57 yaşında 57 kitap

57 yaşında 57 kitap

Konya kültür hayatının önemli ve simge isimlerinden biri olan Eğitimci Yazar Duran Çetin hayat hikayesini anlattı. 57 yaşına 57 kitap sığdırmayı başarabilen...

A+A-

Konya kültür hayatının önemli ve simge isimlerinden biri olan Eğitimci Yazar Duran Çetin hayat hikayesini anlattı. 57 yaşına 57 kitap sığdırmayı başarabilen Duran Çetin, ulaşılması zor bir rekora imza attı

Ben onu hiç düşük suratla görmedim. Hangi şartta karşılaşsak mutlak yüzünde tebessüm vardır. Ve son kitabına dair bir bahis açmaktan hep imtina ettim. Çünkü o sabah yeni bir kitabının yayınlanmış olma ihtimali vardır. Allah ömrünü de hizmetini de artırsın; 57 yıllık ömründe beyin emeği 57 kitap yazmak her yazara nasip olmaz. Bu röportajda Yazar Duran Çetin’in Çumra’nın Apasaraycık köyünde başlayan ve nadide eserlerle bezenen hayat hikâyesine tanık olacaksınız.

Hocam nerede hangi tarihte dünyaya geldiniz, köy yaşantınızdan aklınızda nasıl bir hayat kaldı?

15 Şubat 1964 yılında Konya'nın Çumra ilçesi Apasaraycık köyünde doğdum. Tabii o dönemlerde nüfusa kaydınız doğduğunuz gün yapılmıyordu. Benim nüfus kaydım ve nüfus cüzdanım 5. Sınıftan diploma almam için çıkartılmıştı. Dolayısıyla bu tarihin doğru olup olmadığı konusunda emin değilim.

Çocukluğum köyde geçti. Köyümüz göl kenarında meşe ağaçlarından oluşan korulukların içinde tabiat güzelliklerini barındıran bir yerdeydi. Çocukluğumu bu güzellikler içerisinde doya doya yaşadığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Kuş cıvıltıları, sincapların oynaşmaları, gölde balıklar, balık avlamalar, kayıkla gezmeler yani düşünebileceğiniz insana huzur veren her türlü güzellik söz konusuydu. Tabii ki ben o dönemlerde elektrik ve teknoloji olmadığı için çocukluğumu özgürce yaşamıştım. Sokaklar bizimdi, tehlike yoktu, her yer ve her şey çocuklara aitti. Şimdi onun özlemi içerisinde büyüyen çocuklarla kendimizi kıyasladığımız zaman kendimizin çok daha şanslı olduğunu fark ediyorum.

Yaz tatillerinde camiye gittiğimiz bir dönemde çocuklarla birlikte göl kenarına koşarak inmiştik. Orada yüzme yarışları yapılıyordu. Ben de kendimin yüzdüğünü çocuklara göstermek için çok iyi yüzdüğümü söyleyerek bir kayanın üzerinde bekliyorken bir arkadaşım beni göle itti ve böylece gerçekten yüzemediğimi öğrenmiş oldum. Boğuluyordum su yutuyordum. Ölmek üzereyken bir arkadaşımız beni kurtardı. O güzel gölün bende iz bırakmış hatıralarından birisi budur.

Eğitim öğretim hayatınız hangi okullarda geçti?

Okula köyümüzdeki ilkokulda başladım. 5 yılın sonunda bitirme sınavları yapılıyor ve bitirme sınavlarında başarılı olanlara diploma veriliyordu. Tabii imkânsızlıklar içerisindeki köy hayatında okulda da imkânlar yoktu. Birleştirilmiş sınıflarda okudum. Aklımdan hayalimden okumak geçmiyordu. Daha doğrusu köyden çıkmaya hiç düşünmemiştim. Öğretmen benim çok zeki olduğumu söyleyerek babama baskı yaptı. Bu baskılar olumlu sonuçlandı. O zamanlar Çumra’da yaşayan köylülerimizden Camızcılar köydeki kafası çalışan okumayı düşünen çocukların masraflarını karşılamak üzere köye gelmişlerdi. Öğretmen tavsiyesi ve babamın da gönlünün olması sonucunda Çumra'da yeni açılan İmam Hatip Ortaokulu'na yatılı olarak başladım. Çumra İmam Hatip ortaokulundan sonra Çumra İmam Hatip Lisesini 1981 yılında bitirdim. Aynı yıl girdiğim üniversite sınavlarında Erzurum Atatürk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesini kazandım. 1 yıl sonra bütün fakülteleri birleşmesi kararından sonra Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesine yatay geçiş yaparak Konya'ya geldim. 1986 yılında Selçuk Üniversitesi Konya İlahiyat Fakültesinden mezun oldum.

