Yazar Kadın.. Kadın Yazar

Yazar Kadın.. Kadın Yazar

Konya mühim sayıda kadın yazarı bünyesinde barındırıyor. Ne yazık ki arada yeterli diyalog yok. Öyle bölük pürçüğüz ki...Sevgili Fatma Ünver bir...

A+A-

Konya mühim sayıda kadın yazarı bünyesinde barındırıyor. Ne yazık ki arada yeterli diyalog yok. Öyle bölük pürçüğüz ki...
Sevgili Fatma Ünver bir ilki gerçekleştirdi; kadın yazarları, her zamanki ortak katılımın olduğu programlara değil de, bize mahsus bir toplantıya davet etti.
Geçtiğimiz Cumartesi günü, kadın yazarlardaki potansiyeli bir kez daha görmemiz, birbirimizi tanımamız yolunda güzel bir adımdı.
Manşet'ten Yadigar Güneş, Hakimiyet'ten Nadide Ülkü Altıparmak, Merhaba'dan Nezahat Bekleyiciler, Ayşen Şenay Özkan, Memleket'ten Hatice Hilal Seyhan, Makbule Arslan, değerli şair-yazar İsmail Detseli'nin kızı Naciye ve küçük misafirlerimiz; kısa bir süre için bize katılan Konya Postası'ndan Melahat Ürkmez, birliğin tadını çıkardık, hoş anlar yaşadık.
Problemlerimizden bahsettik, Hilâl'in kitap toplama kampanyasından, Nezahat'ın yeni çıkacak kitabından, benim çiçeği burnunda deneme kitabım "Edibâne Süz(ül)üşler"den, tasavvurlarımızdan, Osmanlıca derslerinden, fazla melankoliye bulamadan kadının yazgısından, öne çıkmanın güçlüklerinden...
Konya'nın tarihi yerlerine gezi tertiplemeden, eserlerimizin tanıtımına, bir konu etrafında toplantılarımıza konuşmacı çağırmaya, daha faal olmaya kadar bir dolu şey konuşuldu. Ne kadarı hayata geçirilir bilemem, ama bu konuşmaların gerekli olduğu da ortadaydı.
Yadigar Güneş, kadının her yerde kadın olduğundan söz etti. Kadın dağcılarla söyleşmiş. Makyajlarını yapmışlar yine, çayları kekleri pasta çörekleri yerindeymiş.
Yazarmışız diye, niçin kuru kuru oturalım canım. Hem kendimiz yedik, hem de Yazarlar Birliği'ne gelen eşi dostu besledik. Bundan güzel şey mi olur.
Sizi de hissedar ettik ama içtiğimiz çay bile farklı lezzetteydi. İçinde edebiyatın büyülü renkleri vardı. Emek birikim vardı, apak doğuşların müjdesi vardı.
Yazar kadın veya kadın yazar -bazıları bu tabirlerden huylanıyor- ikisinin keyfini de neden çıkarmayalım. Sonuçta, güzel bir işi yapıyoruz. Övünelim şükredelim.
...
Kadın yazarın biri o gün, kızının kazandığı okul üzerine uzun uzun düşündü, istikbalini merak ediyordu. Bir diğeri, yeni işindeki başarısını hayalledi.
Bir tanesi, yazı serüveninin encamıyla ilgiliydi, gazeteye yazmaya başlamıştı.. Diğeri, kitapları beğenilir mi diye kafasını yoruyordu.. Çocukları, eşi, babası, işi için endişeleniyordu kimi.
TV programları çekiyordu bazısı.. Kimi kabuğuna çekilmiş, yazıyla gülüştüğü günleri, tekrar fışkıracağı, kitaplara akacağı, mürekkep damlayan saatleri bekliyordu.
Eviçlerinde harıl harıl koştururken, yazı döşeniyordu. Dışarı hayatında muvaffak olmaya çalışıyordu.
Hayatın dağdağasında, harflere tutunuyordu; en ulusundan dünyalısına... Kendi kelimeleriyle âleme bakıyordu, erkekler dünyasından sesleniyordu.
Yeni gözler, eller, koşmaya ayaklar edinmeye çalışıyordu. Sesini büyütüyordu, yola çıkıyordu, ateş yakıyor, muhabbet demliyor, gönül alıyor gönül veriyordu.
Bölüştükçe, elverdikçe gelişiyor, gücü bileniyordu.
Yazar kadın o gün dünyayı keşfe/ fethe çıktı ve her zamanki alışkanlıkla ev topladı, bulaşıklar akşama kalabilirdi, menüde makarna olabilirdi.
Yahut yazı masasının, bilgisayarın önüne geçilip, kızgın eşe biraz yağ çekip, o melemen yapmaya ikna edilebilirdi...
Bir gurupta; Yazarlar Birliği'ndeydi. Sevginin buğusu üstündeydi.

Merhaba 02.11.2008

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.