Yusuf İslam: İslam karşıtlığıyla mücadele için müziğe döndüm

Yusuf İslam: İslam karşıtlığıyla mücadele için müziğe döndüm

YUSUF İSLAM 1970'lerde pop müziğin efsanevî ismiydi Cat Stevens. Sonra İslam'ı seçerek Yusuf İslam ismini aldı. Müzik kariyerinin zirvesindeyken şöhretten...

A+A-

YUSUF İSLAM
1970'lerde pop müziğin efsanevî ismiydi Cat Stevens. Sonra İslam'ı seçerek Yusuf İslam ismini aldı. Müzik kariyerinin zirvesindeyken şöhretten vazgeçti, adını unutturmak için de kasetlerini toplattırdı.

28 yıl sonra 2006'da yeniden müziğe döndü. Yusuf İslam, şimdi yeni albümü ile tekrar gündemde. İslam karşıtlığıyla mücadele için İslam'ın iyimser dünya görüşünü sentezlediği pop albümü "Roadsinger"ı (Yol Şarkıcısı) çıkaran sanatçı, Doğu ve Batı arasındaki diyaloğun geliştirilmesi gerektiği görüşünde. Kendini gönüllü kültür elçisi olarak tanımlayan Yusuf İslam, "Batı'nın Müslümanları, Müslümanların da Batı'yı görebileceği bir aynayım." diyor.
MÜZİĞE DÖNÜŞ NEDENİM İSLAMOFOBİ

1970'li yıllarda pop müziğinin efsanevi ismiydi Cat Stevens. Alkol ve uyuşturucudan girdiği bunalımdan İslam'ı seçerek kurtulmuş, Yusuf İslam ismini almıştı. Tek değişiklik ismi de değildi üstelik. Kahverengi kıvırcık saçlarını kesmiş, sakal bırakmış, uzun entari ve ayağında terliği ile çıkmıştı karşımıza. Müzik kariyerinin zirvesindeyken şöhretten vazgeçmesi yetmezmiş gibi adını unutturmak istercesine kasetlerini toplattırmıştı müzik marketlerden. "Hayatımda en iyi yaptığım iş" dediği müzikten 28 yıl uzak kalabilmiş, 2006 yılında çıkardığı "An Other Cup" (Bir Fincan Daha) isimli albümüyle dindirmişti özlemini. Bir pop yıldızı olarak en büyük zorluğun kendi egosuyla başa çıkmak olduğunun da farkındaydı. "Devamı gelmeyecek" açıklaması hayranları için hayal kırıklığı oldu. Şaşırtmayı seviyor olmalı Yusuf İslam, zira bu kez Cat Stevens'ın yalın ama derin şarkı sözleriyle İslam'ın iyimser dünya görüşünü sentezlediği pop albümü "Roadsinger/Yol Şarkıcısı (EMI'dan çıktı) ile karşımızda. Müziğe dönüşündeki nedeni ise özetle "İslamofobi." Batı'da cahillikten kaynaklanan önyargı nedeniyle zaman zaman kendisini de dışlanmış hisseden İslam, Doğu ile Batı arasındaki diyaloğun geliştirilmesi gerektiği görüşünde. Kendini gönüllü kültür elçisi olarak tanımlayan sanatçı, "Batı'nın Müslümanları, Müslümanların da Batı'yı görebileceği bir aynayım." diyor.

Sanat ve Allah'a hizmet arasındaki dengeyi kurmak arzusundaki sanatçıya müziğe dönüş kararını, iç hesaplaşmalarını ve hayatına dair küçük ayrıntıları maille sorduk.

Hayatınızın kötü gittiği bir dönemde İslam'ı seçtiğinizi biliyoruz. Ve bu bir gecede olmadı. İslam'a geçiş öykünüzü anlatır mısınız?