İlahiyat Fakültesi yıllarınız okul klasiği dışında ne tür aktivitelerle geçti?

Darbe sonrası yıllardı. Üniversitelerde kılık kıyafet yönetmeliği zorunlu olarak uygulanıyordu. Ders dışı aktivitelerinden bir tanesi kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davranmak oldu, sakal bıraktım. Kravat takmaz oldum. Bu, zaman zaman uyarılmama sebep oldu. Hatta derece ile bitirmeme rağmen beni kılık kıyafetin yüzünden ödül alma törenlerine çıkarmamışlardı. Okul dışında dışarıdaki tefsir, hadis, fıkıh, kelam gibi ders halkalarına katıldım. Okul dışında Kendimi yetiştirme çabası içerisinde bulundum. Tabi buna sebep olan hocalarımız vardı Allah onlardan razı olsun. Okul dersleri dışındaki katılmış olduğum bu faaliyetler öğretmenliğime de büyük oranda pozitif katkı sağladığını daha sonraki yıllarda anladım. Fakültenin dışında da hayatın olduğunu, o hayatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini, iyi değerlendirenlerin daha kazançlı olduğunu yaşayarak öğrenmiş oldum. O yıllarda hayatımda profesyonel ve amatör olmadan çok iyi futbol oynamak vardı. Spor müsabakalarına ilgi duyuyordum. Gazete köşeleri yazmaya başlamıştım o yıllarda. Kitap okuma işini ciddi bir şekilde alışkanlık haline getirme çabası da bir başka okul dışı faaliyetim olarak dile getirilebilir.

Mezuniyetten hemen sonra memuriyet hayatına başladınız. İlk görev yeriniz neresiydi ve ne görevler yaptınız?

Fakülte bittikten birkaç ay sonra atamam yapıldı. Öğretmenlik sınavında yüksek puan alanlar batıdaki şehirlere atanmıştı. Ben de Eskişehir'e bağlı Sarıcakaya ilçesinin İmam Hatip Lisesi'ne öğretmen olarak atandım. Tıpkı doğup büyüdüğüm köy gibi doğa harikası bir yerdi. Sakarya Irmağının dibinde her türlü sebze meyvenin yetiştiği Akdeniz iklimi yaşanan bir ilçeydi. Okulun yanı sıra camilerde vaaz etme faaliyetim oldu. Bir de bu ilçe bana Sakarya'da balık tutma zevkinin ne kadar unutulmaz ve yapılası bir şey olduğunu öğretti.

Daha sonra nerelerde görevlendirildiniz?

Eskişehir'de yaklaşık 6 yıl kadar görev yaptıktan sonra doğu hizmeti vakti gelmişti. Doğu hizmeti için Tokat'ın Turhal ilçesine atamam yapıldı. Bu arada Askerliğimi yaptım. Askerlik dönüşü artık Konya'ya gelme zamanı diye düşündüm. Konya'ya atama istedim. Kulu ilçesine atandım. 3 yıl burada görev yaptıktan sonra Çumra ilçesine atandım. Çumra'da farklı okullarda öğretmenlik yaptım. 2 yılı aşkın Çumra İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptım. Bu arada Çumra Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen temsilciliği görevini de yürüttüm. Daha sonra sınava girerek Konya Selçuklu Adnan Hadiye Sürmegöz Ortaokuluna müdür yardımcısı olarak atandım. O zamandan beri Konya'da öğretmenliğim devam ediyor.

Yazma duygularınız ne zaman uyandı?

Zaten ben üniversitede okurken gazete köşesi yazıyordum. Ama yazar olmak gibi bir düşüncem hiç yoktu. Öğretmenliğe başladığım zaman yaşadığım sıkıntılar beni yazmaya mecbur etti. Benim yaşadığım sıkıntıları başkaları yaşamasın, yaşananlardan tecrübe ederek aynı sıkıntılara duçar olmasın düşüncesiyle yaşadığım olayları yazmaya karar verdim. Ama yazmanın çok zor olduğunu daha başlar başlamaz anladım. Çünkü kafamdaki 300 sayfalık tasarıyı yarım sayfaya sığdırmıştım. İlk yazmaya başladığım kitap Bir Adım Ötesi isimli romanımdır. Bu Roman tam 6-7 yıl kadar bir zamanda tamamlandı. Vazgeçmeden, sabırla, inatla romanı bitirmek için uğraştım. İşte o zamandan bu zamana yazma serüvenim devam ediyor.

