TYB Konya'da "Edebiyat ve Eylem" konuşuldu

TYB Konya'da "Edebiyat ve Eylem" konuşuldu

TYB Konya Şubesi'nin düzenlediği programda 'Edebiyat ve Eylem' ilişkisi masaya yatırıldı. TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, "Son dönemde yaşanan...

A+A-

TYB Konya Şubesi'nin düzenlediği programda 'Edebiyat ve Eylem' ilişkisi masaya yatırıldı. TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, "Son dönemde yaşanan önemli olaylar edebiyat eserlerinin konuları arasına girmeli" dedi

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nde hafta sonunda "Edebiyat ve Eylem" başlıklı konferans düzenlendi. Ali Gav Medresesi'nde düzenlenen konferansta, şair Hüseyin Akın ve TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı konuşmacı olarak yer aldılar. İlk olarak söz alan Mahmut Bıyıklı, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde edebiyatın bir işlev üstlendiğini ve dönemin yöneticileri tarafından edebi türlerin bir araç olarak kullanıldığını belirtti. Bugün ise edebiyatın bir araç olarak değil de estetik bir amaç gibi algılandığını ve bunun yanlış bir algı olduğunu söyledi. Günümüz edebiyat çevrelerinin edebiyata hak ettiği anlamın ve önemin uzağında yaklaştıklarını, edebiyatın bir anlamdan bir işlevden soyutlandığını belirtti. Müslümanların son dönemlerde yaşadıkları önemli olayların Müslüman edebiyatçıların eserlerine yansımadığını ifade etti ve şöyle dedi: "15 Temmuz gibi yıkıcı, sarsıcı, yakıcı bir işgal girişiminden sonra bile şairlerimiz yeteri kadar haykıramamış ve bu değerde kaleme alamamışlardır. Edebiyat ve eylem açısından söylemek gerekirse 15 Temmuz'da yazarlarımız, şairlerimiz neredeydi? Orada kim vardı? Millet vardı. Ayakkabısı yırtık, çorabı delik insanlar vardı. Overlokçu gençler vardı, hastanede hizmetli olarak çalışan insanlar vardı. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın da ifade ettikleri gibi doğrudan halkın kendisi vardı. Edebiyatçılarımızdan, şairlerimizden kim vardı diye baktığımızda bir eln parmaklarını geçmeyecek kadar isim vardı. Yani kısacası kimse yoktu. Edebiyat dünyası tankın karşısında değildi, yaralıları hastanelere taşıyan konumda bile değildi. Edebiyat dünyası eylemin ortasında olamadığı için yazı yazma eyleminde de acıyı, o direnişi, o öfkeyi gerektiği kadar yansıtamadığını düşünüyorum. İnşaallah aramızdan Âkif yürekli edebiyatçılar çıkar da bu eyleme katılamasa bile yüreğinde hissedip bir 15 Temmuz Destanı öyküde, romanda, şiirde yazılır diye ümit ediyoruz."

CENNETTE EĞRETİLİĞE YER YOK!

Şair Hüseyin Akın ise, edebiyatın kötülük ile ilişkisi üzerinde durarak, kötülüğün bir biçimde edebiyata yansıtılması gerektiğini ancak bunun da bir usulünün olduğunu belirtti. Şerif Mardin'in Türk edebiyatında kötücüllük unsurunun eksik olduğuna dikkat çektiğini kaydeden Akın, kötücül olanın da anlatılması gerektiğini, acak bu anlatımın Müslüman sanatçı için kendine mahsus bir biçimde gerçekleştirilebileceğini söyledi. Akın ayrıca, Cennette edebiyatın olmayacağını zira şiirin eğreti bir durumun sonucu olduğunu, cennette eğretiliğin bulunmadığını ifade etti. Konferans, soru ve cevapların ardından Mahmut Bıyıklı ve Hüseyin Akın'a TYB Konya Şubesi adına düzenlenen 'Katılım Belgesi'nin takdimi ile sonlandı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.