Yazar Cihan Aktaş'ın yeni romanı "Seni Dinleyen Biri" Kapı Yayınları'ndan çıktı.

Özellikle İran üzerine yaptığı araştırmalarla dikkat çeken Cihan Aktaş'ın yeni romanı Seni Dinleyen Biri Kapı Yayınları'ndan çıktı.

Kültürü önemsiz kılan bir hayata çağrılırken tarihinden ve toplumundan kopmaya zorlanan bir kuşağın romanı, Seni Dinleyen Biri.

Cihan Aktaş bu eserinde , askeri darbe ertesinde oluşan rivayet iklimlerinde anlam arayışını sürdürmeye devam eden gençlerin hayatını konu alıyor.
Bilgi kirlenmesi karşısında kültürün, ideoloji karşısında aşkın inkar edildiği yıllar; '80'ler.

Askeri darbe söylemlerinin oluşturduğu kitap korkusu, sonraki yıllarda çoğalacak olan şiddet eğilimlerine zemin hazırlayan bir yüzeyselliğin de haberini vermektedir. Herkesin karşıtını kolaylıkla hainlik ve ihanetle damgalayabildiği bulanık bir ortamda iletişim yolları tıkanmaya devam etmektedir.

Başörtüsünün bir süs göstergesi veya esaret belgesi olarak değil de yükseklerde bir yere bağlılığın, bir kişilik arayışının ifadesi olarak algılandığı bilinçlerden yükselen sorular, verili kültürün inkarı karşısında yeni bir yapılanmanın haberini vermektedir. Yeni bir vaize kuşağını temsil eden üniversiteli kızlar okullarını terk ederek, vaaz cemaatlerini kadınları aşağılayan hurafeler konusunda bilinçlendirmeyi kendilerine iş edinmeye başlamışlardır. Hiçbir bilgi yeterince güvenilir, hiçbir mekan yeterince korunaklı değildir. Evler, aileler, okullar, iş yerleri helâl kazanç ve emeğiyle yaşama ülküsü adına terk edilmektedir.

Emeği ve sadakati yücelten bir aile, toplum ve birey ülküsü, yoksul öğrenci evlerinde sabahlara kadar uzayan sohbetlerin başlıca konusudur. Yeni bir kadınlık modelinin inşası da , Afganistanlı mücahitler ve evsiz barksızlar için düzenlenen kermesler de, genç kızları gecekondu mahallelerindeki hayatların yükünü paylaşmaya sevk eden görev duygusu da hakikat arayışının bir parçasıdır.

Ne anneleri gibi olabilen ne de kendilerine modernlik adına dayatılan kadınlık modellerini benimseyebilen genç kızların romanı; Seni Dinleyen Biri.
Farklı seslerin korkuyla bastırıldığı bir ortamda karşısındakini dinlemenin başka türlü yolları olabilir mi?

Halil'i dinlemeyi aşkla, tutkuyla istediğini fark etse de, hayatının akışında elinde olmayan kararların ağırlığını duymaktadır Meral. Birçok nedenle halka karşı borçluluk duymakta ve bunu ödemenin yollarını aramaktadır.

Konformist, yerli yurtlu ve statükoyla barışık hayatlara duyulan tepkiyle yeni bir aile ve ev yaşantısının peşine düşen Meral, kendisini sebeplerini tam olarak anlayamadığı, sonuçlarını ise kestiremediği bir yolculuğa çağıran Halil'in bu isteğini geri çevirecektir.

Kariyer edinme çabası içindeki arkadaş çevresinden uzaklaşan Halil ise, bağlı olduğu Avrupalı bir Şeyh'in modern teknolojiyi dışlayan hayatının izini sürmek üzere Doğu'ya doğru yola çıkarken, geçmişinin ağır yükünden kurtulacağını ummaktadı