TYB Konya Şubesi'nde Cumartesi günleri yapılan söyleşilerin bu haftaki bölümünde "Türkiye ve Dünyada Din Eğitimi Örnekleri" konuşuldu. Programa Cumhuriyet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Din Eğitimi Ana Bilim Dalı'nda profesör ve Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın, konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. Aydın, Ankara'da öğrenci olduğu yıllarda TYB Genel Merkezindeki sohbet mektebinden yetiştiğini söyleyerek başladığı konuşmasına dünyadaki din eğitimi ile ilgili bilgiler aktararak devam etti:

Türkiye'de din eğitimi sorunu, yaygın olarak tartışılmakta ve sürekli güncelliğini korumaktadır. Öyle anlaşılıyor ki, bu tartışmalar daha uzun süre devam edecektir. Türkiye'nin Avrupa Birliğine aday olması,tartışmalara ayrı bir boyut daha kazandırmaktadır. Dünyadaki din eğitiminin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 18'de ifade edildiği üzere farklı yapılanmalar içindedir. "Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak din ya da inanç değiştirme; dinini ya da inancını tek başına ya da topluca, açık ya da özel olarak öğretim, uygulama, tapınma ve anma bağlamında açığa vurma özgürlüğünü içerir." dedi ve konuşmasında özetle şunları söyledi:

Din dersinin zorunlu olarak okutulduğu ülkeler: Danimarka, İsveç, Norveç ve Türkiye'dir. Din dersi okutulmayan ülkeler de mevcuttur: Fransa Japonya ABD. Fransa'da başka derslerin içinde veriliyor. Son zamanlar da saatleri de artırıldı. Japonya'da ahlak dersi olarak okutuluyor.

Bazı ülkelerde ise din dersi veya alternatifi zorunlu olan dersler arasındadır. Bir de seçmeli olarak okutulan ülkeler vardır. Bunlardan bazıları da: Avusturya, Hollanda, İngiltere, İtalya, Yunanistan.

İngiltere de dersler dua ve din dersi ile başlamak zorundadır. Ama öğrenci isterse girmeyebilir. Avrupa ülkelerinde eğitim özel okullarda da yapılıyor. Özel okullara devlet katkı sağlıyor. Özel okulların programlarını bağlı oldukları kiliseler yapar ve öğretmeni de kilise onaylar.

Türkiye'de durum tamamen farklıdır. Özel okulların da programını bakanlık yapar. Türkiye'de Din Dersleri Cumhuriyetle başlamıştır. Din Bilgisi dersi olarak başlamış, sonra 15 yıl ara verilmiştir. İsteğe bağlı hale getirildiği dönemlerde olmuştur. 1980 anayasası ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi olarak zorunlu hale getirilmiştir. Demokratik toplumlarda, "din eğitimi hakkı" tartışılamaz. Sorun, bu eğitimi kimin, nasıl vereceğinde düğümlenmektedir. Din eğitimi, devlet tarafından vatandaşlara tanınan "dinî özgürlükler" içinde mi yoksa vatandaşın "dinî haklar"ı içinde mi yer alacaktır?

Genel olarak Amerika'da ve Avrupa ülkelerinde din eğitimi alanı, "dinî özgürlükler" içinde algılanmaktadır. Bunun sonucu olarak, devlet, vatandaşın dinine karışmayı özgürlüğüne müdahale olarak algıladığı için, din eğitimini özel kesime yani ilgili dinin temsilcisi cemaatlere ve kurumlara bırakmakta ancak masraflarını karşılamaktadır.

Türkiye, din eğitimini, vatandaşlar açısından bir "hak" ve devlet açısından bir "görev" olarak görmektedir. Anayasal tercih, din eğitiminin bir "özgürlükler" konusu değil, devlet tarafından yerine getirilmesi gereken bir "sosyal hak" olarak düzenlenmesi yönündedir.Anayasa uyarınca devlet, eğitimi bu arada din eğitimini de tekeline almaktadır. Din eğitimini, bir "hak" ve "görev" olarak düzenleyen, tercihini bu yönde yapan bir düzende, devlet, halkın din eğitimi taleplerini ve ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. İşte bu anlayışın sonucu olarak Diyanet İşleri Başkanlığı vardır ve devlet okullarında din öğretimi yapılmaktadır.

Konferanstan önce TYB Konya Evi bahçesinde yazar-fotoğraf sanatçısı Zeki Oğuz 30. Kişisel fotoğraf sergisini açtı. 36 fotoğraftan oluşan sergi 8 Ağustos tarihinde Çanakkale'de açılacak. Bozkır Güzellikleri Fotograf Sergisi'nde Konya çevresinin doğal ve tarihi güzelliklerini öne çıkaran fotoğraflar yer aldı.