Yazılarınız hangi gazete ve dergilerde yayınlandı?

Gazeteler: Konya Postası, İki Eylül Gazetesi, Kulunun Sesi Gazetesi, 26 Haziran Gazetesi, Hakimiyet Gazetesi...

Dergiler: Berceste, Edebiyat Otağı, Çağrı, Ribat, Müsvedde, Yedi İklim, Dergâh, Ay Vakti, Vuslat, Mahalle Mektebi, Hece, Hece Öykü, Yolcu, Ailemiz Çocuk, Kent ve Çocuk, Çocuksu, Konya Çocuk ve Diyanet Çocuk…

Askerlik görevini ne zaman ve nerede yaptınız?

1993 yılı kısa dönem askerlik, Burdur. Sun Tv ve Kon Tv’de, ayrıca bazı radyolarda programlar yaptınız. Konuşmak, konuşturmak ve yazmak; zor ve cazip yönleri nedir?

Zorluğu çok fazla aslında. Zamanınızın birçoğunu alıyor, özel zaman ayırmanız gerekiyor, başka işlere zamanımız azalıyor. Konuk ayarlamak konukların getirilip götürülmesi, onları misafir etmek, karşılamak gibi şeyler de bir başka zor tarafı.

Konuşmak birilerine sesinizi duyurmak, fikirlerinizi paylaşmak, fikirlerinizin dinlenmesi ve izlenmesi size mutluluk veriyor. Bir de başkalarının düşüncelerini ya da isimleri kamuoyuna mal etme adına bir görev icra etmek sizi mutlu ediyor. Televizyon tanımanıza sebep oluyor, yolda sokakta görenler ‘seni dün televizyonda görmüştüm’ diyerek sizinle konuşanlar oluyor. Belki de en önemlisi kendimi yetiştirmeye, başkalarıyla rahat iletişim kurmaya, başkalarını konuşturma yeteneğimi geliştirmeye çok büyük katkısı oldu.

İlk kitabınızı yazmaya ne zaman başladınız ve ne kadar zamanda yayına hazır duruma gelebildi?

1987 yılıydı sanırım. İlk romanı mı yazmaya karar verdim, 6-7 yıl bu romanı bitirmek için uğraştım. Bittikten sonra da yayınlanması için üç beş yıl geçti. Ama baktım bu kitap bitmiyor ben de hikâye yazmaya başladım. Derslerde konuştuğumuz ve hikâye tamamlama konusu için yaptığım uygulamalar çoğunlukta olmak üzere ilk olarak Bir Kucak Sevgi isimli kitabım yayımlandı. Hemen arkasından Güller Solmasın hikâye kitabım yayımlandı. İlk yazmaya başladığım kitap bunlardan sonra yayımlanmış oldu.

Yazmaktan yorulmayan bir yanınız var. Ne tür kitaplar yazdınız, isim ve yayın yıllarıyla yazar mısınız?

Genel itibarıyla Roman, öykü, masal ve eğitim kitapları olarak kategorize edebiliriz.

1. Bir Kucak Sevgi (Hikâye) Beka Yayınları, (2000)

2 . Güller Solmasın (Hikâye) Beka Yayınları, (2000)

3 . Bir Adım Ötesi (Roman) Beka Yayınları, (2002)

4 . Kırmızı Kardelenler (Hikâye) Beka Yayınları, (2003)