Başlangıçtan beri manevi cevaplar aramaktaydım. Genç bir pop yıldızı olarak müziğe başladığımda, gece gündüz durmadan çalışıyordum. Sağlıksız bir yaşam tarzım vardı. Sonunda tüberküloza yakalandım. İlk kez, ölümlü olmanın ne olduğunu o an anladım. Her şeyi tartmaya başladığımda bazı şeyleri kaçırdığımı fark ettim. Sürekli kendime "Yaşamın anlamı ve maksadı nedir?" diye soruyordum. Böylece benim manevî seyahatim başladı. O andan sonra yazdığım şarkılar da manevî odaklarımın göstergesi oldular. Bir başka dönüm noktası ise Pasifik Okyanusu'nda, Malibu açıklarında yüzmeye gittiğim bir gündü. Kıyıdan çok açılmıştım ve bir an kendimi kurtaramayacağım ve akıntıya karşı koyamayacağım bir noktada olduğumu fark ettim. O gün Allah'a söz verdim, eğer hayatımı kurtarırsa ona yönelecektim. Daha sonra bir gün ağabeyim bana Kur'an-ı Kerim'in kopyasını verdi. Müslümanların, Yahudiler ve Hıristiyanlarla Hz. İbrahim kaynaklı ortak peygamber mirasını paylaştığını keşfettiğimde çok şaşırdım. Kur'an'da İsa'dan, Musa'dan, Nuh'tan ve çocukluğumda öğrendiğim tüm diğer peygamberlerden bahsedildiğini gördüm. İslam'ın mesajı beni Hıristiyanlığın geleneklerinin ötesinde, gerçek İsa inancına ve Allah'ın bütün peygamberlerine götürdü. Kur'an-ı Kerim yıllardır aramakta olduğum evrensel cevapları içeriyordu. 1977'de İslam'ı kucakladım.

Bir röportajınızda Kur'an-ı Kerim'i okurken çok etkilendiğinizi söylemiştiniz. Neydi sizi etkileyen?

Benim için Kur'an-ı Kerim'in çekiciliği onun gerçekçiliğinde; Kur'an tüm evrenin açıklaması ve inançla nasıl bağdaştığının göstergesi. İnanç olmadan insan yaşamı ve varoluş bir muammadır. Ayrıca Kur'an'ın mesajları herhangi bir kabileye, ırka veya ulusa değil, bütün insanlığa yöneltildi ve özünde tek Tanrı'ya inanç öğretisi var, ikincisi veya üçüncüsü yok.

Yusuf ismini seçmenizin nedeni nedir? Cat Stevens olarak kalamaz mıydınız?

Joseph (Yusuf) ismine her zaman çok düşkündüm. Kur'an'daki peygamber Yusuf'un hikâyesiyle kendi hayatım arasında paralellikler kuruyordum. Köle pazarında satılmıştı, tıpkı müzik sektörünün bizleri pazarladığı gibi. Londra'da gittiğim ilkokulun ismi de St. Joseph's idi. Bugün hâlâ insanların beni Cat Stevens ismiyle anmasına izin veriyorum, sonuçta bu benim sahne ismim ve insanlar için pek çok güzel hatırası var. Ancak, gösteri dünyasından gerçek hayata geçmek zorundaydım ve yeni bir isme ihtiyaç duydum.

İslam'ı öğrenmek için en iyi referans kuşkusuz Kur'an-ı Kerim. Başka nelerden feyz alıyorsunuz?

Akademisyenler ve bilgili insanlarla zaman harcamanın çok faydasını gördüm. Londra'daki Merkez Camii'nde oluşturduğumuz İslam grubuyla her hafta düzenlediğimiz toplantılar başlangıçta bana çok yardımcı oldu. Bilgili insanlarla buluşup konuşmanın, İslam'ı en iyi öğrenme yolu olduğuna inanırım; sadece dinin kendisini değil, iyi örnekleri nasıl kendine uygulayacağını da öğretir. Peygamber'in hadisleri de ilham veriyor. Sanki bizimle yürür, konuşur, nasıl davranılacağını, nelerden kaçınmak gerektiğini öğretir gibi. Peygamber'i seven ve izinden giden insanlar hayat için iyi yol arkadaşlarıdır.

