TYB'ye 24 Nisan teşekkürü
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, Kültürel Etkinlikler Takvimi'ni açıkladı.
TYB'nin kuruluşuna özel 35. yılda 35 etkinlik düzenlenecek.
Hepsi...
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, Kültürel Etkinlikler Takvimi'ni açıkladı.
TYB'nin kuruluşuna özel 35. yılda 35 etkinlik düzenlenecek.
Hepsi dolu dolu program özenle hazırlanmış...
Tabii bu etkinliklerin yapılmasında Gazeteci ağabeyimiz Mehmet Ali Köseoğlu'nun da emekleri büyük. TYB Konya Şubesi Başkanı olması nazariyetiyle de hepsi birbirinden güzel 35 etkinliğe imza atmış. TYB olarak nice 35 yıllarda böyle güzel etkinlikleri gerçekleştirirler inşallah...
Çanakkale'den İstiklal Marşı'na isimli ilk programı takdire şayan buldum.
Çünkü hem 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi hem de 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabülü tek programda birleştirilmiş.
Böylece tek taşla iki kuş vurulmuş...
"Programa gelmeyenler çok şey kaçırdı" diyebilirim. Nedeni ise konuşmacı Doç. Dr. Caner Arabacı'nın olması. Konuyla ilgili çok sayıda araştırması bulunması sebebiyle izleyenleri sıkmadığı gibi zihin dünyalarını da aydınlattı. Hocama eşsiz söyleşisi için teşekkürü bir borç biliyorum...
***Etkinlik takvimine şöyle bir göz attım.
Nisan ayındaki etkinlikler içinde, "Vefatından 30 Yıl Sonra Erol Güngör" konulu bir panel dikkatimi çekti.
Erol Güngör gibi bir şahsiyetin unutulmaması gerekiyordu. Unutulmadığı için de oldukça mutlu oldum.
Çünkü Prof. Dr. Erol Güngör ismi, başta Konya olmak üzere Türkiye için bir değerdir.
O öldüğünde Türkiye kültür ailesinden birini kaybetmişti.
***Önce yaşadığı toplumu anladı, ardından fikir ve düşünce dünyasıyla milletine gerçek yolu gösterdi.
Irkçılığı bir kenara itirek, Türk-İslam ülküsünü en iyi Erol Göngör anlattı. Türk Milli kültürünün kurulması için zamanını feda etti, zihnini bu yönde yordu.
Türkiye'deki her bir bireyin birlikte yaşama iradesini ortaya koydu; Asli değerleri, ideal değerleri savundu.
Tüm bunları yaparken ise ciddiyetinden ve seviyesinden hiçbir şekilde taviz vermedi.
Tarihini, milletinin düşüncelerini, kültürünü iyi bilen bir sosyolog neler yapması gerekiyorsa onu yaptı.
İdeoloji yerine fikir sahibi neslin yetişmesi için tüm birikimini sarf etti.
Milletin iradesinin ve maneviyatının baskı altına alındığı yıllarda dahi, bildiğini yaptı.
Yeri geldi vesayet rejiminin baskılarına aldırmadan camide öğrencileriyle saf tuttu, yeri geldi haksızlığa karşı milletinin yanında yer aldı...
***Erol Güngör hocamız, vefat ettiğinde ben daha doğmamıştım. Ama yukarıda ifade ettiğim fikir dünyasını bugün anladığımızda ve bıraktığı onlarca eseri okudumuzda, onun ölmediğini, eseriyle yüreğimizde, kalbimizde, zihnimizde yaşadığını hissediyorum...
"Dünden Bugüne Tarih Kültür ve Milliyetçilik" eseriyle geçmişimizi,
"İslam'ın Bugünkü Meseleleri" ile İslam dünyasının bugünkü düştüğü durumu,
"Sosyal Meseleler ve Aydınlar" ile tartışılan darbe planlarını, yaşanan darbelerinin nedenini, "Türkiye'de Misyoner Faaliyetleri" ile ülkemizi ele geçirmeye çalışan karanlık güçleri,
"Şahıslar Arası İhtilafların Çözümünde Lisanın Yönü" ile kavga etmeden çözüm yolunun bulunmasını,
Tercüme eserleriyle batının düşüncelerini, neler yapmak istediklerini... Öğretti ve bizden sonraki nesillere de öğretmeye devam edecek...
***12 Eylül Darbesi'nden sonra Selçuk Üniversitesi'ne Rektör olarak atanan Güngör hocamız, geçirdiği kalp krizi sonucu 24 Nisan 1983'te hayatını kaybetti.
Allah ömür verseydi, Selçuk Üniversitesi'nin durumu bugünden çok farklı olurdu. İlk 500'de yer aldığımız gibi ilk 5'i zorluyor bile olabilirdik...
Ama "ölüm hak, ahiret baki..." elimizden bir şey gelmiyor.
TYB Konya Şubesine ve Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne böyle bir organizasyonu gerçekleştirecekleri için teşekkür ediyorum.
24 Nisan'ı şimdiden heyecanla bekliyorum.
Kültür hazinemizi arkasında bıraktığı külliyat ile zenginleştirdiği için Güngör hocamızı, büyük bir saygı ile anıyorum: Allah Rahmet eylesin...
kaynak;Yenigün
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.