5. Yolun Sonu (Roman) Beka Yayınları, (2004)

6. Portakal Kızım (Roman) Beka Yayınları, (2005)

7. Sana Bir Müjdem Var (Hikâye) Beka Yayınları, (2006)

8. Gözlerdeki Mutluluk (Hikâye) Beka Yayınları, (2007)

9. Toprak Gönüllüler (Roman) Beka Yayınları, (2008)

10. Minik Göl (Hikâye) Koski Yayınları, (2009)

11. Büyük Ödül (Hikâye) Beka Yayınları, (2009) 1

2. Balkondaki Adam (Hikâye) Beka Yayınları, (2009)

13. Kül Yığını (Hikâye) Beka Yayınları, (2010)

14. Portakal Kızım Sadece Ben (Roman) Beka Yayınları, (2010)

15. Sevimli Kuş ve Susuzluk (Öykü) Koski Yayınları, (2011)

16. Bir Yudum Şehir (Etkinlikli) (Öykü) Meram Belediyesi Yayınları, (2011)

17. Bekleyiş (Öykü) Meram Belediyesi Yayınları, (2011)

18. Gökkuşağı Yolculuğu (Masal) (2012)

19. Macera Peşinde (Masal) Nar Yayınları, (2012)

20. Cüneyt (Roman) Beka Yayınları, (202)

21. Tebessüm Öğretmen ve Öğrencileri (Roman) Nar Yayınları, (2012)

22. Muhteşem Yükseliş (Roman) Karatay Akademi Yayınları, (203)

23. Çılgın Okul (Roman) Nar Yayınları, (203)

24. Aylaynırlı Kız (Roman) Beka Yayınları, (205)

25. Portakal Kızım Gönül Mahkemesi (Roman) Beka Yayınları, (205)

26. Portakal Kızım Yürek Yangını(Roman) Beka Yayınları, (205)

27. Kuledeki Sır (Masal) Beyaz Panda Yayınları, (205)

28. Başarı Avcıları (Roman) Beyaz Panda Yayınları, (205)

29. Bir Değer İki Öykü (Öykü) Kayalıpark Yayınları, (206)

30. Sevgi Çiçeğim Kitap Kuşum (Öykü) Kayalıpark Yayınları, (206)

31. Bir Yudum Şehir (Etkinliksiz) (Öykü) Kayalıpark Yayınları, (2016)

32. Arşimet Zekai Okulda (Roman) Atlıkarınca Yayınları, (206)

33. Arşimet Zekai Gizli Görevde (Roman) Atlıkarınca Yayınları, (206)

34. Arşimet Zekai Tatilde (Roman) Atlıkarınca Yayınları, (206)

35. Arşimet Zekai Gizemli Mağara (Roman) Atlıkarınca Yayınları, (206)

36. Çanakkale Cennet Yolu Aslan Parçası (Roman) Atlıkarınca Yayınları, (206)

37. Benim Harika Ailem (Öykü) Beyaz Panda Yayınları, (206)

38. Mutluluk Yuvası (Öykü) Beyaz Panda Yayınları, (206)

39. Portakal Kızım Bırak Beni(Roman) Beka Yayınları,(207)

40. Portakal Kızım Buraya Kadar (Roman) Beka Yayınları, (207)

41. Ateşe Uçan Kelebekler (Roman) Salıncak Yayınları, (2017)

42. Mehmet Akif, Asım ve Biz (Roman) Atlıkarınca Yayınları, (208)

43. Başarı Ekibi (Roman) Atlıkarınca Yayınları, (208)

44. Sınanma Öyküleri (Öykü) Oniks Yayınları, (208)

45. Şekil Yapma (Roman) Beka Yayınları, (208)

46. Kırlangıç Feryadı (Öykü) Beka Yayınları, (209)

47. Sonbahar (Öykü) Beka Yayınları, (209)

48. Dev ve Cüce (Öykü) Beka Yayınları, (209)

49. Ailede Çocuk Eğitimi (Eğitim) Beka Yayınları, (209)

50. Çılgın Okul Çılgın Proje (Roman) Nar Yayınları, (209)

51. Çılgın Okul Kuantum Emre (Roman) Nar Yayınları, (2019)

52. Hezarfen Ahmet Çelebi (Öykü), Kâşif Çocuk Yayınları, (2020)

53. Aziz Sancar (Öykü), Kâşif Çocuk Yayınları, (2020)

54. Ailede Genç Eğitimi (Eğitim) Beka Yayınları, (202)

55. Başarının Kahramanı Sen Ol (Eğitim) Beka Yayınları, (202)

56. Kalbe Dokunan Öğretmen (Eğitim) Beka Yayınları, (202)

57. Bitruci (Öykü) (Kaşif Çocuk Yayınları, (202)

2016 yılında dokuz kitap birden yayımlayıp belki de edebiyat dünyasında bir rekorun sahibi oldunuz? O nasıl bir motivasyondu?