Sadece dininizi değiştirmekle kalmayıp geçmişle tüm bağlarınızı kopararak radikal kararlar aldınız. Bu kararları almanızda o zaman yaşınızın küçük olmasının bir etkisi var mıydı? Bu yaşınızda kendinizi yine aynı kararları alabilecek kadar cesur buluyor musunuz?

Son albümüm "Roadsinger"da bir şarkım var. Sözleri şöyle: "Olman gerekene ulaşmak için olduğundan vazgeçmelisin." Bu çok güçlü bir kavram. Yıllar önce de aynı sözleri başka bir yolla "Father & Son" (Baba ve Oğul) isimli şarkımda söylemiştim: "Biliyorum gitmek zorundayım -- uzağa, biliyorum gitmek zorundayım." Bazen geri dönmek için gitmeliyiz. Bugün yeniden müzik yapma kararım daha önceki görüşlerimi değiştirmeme dayanıyor.

İslam'ı seçtikten sonra müzik adına her şeyden vazgeçtiniz hatta albümlerinizin satılmamasını bile istediniz. Neredeyse 30 yıl sonra müziğe yeniden hem de bir pop müzik albümüyle geri döndünüz. Bu kararı vermenizde ne etkili oldu? İslam'ı algılayışınızda bir değişiklik mi oldu?

İslam'ı kucakladıktan sonra pek çok insan bana beste yapmaya ve albüm çıkarmaya devam etmemi söyledi. Fakat o günlerde çok dikkatliydim; beni yanlış yönlendirmelerinden korkuyordum. Hangi yönün doğru olduğundan emin değildim. Aradan geçen sürede bu konuda pek çok şey öğrendim. Sadece insanların söyledikleriyle hareket etmenin yetersiz olduğunu, yaptığın şeye önce kendinin inanman gerektiğini biliyorum. Peygamber'in bazı müzik türlerine izin verdiğini, hatta zaman zaman bunu teşvik ettiğini gösteren hadisler olduğunu öğrendim. İslam'da her zaman yeri olacağını düşündüğüm güzel sözleri müzikle birleştirmenin dine zarar vermeyeceğini, tam tersine onu kuvvetlendireceğini düşündüm. Başkalarının zaman zaman aşmaya korktukları kültürel mesafeler arasında köprü kurmaya yardımcı olmak benim için çok önemli. Doğu ve Batı kültürleri arasında olumlu etkileşimin artmasına ihtiyaç var. Müzik bu işe yarar. Müslüman sanatçıları ve bizim yaşam felsefemizi takdir eden insanların olması iyidir diye düşünüyorum.

Tasavvuf kişiye 'hiç' olduğunu söyler, müzik dünyası ise tam tersine ün ve şöhrete ulaştırır. Müziğe dönerken bu noktada aklınızın karıştığı oldu mu?

Her zaman, ego ve onun tehlikelerinden sakınmalısın. Ama saklanmak ve sessiz kalmak, barış ve hoşgörünün gelişmesi için iyi bir yol değil. Bazıları öğretmek, bazıları dinlemek zorunda. Tüm meselenin iletişim kurmak ve öğrenmekten ibaret olduğunu anladığında şöhret ikinci plandadır. Ün bir sonuçtur, amaç değil.

'En iyi yaptığım işe geri döndüm' diyorsunuz. Müziksiz geçen yıllar sizi üzüyor mu?

Yaşamımın her evresinde mutluluğu aradım. Müziği bıraktığımda normal bir yaşama başlamak zorunda olduğum için mutluydum. Aile kuracak ve her zaman yapmak istediklerimi gerçekleştirecektim. Şimdi de müzik yaparak mutlu olacağım bir noktadayım. İslam'ı keşfetmenin en güzel yönlerinden biri, kendi kararlarımı gerçekleştirmek için bana hem güç hem de özgürlük vermesi.

Müziğe dönerken en çok nelerden endişe duydunuz ve bunları nasıl aştınız?

