TYB'de ölüm ve seyahat anıları konuşuldu

TYB'de ölüm ve seyahat anıları konuşuldu

TYB'nin Cumartesi programında konuşan Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, ünlü düşünürlerin ve filozofların...

A+A-
TYB'nin Cumartesi programında konuşan Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, ünlü düşünürlerin ve filozofların ölüme bakış açılarını anlattı
14 Haziran 2010 / 09:46ReklamTYB'nin Cumartesi programında konuşan Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, ünlü düşünürlerin ve filozofların ölüme bakış açılarını anlattı
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi 2010 Kültürel Etkinlikleri kapsamında Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı ve Meram Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Yöndemli'yi konuk etti. Ölüme Felsefi Bakışlar ve Yılan Hikâyesi konulu konferansında ölümden ve ölümün tanımlarından bahseden Prof. Dr. Hamit Hancı, eski uygarlıkların ölülerine verdikleri değerleri örnekler vererek anlattı. Ölümün kısa anlamının hayatın sona ermesi olduğunu belirten Prof. Dr. Hancı, ölümsüzlüğün ise insanın öldükten sonra geride bir şeyler bırakabilmesi olarak tanımladı. Tarihteki uygarlıkların ölüme ve ölümden sonraya inançlarına göre anlamlar verdiğini söyleyen Prof. Dr. Hancı, eski Mısır uygarlığının geleneklerinde ölüleri anmanın ölüyü yaşattığına inanıldığını kaydetti. Tarih boyunca insanların sürekli öldüğünü ifade eden Hancı, yüzyıllardır da insanların ölümsüzlüğü aradığını söyledi. Mutlak ölüm gerçeği olduğunu ve bu gerçeğin yaşanacak en değerli şeyin ilham kaynağı olduğunu belirtti.
Ölümün olmaması halinde insanların sürekli olarak bir şeyleri erteleyeceğini ve hiçbir şeyin bugünkü gibi olmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Hamit Hancı, "Eğer ölüm olmasaydı 'Bugünün işini yarına bırakma' sözü 'Nasıl olsa yarında var boşver bugünü' sözü alırdı. Bu anlayış ile de ne Everest Dağı'na çıkılırdı ne de o muhteşem senfoni ortaya çıkardı. Bu yüzden ölüm gerçeği vardır" dedi. Ölüme tasavvuf ehlinin bakışını da anlatan Prof. Dr. Hamit Hancı, tasavvufta ölümün bir başlangıç olarak kabul edildiğini ifade etti. Tasavvufa göre insanların ölmediğini kaydeden Hancı, ölümün bu dünyadan ariflerin yanına gitmek olarak algılandığını belirtti. Hz. Mevlana'nın ölüme Şeb-i Aruz demesinin bu bakış açısına en güzel örnek teşkil ettiğini anlatan Prof. Dr. Hamit Hancı, maddi ölümün korkunç olmadığını asıl korkunç olanın manevi ölüm olduğunun altını çizdi.
YEŞİLE DOYMAK İSTEYEN KİEV'E GİTSİN
Prof. Dr. Hamit Hancı'dan sonra kürsüye gelen Meram Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Öğretim Üyelerinden Fuat Yöndemli, Rusya ve Ukrayna seyahatlerindeki izlenimlerini slayt eşliğinde anlattı. Gezisi sırasında Kırım'da ağaçlara bez bağlama adetinin olduğunu belirten Prof. Dr. Fuat Yöndemli, geçmişten kalan bazı kültürel özelliklerin halen devam etmesinin sevindirici olduğunu belirtti. Yine Kırım'da gezdiği Ayrılık Çeşmesi'nin hikayesini anlatan Prof. Dr. Yöndemli, Türk insanlarının bu tür yerlere uğramamasını garip karşıladığını belirtti. Dünyanın en büyük müzelerinden birisin bu gezi sırasında gezdiğini ve 8 saat yürüme ile müzeyi gezmeyi bitirebildiğini dile getiren Prof. Dr. Yöndemli, "Keşiş Kulübesi olarak bilinen bu müzenin uzunluğu 540 metre ve dünyanın en zengin müzelerinden birisidir" dedi. Kiev'de çiçeklerin hiçbir şekilde koparılmadığını belirten Yöndemli, Konya'da çiçek koparan çocukları azarladığı için yaşadığı olayı anlattı. Yeşile doymak isteyenlerin Kiev'e kesinlikle gitmesi gerektiğini kaydeden Yöndemli, yeşile ve çiçeğe Kiev'de önem verildiğinin altını çizdi. Rusya ve Ukrayna'da gördüğü güzelliklerin neredeyse hiçbirinin ülkemizde olmadığından şikayet eden Prof. Dr. Fuat Yöndemli, en kısa zamanda tekrar bu ülkelere gezi düzenlemeyi istediğini söyledi. Konferansın sonunda konuşmacılara kitap hediye edildi. Yaşar Sarı-Memleket
http://www.memleket.com.tr/news_detail.php?id=68244
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.