Şiirden geriye 'Sesler Kalır', bir de fotoğraflar...

Şiirden geriye 'Sesler Kalır', bir de fotoğraflar...

TRT 2'de yayınlanan şiir programı Sesler Kalır sona erdi. Tarihî Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nda çekilen programa Ahmet Oktay'dan Hilmi Yavuz'a, Can...

A+A-

TRT 2'de yayınlanan şiir programı Sesler Kalır sona erdi. Tarihî Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nda çekilen programa Ahmet Oktay'dan Hilmi Yavuz'a, Can Bahadır Yüce'den Gonca Özmen'e 39 şair katıldı. Şimdi ise bu şairlerin fotoğrafları, 'Mekândan Yüzler' adlı sergide sanatseverleri bekliyor.

'Sesler Kalır' adlı şiir programı, 2007'nin Eylül'ünde çıktı TRT 2 ekranlarına. Her hafta günümüzün bir şairi, farklı kuşaktan bir şairi, bir ustayı anlattı. Talat Halman, Mevlânâ'yı; Haydar Ergülen, İlhan Berk'i; Enis Batur, Sezai Karakoç'u; Ataol Behramoğlu, Nâzım Hikmet'i; Hilmi Yavuz, Behçet Necatigil'i; Can Bahadır Yüce, V. Bahadır Bayrıl'ı; Gonca Özmen, Turgut Uyar'ı... Beykoz'daki eski kundura fabrikasının otantik ortamında çekilen program, 39 bölüm sürdü ve her çekim sonrası şairler, görüntü yönetmeni Berkant Çolak tarafından tek tek fotoğraflandı. Bu 39 şairin portresi şimdi, 'Mekândan Yüzler' adıyla Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde sergileniyor. Serginin cuma akşamki açılışına, programın yapımcısı ve yönetmeni İsmet Yazıcı, danışmanı şair İhsan Deniz ile Ebubekir Eroğlu, Enver Ercan, V. B Bayrıl, Seyhan Erözçelik, Gonca Özmen, Ali Ayçil gibi şairler ve Beyoğlu Belediye Başkanı A. Misbah Demircan katıldı.

180 yıllık ayakkabı geleneğinin sürdüğü bir yerdi Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası. 1812'de kurulan ve o dönemlerde ordunun ayakkabı, palaska ihtiyacını karşılayan fabrika, yıllarca 'eskitilmesi mümkün olmayan' bir kundura markası olarak ün saldı. 1999'da kapatılmasına karar verildi ve fabrika 2005'te özelleştirildi. 'Özel'leşen Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'ndan ise geriye gitgide eriyen bir bina kaldı. Bu terk edilmiş mekânın, insanın ruhuna kattığı sessizlik, bir şiirin dizeleri gibi sarsıcıydı. O harap mekânın asudeliği şiirle kucaklaştığında ise tarifi mümkün olmayan bir hava oluşuyordu. Fabrika belki de en çok şairleri misafir ederken mutluydu. Metruk binanın içinde insanı bilinmeze davet eden o puslu hava, usta şairlerin şiirleriyle dağılıyordu. Freud sanatçılar için, 'Yeryüzü ile gökyüzü arasında asla varamayacağımız gerçeklikleri bilirler ve bize gizemli kapılar açarlar.' derken haklıydı. Zira zamana yenik düşmüş kundura fabrikasının o iç burkan hali gitmiş, şiirlerle ışıltılı bir kapı aralanmıştı. Bu gizemli mekân, uzun süre şiirimizin unutulmaz dizeleriyle şenlendi, o loş ışıkların ardında şiire dair sesler kaldı. Ve bu büyülü gerçeklik, fotoğrafın diliyle sabitlendi, geleceğe armağan kaldı.

'Artık sanatçı portreleri pek çekilmiyor'

Sanatçı portrelerinin ülkemizde artık pek çekilmediğini söyleyen Berkant Çolak, "Sanatçı fotoğraflarına bakınca o insanın dünyasını okumak mümkündü. Şairleri Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nda fotoğraflamak benim için çok keyifliydi. Mekân bu iş için çok harikaydı. Bunu yaparken fabrikayı ön plana çıkarmaya çalıştım. Çünkü bu tarihi mekân gitgide yok oluyor. Tarihsel belleğimiz çok zayıf maalesef. Buranın fotoğraflarla belgelenmesini istedim. Bu serginin iki başrol oyuncusu var, şairler ile Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası. Bu yüzden serginin adını 'Mekândan Yüzler' koyduk." diyor.

Sergide, her şairin kendi fotoğrafının altında bir şiiri yer alıyor. Fabrikadaki mahşeri kalabalığın izleri, işçilerin ve buharlı makinelerin sesleri, yığın yığın ayakkabılar, duvarlar, aynalar... Fotoğraflardaki bu hüzünlü sessizliği Can Bahadır Yüce'nin 'Duvar' adlı şiiri anlatıyor sanki: 'Bir duvar beni çeker uzaktan/ Yüzümdür birikir uzak bahçe sesleri/ Akşam çoktan kayboldu çoktan/ Azalır gibi karanlığın bir yeri dökülür'. Fotoğraflara baktıkça sizi içerilere çeken bir şey var; kırmızı rugan bir ayakkabı rüyası, kömür karası postallar, hiç aşınmasını istemediğiniz ayakkabılar, terk edilmişlik, yalnızlık... Sesler Kalır'ı Ali Çolak bir yazısında şöyle anlatmıştı: "Beykoz'da artık harabeye dönmüş eski kundura fabrikasının yıkıntıları arasında öyle çarpıcı arka planlar keşfediyorlar, renk ve ışık oyunları marifetiyle öyle tablolar oluşturuyorlar ki, okunan ve yorumlanan şiirler, izleyiciye bir büyünün içinden geçerek ulaşıyor." Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nın öyküsünü Ahmet Oktay, Ebubekir Eroğlu, Mustafa Miyasoğlu, Arif Ay, Ali Ayçil ve Zeynep Uzunbay gibi şairlerin portresinden okumak biraz dokunaklı olabilir. Belki de Sait Faik'in 'Şehri Unutan Adam' adlı öyküsündeki gibi siz de bu fabrikayı riyasız kucaklamak için yollara düşersiniz.

Sesler Kalır bu dönem için paydos düdüğünü çaldı. Bu ses önümüzdeki yayın döneminde de kulaklara fısıldanacak mı bilinmez. Program belki de Beykoz ayakkabı fabrikasında bir zamanlar çalınan başlama düdüğü gibi yeniden ses verir. Mekândan Yüzler sergisi 5 Ağustos'a kadar Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi'nde gezilebilir.

Zaman 28.07.2008

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.