Temel endişem, sanatımla diğer işlerim olan eğitim ve hayır işleri arasındaki dengeyi korumaktı. Zamanı iyi kullanmak benim yıllar içinde edindiğim en iyi becerim. Bir masada oturup konuşma yapmak artık beni tatmin etmiyordu. İnsan yaşam için geniş bir görüşe sahip olmalı, Allah bazen rüyalarınızı gerçekleştirmenize izin verir.

Joseph (Yusuf) ismine her zaman çok düşkündüm. Kur'an'daki peygamber Yusuf'un hikâyesiyle kendi hayatım arasında paralellikler kuruyordum. Bugün hâlâ insanların beni Cat Stevens ismiyle anmasına izin veriyorum, sonuçta bu benim sahne ismim ve insanlar için pek çok güzel hatırası var.

Albüm, umarım amel defterime güzel bir gayret olarak geçer

İslam'ı seçtiğinizde hayranlarınızın tepkisini çekmiştiniz. Şimdi de pop müzik albümü çıkardığınız için tepki görüyor musunuz? Tepkiler karşısındaki savunmanız hazır mı?

Eğer bir şeyi doğru yaptığına inanıyorsan insanların hakkında söyledikleri seni etkilememeli. Tüm bu küçük farklılıklar hakkındaki son kararı Allah verir. Büyük mesele, Allah'a inanmak ve dünyayı daha iyiye götürmek için elinden geleni en iyi şekilde yapmaya çalışmaktır. İntihar etmek üzere olan bazı insanların şarkılarımı dinleyince bu fikirlerinden vazgeçtiği oldu. Bu herhalde amel defterinizde güzel bir gayret olarak yer alır.

Yeniden müziğe dönme kararınıza Cat Stevens hayranları ne tepki gösteriyor?

Müslüman olduğumda pek çok insan buna anlam veremedi. İslam'ı seçmem müziği bırakmamdaki ana neden olarak gösterildi ve pek çok insan bu duruma çok üzüldü. Oysa ben o zamana dek aramakta olduğum manevi yuvayı bulmuştum. Eğer "Peace Train" (Barış Treni) ve "On the Road to Findout" (Keşif Yolunda) isimli şarkılarımın sözlerini dinlerseniz, onlar o zaman duyduğum yönlendirilme ihtiyacını ve ruhanî rotamı gösterir. Bunca yıl sonra yeniden müziğe döndüğümde gördüğüm samimi tepkiden ve sevgiden çok etkilendim.

İslam'ı seçmeden önceki pop albümleriniz ile şimdi çıkardığınız pop albümü arasında belirgin farklılıklar olacak mı? Cat Stevens hayranları "Roadsinger" albümünde kendini bulabilecek mi?

"Roadsinger", Cat Stevens markası ve Yusuf İslam gerçekliği arasında çok fazla farkın olmadığı bir albüm. Bu albümde ilk yıllardaki yalın tarzıma dönmeye gayret ettim. Bazı insanlar çok fazla dinî içerikli bir albüm olduğunu söylüyor. Bazıları ise bunun üzerinde hiç düşünmüyor bile, sadece şarkılarımı beğeniyorlar ve beni yeniden dinledikleri için mutlular. Benim yaşamdaki amacım huzur. İslam'ın bir anlamı da huzurdur.

"Roadsinger", İslam'ı Batı'ya anlatmak gibi bir amaç taşıyor mu?

Ben bir sanatçı olarak Müslümanların Batı'yı, Batı'nın Müslümanları görebildiği benzersiz bir ayna konumundayım. Böylece Batılılar benim ve dünyadaki bir milyar insanın içindeki inanca dair bilgi edinirken, ben de Müslümanların Batı kültürünü ve değerlerini anlamaya çalışmasına katkıda bulunduğuma inanıyorum. Yaşamım hakkında her iki tarafın da bilgisi var. Kültürler arasında bir elçi gibi olduğumu düşünüyorum.

Albümünüzdeki şarkıların otobiyografik olduğunu söylüyorsunuz. Örnek verebilir misiniz?

