15+15+15

15+15+15

Bu üç tane 15 neyi anlatır? 1.15; 15 Mart 2009, 2.15; Yazarlar birliğiKonya Şubesinin kuruluş yıl dönümü. 3.15; 15 tane Kültür, bilim vesanat adamı.....Bana...

A+A-

Bu üç tane 15 neyi anlatır? 1.15; 15 Mart 2009, 2.15; Yazarlar birliği
Konya Şubesinin kuruluş yıl dönümü. 3.15; 15 tane Kültür, bilim ve
sanat adamı.....
Bana davet gelince; aklıma hemen bu üç 15 geldi. Onu yazıma başlık
olarak almayı düşündüm. Unutulmayacak bir başlık, hafızadan çıkmayacak
bir hatıra. Salonda bu kadar değerli, bu kadar saygın ilim, fikir,
kültür ve sanat adamını bir arada görünce inanın çok duygulandım ve
"İyi ki varsın TYB" dedim. "İyi ki yazarlığı seçmişim" diye de
ekledim. Her mesleğin, her uğraşın bir kuruluşu vardır, olmalıdır. Bu
kuruluşlar; mensuplarına ve üyelerine bir takım imkanlar sağlar.
Bunları; sadece maddi olarak düşünmemek lazım. Çünkü madde her şeye
çare olmuyor. Eğer içinde, unutulmak, hatırlanmamak, bir köşeye
atılmak, esamisinin okunmaması, eserlerinin değerlendirilmemesi...
varsa.
Nereden nereye demeden edemiyorum. Şöyle bir hafızamı yokluyorum;
Yazarlar Birliği Konya Şubesinin kurulduğundan bu yana 15 yıl
geçtiğini hatırlıyorum. Epey zaman olmuş. O zamandan bu zamana kadar
çok büyük faaliyetlere imza atmış.
Diyebilirim ki Konya şubesi, genel merkezden daha çok çalışıyor, daha
güzel şeylere katkı sağlıyor. Hele şube başkanı Ahmet Köseoğlu
olduktan sonra her hafta yapılan kültürel faaliyetlerde bir hızlanma,
bir canlanma görülüyor. Bunları da ebedileştirmek için
kitaplaştırıyor.
Vefa; insanların hatırlanması, yaptıkları faaliyetlerin
değerlendirilmesi, verilen emeğe saygı, ilim, fikir, kültür ve sanat
alanında bir ömür harcanması, Konya'dan dünyaya sesleniş, şehrimizin
tanıtılması, bir çeşit gönüllü kültür elçiliği.... tabii ki bunu en
iyi yapacak olan ve yapması üzerine en önemli görev olan TYB'dir. Ve
yüzünün akıyla da bunu yerine getiriyor.
Bana; yazı yazmayı, kültürü, Konya hakkında araştırma yapmayı
sevdiren bu değerli insanlardır. Bir kısmı rahmeti Rahmana
kavuşmuşsa da yaşayan değerlerimizin kıymetini bilmeliyiz. Esasında
böylesine güzelliklerin her kurum ve kuruluşta bulunması, her kesimden
böyle iyiliklerin yükselmesi gerekir. Kuruluşlar bunun içindir,
dernekler, vakıflar, dayanışma teşkilatlarının amacı budur. Bir elin
nesi var, iki elin sesi var. kimse; tek başına bir iş göremez,
yalnızlık insana has değildir. Emeklerin, alın terlerinin başkalarıyla
paylaşılması, mutlulukların diğer insanlarla birlikte
değerlendirilmesi; sosyalliğin bir özelliğidir. O bakımdan,
mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler paylaşıldıkça azalır
denmiştir.
Bu vefa gecesinin bir ilk olması sebebiyle, her yıl tekrarlanması
dileğimdir. Bu, aynı zamanda bu konuda araştırma yapacaklara, bir
doping etkisi yapacağını düşünüyorum. Gerçekten, hatırlanmak, anılmak,
düşünülmek, unutulmamak... çok güzel bir duygudur. Sık sık tekrarlanan
bir söz var; "Marifet, iltifata tabidir". Aynen katılıyorum. Çam
sakızı çoban armağanı şeklinde de bir sözümüz mevcut. İnsana değer
vermenin, insanı hatırlamanın yollarından birisi de; yaptıklarına
teşekkür etmek, bunu ebedileştirmek. Teşekkürler TYB, teşekkürler
Ahmet Köseoğlu ve yönetim kurulu üyeleri. Teşekkürler Ali Işık. (16
MART 2009)

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.