-at-12-42-26-4.jpegwhatsapp-image-2025-12-26-at-12-42-26-5.jpegwhatsapp-image-2025-12-26-at-12-42-26-6.jpegwhatsapp-image-2025-12-26-at-12-42-26.jpegwhatsapp-image-2025-12-26-at-12-42-27.jpeg

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.