Buna en iyi örnek albüme adını veren "Roadsinger" isimli şarkım. Bir gün yolu küçük bir kasabaya düşen, toplumdan dışlanmış bir serserinin hikâyesini anlatır. Aynı zamanda benim de bir zamanlar karşılaştığım önyargıyı ve dışlanmayı da anlatıyor. Önyargı bir çeşit cahillikten kaynaklanıyor. Batı'da pek çok Müslüman bu sıkıntıyı yaşıyor.

İslam'ı seçmeden önce sizi sahnelerde çılgınca dans eden ve kendini kaybedercesine piyano çalan bir Cat Stevens olarak hatırlıyoruz. Pop albümü çıkaran Yusuf İslam'ı da böyle görebilecek miyiz?

Hiç sahnede çılgınca dans ettiğim ve kendini kaybedercesine piyano çaldığım olmadı. Fakat kendimi müziğe kaptırarak bir nevi transa geçtiğim anlar oldu. Bu duygusal bir tecrübe olarak tanımlanabilir. Müzik çok güçlü olabilir. Bugün (şarkı söylerken) başımı eskisi kadar sallamıyorum, fakat gözlerimi kapatıyorum sıklıkla.

Michael Jackson'ın Müslüman olduğunu duymadım

Eşiniz ve çocuklarınızla ilgili basında çok fazla haber göremiyoruz. Onlar hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?

Eşim Londra'da sahip olduğumuz kız okulunun müdürü ve eğitim kurumları için çok koşturuyor. Oğlum bir yazar ve kurduğu grupla müzik yapıyor. Kızlarım da hepsi birer kariyer sahibi; avukat, şirket yöneticisi, ayakkabı ve grafik tasarımcısı.

Yusuf İslam nasıl bir baba? Çocuklarıyla nasıl vakit geçiriyor, neler paylaşıyor?

Çocuklarım hayatımdan ve Allah'ın bize verdiği imkânlardan ilham alıyor. Allah yolunda kendi hayatlarını yaşamak için sorumlulukları var. Çocuklarım iyi bir ahlakî eğitim aldığı için memnunum.

Çocuklarınıza mirasınız ne olacak?

İslam.

Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Michael Jackson'ın Müslüman olduğu ve onu ilk tebrik eden kişinin siz olduğunuz haberleri yansıdı basına. Bu doğru mu?

Hayır, ne böyle bir törene katıldım ne de Michael Jackson'ın Müslüman olduğunu duydum. Yine de, umarım ölmeden önce yaşamın maksadını bulmuştur. Jackson'ın Müslüman olan erkek kardeşi Jermaine'i tanıyorum.

İnternet sitelerinde Michael Jackson'ın ilahi söylediği iddiaları yer alıyor. O ses Jackson'a ait olabilir mi?

Hayır, insanlar bizimle aynı firmada olan Zain Bhikha'nın "Mountain of Light" (Işık Dağı) isimli şarkısını duymuş olabilir. Bhikha'nın sesi Jackson'a çok benziyor.

Son olarak Rum bir babanın oğlu olarak sürekli Türklere dair olumsuz hikâyeler duyarak büyüdüğünüzü söylemiştiniz. Türkiye hakkındaki fikirleriniz değişti mi?

Geçmişte söylediklerim İslam fikrinin Yunan kökenlerime karşı olduğu yönündeydi, çünkü Türkler Müslüman, Yunanistan ise Hıristiyan bir ülke ve iki ulusun sorunlu bir geçmişi vardı. Bundan dolayı, düşmanlarımdan ve onların kültürlerinden uzak durmak zorunda olduğum fikriyle büyüdüm. Fakat o zaman insanın asıl düşmanının şeytan olduğunu bilmiyordum. Şeytan insanları gereksiz yere kavgaya düşürüyor. Ne Türk ne de Yunan şeytan için kavga etmemeli. Biz Allah tarafından bu dünyaya nasıl davranacağımızı ve nasıl bir arada yaşayacağımızı öğrenmek için gönderildik. İslam, insanların kendi kültür ve inançlarını korumalarına saygı duyar. Fakat bazen insanlar Müslümanların kendi inanç ve kültürlerini yaşamalarına saygı göstermiyor.

ZAMAN 26.07.2009

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.