TYBden Büyük Vefakârlık Örneği

TYBden Büyük Vefakârlık Örneği

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nin 2009 Kültürel Etkinlik Takvimi'ne baktığımda ne gördüm biliyor musunuz? Dolu dolu tam otuz etkinliğin yanında...

A+A-

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nin 2009 Kültürel Etkinlik Takvimi'ne baktığımda ne gördüm biliyor musunuz? Dolu dolu tam otuz etkinliğin yanında on beş yaşına ulaşan bir gencin, kendi öz değerlerini korumak adına yerli, millî ve dinî duygularıyla birlikte yaşayan kültür ve san'atının yok olmaması için Küresel Kültür Emperyalizmine karşı verdiği büyük mücadelesine şahit oldum. Bu mücadelede öne çıkan TYB Konya Şubesi'nin kıymetli yönetim kurulu başkanı Ahmet Köseoğlu'na ve yönetim kurulu üyelerine teşekkürü büyük bir borç biliyorum. On beş yıldan beri katkılarını esirgemeyen ve büyük emek sarfeden düzenleyici kardeşlerime de Yüce Rabb'imden "biraz daha gayret" diliyorum.
TYB Konya Şubemizin bu yılki ilk kültürel etkinliği "Şâirlerin Filistin'i" idi. Gazze'de yaşanan insanlık dışı vahşet karşısında duygularını, kalem olup önce yüreklerine ve sonra kağıda döken şâirlerimiz, hislerimize tercüman oldular. Beyaz perdeye yansıtılan korkunç görüntüler karşısında bebek katili siyonist yahudilere, Allah için duyduğumuz kin ve nefretimizi tekrar ifade ettik.

Alâeddin Keykubat Salonu'nda gerçekleştirilen TYB Konya Şubesi'nin ikinci etkinliği ise; Şehr-i Mevlânâ'nın kültür, san'at, turizm ve basın hayatına hem kalemleriyle hem de kendi dönemlerinde düzenledikleri sosyal ve kültürel programlarla yön veren "On beş Bilim, Kültür ve Sanat Adamına Vefa Gecesi"ni gerçekleştirmiş olmasıydı. Sevgili başkanımız Ahmet Köseoğlu, "Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi olarak kuruluşumuzun on beşinci yılı anısına Konya'da altmış yaşını geçmiş on beş güzel insanı, düzenlemiş olduğumuz bu vefa gecesi ile anıyor, sayıyor ve seviyoruz. Biz biliyoruz ki vefa, bütün güzelliklerin dışa yansımasıdır" dedi. Ahmet Bey, aynı zamanda vefa'yı "gençlere bir buse" olarak hatırlattı. Efendim, Vefa Gecesi'nin geleneksel hâle getirileceğini duymak da ayrı bir güzellikteydi. TYB Konya Şubesi, bu geceyi tertip etmekle "ahdinde, sözünde durduğunu, sevgi ve dostlukta devam" üzere bulunduğunu ispatlamış oldu. Konya'mızın ilim, kültür ve sanatına yıllarca hizmet etmiş on beş büyüğümüzü tebrik ediyor, zâtıalîlerine hayırlı ömürler diliyorum.

TBMM Kültür Sanat Komisyonu Üyesi olan Konya Milletvekili Sami Güçlü'nün "Kültür, sanat ve edebiyat alanı çok güçlü bir alan. Kültür ve san'atın gücünü çok geç farkeden birisiyim" şeklinde itirafta bulunması ve TBMM Kültür ve Sanat Komisyonu'na; bugüne kadar dokuz kültür, san'at ve bilim adamına ödül vermek için bu teklifte bulunduğunu ve hepsinin kabul gördüğünü ifade etmesi de beni oldukça sevindirdi. Konya "marka şehir" olacaksa, bu, bilim, kültür ve san'at adamlarına verdiğimiz değerle gerçekleştirilecek. Yani gerek ilim, gerek kültür, gerek san'at ve gerekse edebiyat sahasında yetişen/yetişecek kâbiliyetli ve o vasfa sahip adamlarımız sayesinde olacak...

Kaybettiği "Vefa"yı Romen Diyojen gibi elindeki fenerle yıllardan beri arayıp durduğunu söyleyen gazeteci ağabeyimiz Ali Rıdvan Bülbül'ün onu, TYB'nin "Vefa Gecesi"nde bulması kadar sevindirici bir şey olabilir mi?.. Türk dili ve edebiyatına yaptığı katkılarıyla talebelerinin kalbinde silinmez izler bırakan Prof. Dr. Saim Sakaoğlu ise; vefa ile Konya Aydınlar Ocağı sayesinde tanıştığını belirterek genel başkanı Dr. Mustafa Güçlü'yü, "vefa'nın Konya'daki ender temsilcilerinden biri" olarak takdim etti. Gazeteciliğe on altı yaşında Öz Demokrat Konya'da, "Konya Folklorü Derlemeleri"ni tefrika ederek başlayan Seyit Küçükbezirci ağabeyimiz ise; bir Karadeniz fıkrasıyla süslediği konuşmasında, küskünlüğünü bozarak "yazı" yazmaya tekrar başlayacağı sözünü vermesi de Konya Basını adına sevindirici bir gelişmeydi. Dünyaca ünlü hattatlarımızdan biri olan Hüseyin Öksüz, "Marifet iltifata tabidir" diyecek ve sevgili başkanımız Ahmet Köseoğlu'nu "çalışma heyecanını kaybetmeyen birisi" olarak taltif edecekti. Çelebi ruhlu sanat tarihçimiz Hasan Özönder Bey de, güzel duygularını "Vefa'nın İstanbul'da bir semt adı olarak kalmadığını gördük. Gerçi oraya da o ismi veren Meram'lı Ebul Vefa'dır" şeklinde dile getirecekti.

Vefa Gecesi'ne sağlık ve sıhhatleri elvermediği için katılamayan Mehmet Emin Eminoğlu, Dr. A. Selâhaddin Hidayetoğlu, Hasan Çopur ve Dr. Kâmil Uğurlu hocalarımızı da buradan hayırla yâd ediyor ve selamlarımı yolluyorum. Muhterem büyüklerime Cenab-ı Hakk'tan sağlık, sıhhat ve hayırlı uzun ömürler niyâz ediyorum.

On beşinci yaşını otuz güzel etkinlikle kutlayacak olan TYB Konya Şubesi'ne de "Mâşâallah" diyoruz.

Merhaba 18.03.2009

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.