Yazarlar Birliği'nde Şiir Ve Mûsikî

Yazarlar Birliği'nde Şiir Ve Mûsikî

Bir kültür cevherini besleyip geliştiren, intikali, inşâsı, bekâsı için ter döken ilim-sanat ve hizmet erbâbına ne kadar özen göstersek, desteklesek...

A+A-

Bir kültür cevherini besleyip geliştiren, intikali, inşâsı, bekâsı için ter döken ilim-sanat ve hizmet erbâbına ne kadar özen göstersek, desteklesek yeridir.
İnsan gayri ihtiyari; çağdaş zihniyeti savunan "yönetimlerin", makamlarının ağırlığını taşıması gerekenlerin de, bu sorumluluğunu müdrik, iddialarının samimiyetle içinde olduğunu zannediyor.
Fakat hadiseler her zaman böyle gelişmiyor, sizin hüsnüniyetinizi doğrulamıyor.
Niye kültüre hasbîlikle hâlisiyetle el verilmez, başarı yükseliş hepimizin, hâsıl olan kazanç memleketin ve istikbalimizin diye düşünüyorsunuz.
Daha geniş mekânların, siyasetçisinden okur-yazarına kadar iş birliği gönül birliği içinde olmanın, sadece Konya-memleket davasıyla yanıp tutuşmanın ve ciddî, üst seviyede bir ittifakın hasretini çekiyorsunuz.
Bir adım ilerisinde, hakiki sanatçı, politikacı, meslek sahiplerinin vasıflarını göz önüne getiriyorsunuz. "Büyümek" gerçekten zor ve herkesin harcı değil.
"Küçük şeyleri" aşabilsek, zekâyı müktesebatımızı kendi i(sti)kbalimiz için değil, baş koyulacak yüce hedefler için harcasak...
Kültür adamlarının çırpınışları, yalnızlığı son bulsa. Ve artık lütfen hemen yola koyulsak...
Şüpheler, gölgeler mağaralarına çekilse; göndere mânânın soylu bayrağı çekilse; bütün hücrelerimizden gönül hanelerimizden hep aşk neşvesi sesi gelse...
...
Cumartesi günü, Yazarlar Birliği'nde, -mûsikî eşliğinde- ender bir sevgi ikliminde Yard. Doç. Dr. Mustafa Çıpan Bey'i dinledik.
Sayın Çıpan; "ihsandan" Allah'ı görür gibi ibadet etmek, yaşamaktan; ömrümüzün nirengi noktası olan büyük cihada; doğumdan ölüme(toprak atılmasına) kadar hikâyemizi en ince hatlarıyla zarafetle kurgulayan, bir güzellik dünyasını aksettiren müstesna zînetli insanlardan ve bir medeniyet hayat çizgisinin dışa vuruşundan, estetik n(akışlarından) söz etti.
Sevdânın mahzun ve "şiirli" adamlarından şirin selâmlar getirdi.
Dîvan şairlerinden beyitler sunarken de, program hitamında Mihrî Hanım'ın bir gazelini okurken de, biz bir aşk idrakini iliklerimize dek hissettik ve haddeden geçmiş, süzülmüş seçilmiş "sanatkârın" azametini bir kez daha gözledik.
Sadece Şeyh Galib'i değil, Hz. Mevlâna'yı, Fuzûlî'yi, Itrî'yi, 3. Selim Han'ı daha nicelerinin ihtişamını, ruhî dokunuşlarını bir gönül meyliyle bildik işaretledik.
Zamanın yığılmasından, gün yılgınlıklarından sonra bir nebze nefeslendik, özümüzü kendimizi fark ettik.
Ki bu duruşa, farklı bir nabzın atışına, mûsikî tebessümlerine, beş duyunun ötesindeki sezgiye, muhabbet cazibesinin peşindeki ruh ürperişlerine, bir aşk hasreti ve vaadinin müjdeli saadetine ihtiyacımız vardı.
Programı hazırlayan Yazarlar Birliği'ne, İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Mustafa Çıpan Bey'e müteşekkiriz.

Merhaba 13.10.2008


Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.