Antik şehir, mazidir. Mazisi olmayanı müstakbeli yoktur.
21,22,23 Haziran tarihleri arası Tyb Konya Şubesinin düzenlediği Urfa-Mardin illerini kapsayan geziye katıldım.
Cuma günü planladığımız saatte doğulu...
21,22,23 Haziran tarihleri arası Tyb Konya Şubesinin düzenlediği Urfa-Mardin illerini kapsayan geziye katıldım.
Cuma günü planladığımız saatte doğulu bir toplumun gerektirdiği hasiyetleri taşıyan birileri her zaman bulunduğu için çıkamadık. Gerçekten batıdan doğuya gittikçe zamanın öneminin azaldığını, değersizleştiğini daha iyi anlıyorsunuz.
Milli maçı rötarlı hareket ettiğimiz için planladığımız Ereğli yerine Karapınar'da izledik. Lokanta ve Kafeteryalarda sigara yasağının öne alınmasının hatta hemen uygulanmasının önemini maçı izlerken yaşadım. Maç sıkıcı geçtiği için uzatmaları beklemeden hareket ettik.Uzatmaları otobüsün radyosundan dinleyerek "nostalji" yaptık.119. dak. Yediğimiz golü işitince bir çok arkadaşın "kaptan ,kapat artık şu radyoyu" sesleri arasında Semih'in gol haberi geldi.Ve penaltılar .Sonuçla coştuk.
Sabah Urfa'ya indik ve Öğretmen evine yerleştik. Urfa ve Mardin de ki Öğretmen evleri Konya'nın Öğretmen evin den daha büyük , daha güzel.
Urfa Tyb Şubesi yöneticileri bizi karşıladı ve misafir etti. Bu geziyi organize eden Konya Tyb Başkanı Ahmet Köseoğlu beye ve Urfa'da bizi misafir eden Urfa Tyb yetkililerine teşekkür ederim.
Mehmet Kurdoğlu bey Atatürk Barajını, Balıklı gölü, Eyüp Nebi külliyesini,diğer camii ve tarihi eserleri gezdirirken Urfa hakkında da bilgi verdi. Gap bölgesinde suyun bolluğundan dolayı vahşi sulama uygulanıyor ve toprakta tuzlanma başlamış.Bu konuda yetkililerimizin önlem alması gerekiyor.
Mehmet Bey bir yılda Urfa'da 73 bin çocuğun dünyaya geldiğini söyledi. Mehmet Bey ,Urfa'da feodal yapının devam ettiğini ,örneklerle anlatırken bazen sesi titredi.Biz de duygulandık.Çünkü feodal yapı insanı insan yapan bir çok unsuru reddeden bir anlayışla yaşatılıyor.
Tarihi yerler gezildikten sonra akşam Tyb Konya Şubesinin organize ettiği Konya Tyb üyesi arkadaşlarında katıldığı "Şiir akşamı" düzenlendi. Balıklı gölün içerisinde kurulmuş mükemmel bir mekanda şairlerimizden birbirinden güzel şiirler dinledik.
Pazar günü Harran'a hareket ettik. Harran evleri, Üniversite binası kalıntıları ve son Emevi sarayını gezdik.Hz.Harrani' yi ziyaret ettik."Edeple gelen lütufla döner" sözünü kalbimize yazdık.Ne kadar büyük hakikat değil mi dostlar.Ve bu her işte böyle "Edeple gelen lütufla döner".
Akşam sıra gecesi icra edildi. Ertesi gün Mardin'e hareket ettik. Mardin'de de tarihi birçok yeri hızlı bir şekilde ziyaret ettik. Dara antik şehri mükemmeldi.
Bu iki şehri tamamen gezebilmeniz için en az 2 aya ihtiyacınız var dostlar. Yani biz bir Küp baldan bir parmak aldık, tadına baktık.Ama o parmakla da küpteki bal hakkında bilgiye sahip oluyorsunuz.
Urfa Mardin tüm farklılıkları, güzellikleri canlı bir şekilde bünyesinde muhafaza ediyor, İnsanları gayet sıcak, cömert ve içten.Tarihi dokuyu mükemmel bir şekilde muhafaza etmişler.Eski Urfa ve Mardin'i koruma altına almış yeni şehirleri onlardan ayrı mekanlara kurmuşlar genelde.Bazen de eski ve yeniyi birlikte yaşatıyorlar.
Kısaca bir tarafta 4-5 bin yıla dayanan antik şehir yani mazi bütün ihtişamıyla duruyor. Diğer yanda ona bakarak şekillenen, gelişen,büyüyen yeni şehir.Bu atmosfer insana mükemmel bir haz veriyor dostlar.Yeni şehrin yoğunluğu,stresi,kalabalığı,gürültüsü sizi sıkarsa kendinizi antik şehrin kollarına atıp bir nefes alıyorsunuz.Dinleniyorsunuz.Ona bakarak hareket ediyorsunuz.Başınızda bir büyük gibi:"Evladım sakın mazini unutma ,mazisini unutanın müstakbeli de yoktur " dediklerini duyar gibi oluyorsunuz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.