Yaptığınız işi severseniz, severek yaparsanız asla yorulmazsınız. Ben yaptığım işi seviyorum. Aynı zamanda yazmak bende alışkanlık haline gelmiş durumda. Alışkanlıkları terk etmek çok zordur biliyorsunuz. Ben de böyle güzel bir alışkanlığı terk etmek yerine ısrarla sürdürmeyi ve devamlı olarak yazmayı görev biliyorum, bundan haz alıyorum, yazmadığım zaman kendimi boşlukta hissediyorum...

Ve ödülleriniz, size lâyık görülen ödüllerinizi anlatır mısınız?

Şunu hemen söylemek gerekiyor; gerçek ödül okuyucuya gönül diliyle ulaşabilmek, kelam yoluyla onun gönlünde yer edebilmektir. Gerçek ödül, kitaplarınızın bir okuyucunun elinde olmasıdır. Gerçek ödül kitaplarınızın okunması, elden ele dolaşır hale gelmesidir.

Ödüller, insanı elbette motive eder, alınan ödüller insanın yazma hevesini artırır. Ama ödül almak için herhangi bir çalışma yapmıyorum. Türkiye'deki çok ciddi ödüllerin çok yanlı olduğunun farkındayım. Buna rağmen benim ödülüm kitaplarımın yayınlanması, kitaplarımın genç dimağlara nesillere ulaşması, onların bu kitaptan beslenerek hayatına yön vermesidir vesselam.

2009 yılında 46. Kütüphaneler Haftası çerçevesinde kitap ve okumaya katkı ödülü, 2010 yılında Konya Gazeteciler Cemiyeti “Yılın Gazetecilik Başarı Ödülleri” yarışmasında birincilik ödülü ve 2012 yılında Anadolu Aile Derneği’nin düzenlediği “Çocuk Hikâyesi Yarışması”nda onur ödülüne değer görüldüm.

Sizi çocuklara yönelik yayınlar hazırlamaya yönelten sebepler neydi?

Bunun birkaç sebebi var: Çocuklar daha çok kitap okuyorlar. Çocuklukta okunan kitaplar asla unutulmuyor. Bu dönemde okunan kitaplar çocuğun kimlik inşasında en etkili role sahip. Bütün bunları düşündüğümüzde çocuklara yönelik kitapları yazmak benim için kaçınılmaz bir durum oldu. Genel itibarıyla sadece çocuklara yönelik değil gençlere ve yetişkinlere yönelik de kitaplar yazmaya devam ediyorum. Lakin çocuk ve gençler için yazmayı öncelediğim doğrudur.

Üniversitelerde tezlere de konu oldunuz. Hangi üniversitelerde sizinle ilgili, hangi konularda tezler yazıldı?

Evet, genel itibariyle Ankara'daki üniversitelerden Bir Hayli tez konusu yapıldı. Kayseri Erciyes Üniversitesi'nden de tezler hazırlandı. Lakin gönlümden geçen Konya'daki 4-5 üniversitede benim kitaplarım ya da benimle ilgili tezlerin yapılmasıdır. Nedendir bilmiyorum Konya üniversitelerinin altmışa yakın kitabıma ilgi göstermemesi Konyalı ve Konya'da yaşayan bir insan olarak benim sorgulama yapmama sebep oluyor. Gönül ister ki Selçuk Üniversitesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Konya’nın yetiştirdiği yazarları ve kitaplarını lisans, lisansüstü ve hatta doktora tezleri yapabilsin.

Sivil Toplum Faaliyetlerinizden bahsetmedik. Nerelerde ne tür görevler aldınız?

Öğretmenler Vakfı'nın kuruluş ve yeni şube açma çalışmaları içerisinde yer aldım. Turhal Öğretmenler Vakfında çok ciddi çalışmaları oradaki dostlarımızla birlikte yaptık. Milli Gençlik Vakfı çalışmalarında yer aldım. Eğitim Bir-Sen Çumra başkanlığını ve Eğitim Bir-Sen Konya İl yönetiminde yıllarca görev yaptım. Uzun yıllardır Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi yönetim kurulu üyeliğimi sürdürmekteyim… Bana bu imkânı verdiğiniz için teşekkür ederim. Sizlere de başarılarla dolu sağlık ve sıhhat içinde geçireceğiniz bereketli ömür diliyorum.

Kaynak: MUSTAFA GÜDEN  ==> http://www.konyayenigun.com/ramazan-da-yenigun/57-yasinda-57-kitap-h542056.html

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.