ATASOY MÜFTÜOĞLU TYB KONYA'DA KONUŞTU

ATASOY MÜFTÜOĞLU TYB KONYA'DA KONUŞTU

Yazar Atasoy Müftüoğlu, TYB Konya Şubesi'nin misafiri oldu. Çok sayıda katılımcıyla gerçekleştirilen söyleşide Müftüoğlu, tarihin Avrupalıların...

A+A-
Yazar Atasoy Müftüoğlu, TYB Konya Şubesi'nin misafiri oldu. Çok sayıda katılımcıyla gerçekleştirilen söyleşide Müftüoğlu, tarihin Avrupalıların egemenliği altına girmesinden sonra Müslümanların Müslüman olarak konuşamadığını dile getirerek "Bu tarihten itibaren tarih üretmedik tarihe maruz kaldık. Hali hazırda devam eden bu süreç içerisinde Müslümanlar düşünce üretmediler, Avrupa aklının sömürgesi haline geldiler" dedi.

IRKÇI SÖYLEM, AKADEMİK BİR DİL HALİNE GELDİ

Türkiye'de ve dünyanın birçok ülkesinde zihinsel bir soykırımın gerçekleştirildiğini savunan Müftüoğlu, bu soykırımın en vahim olan yerini ise kimsenin farkında olmamasına bağladı. Müftüoğlu, "Bugün yaşadığımız dünyaya tahakküm edenler bizim zihinlerimize de tahakküm etmektedirler. Yaşadığımız çevreyi şekillendirirlerken, dini de bireysel yaşam alanına sınırlandırmaktalar. Hatta bununla da yetinmeyip televizyon ve internet aracılığı ile evlerimizi de kontrol altına aldılar. Müslümanlar bu durumdan kurtulamıyorlar çünkü her gün medya uyuşturucusu alıyorlar. Okullarda her gün resmi ideoloji uyuşturucusu alıyorlar. İslam'ı tek ve dar bir çerçeveden anlamaya çalışan mezhepçi, tarafçı, hizipçi, cemaatçi tüm tutumlar Allah'ın dinine hizmet edemezler. Buna ilaveten ırkçı söylem artık ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Ve ırkçı söylem akademik bir dil olarak bizlere empoze ediliyor. Daha da vahimi ise ırkçılık İslam'la sentez edilmek isteniyor" diye konuştu.

BİZİ İSLAM'DA ELEŞTİRİ OLMAZ DİYE KANDIRDILAR

"İslam dünyasının rolü öykünmecilikten ibaret kalmıştır" diyerek sözlerine devam eden Müftüoğlu, "İslam dünyasının bu üretim kısırlığında 'bizde eleştiri yoktur' diyen geleneksel anlayış önemli bir rol oynamıştır ve halihazırda oynamaya devam etmektedir. Bir yerde yanlış varsa ve eleştiri yoksa yanlışları nasıl düzeltebiliriz, işte o zaman birçok sapkınlık, yanlışlık ve inhirafın eleştirinin olmadığı yerde işlene işlene dinin bir parçası haline gelir. Daha doğrusu din işi gönül işi diyerek kestirip atmışız. Eleştirinin olmadığı bir din anlayışı 'iki günü bir olan bizden değildir' anlayışındaki bir peygamberin dini olamaz. İki günü bir olmamak ancak mevcut konumunu eleştirmekle mümkün olabilir. Bu noktada günümüz Müslümanlarının kendilerini eleştirememe zaafından dolayı hep aynı çerçeveye takılıp kalmakta hep mezhep, meşrep, grup, hizip, kavmiyet penceresinden olaylara baktıkları için de gerçekliğin farkına varamamaktadırlar" ifadelerini kullandı.

MUHAFAZAKARLIĞI HAKARET SAYARIM

Düşünmeyen bir Müslüman toplumun var olan koşullara razı konuma geldiğini dile getiren Müftüoğlu, "Ben muhafazakâr değilim. Muhafazakârlığı da kendime hakaret sayarım. Maalesef muhafazakârlık içinde hurafeleri de barındırıyor. Hurafelerle kucaklaşmak cemaatlerin ve grupların sayısal büyüme amacının bir sonucudur. Tepeden inme bir şekilde liyakat seçimi olmadan başa geçen önderler bu menkıbe kültürü ile giderek kültleşmekte ve putlaşmaktadır. Her şeyi bildiğini iddia eden hocalar ve bunların müntesipleri oluşmaya başlamıştır. Bu ciddi bir sapkınlık türüdür. Bu yüzden biz siyasal diktatörleri devirebiliyoruz ama manevi diktatörlere dokunamıyoruz" dedi.

ARTIK CAMİLERDE MUHALEFET ÇIKMIYOR

Artık İslam ve Kur'an-ı Kerim'in referans olarak alınmadığını belirterek sözlerine devam eden Müftüoğlu, "Maalesef artık İslami yönetim günümüze uygun olarak kabul edilmiyor. Maalesef artık İslam ve Kur'an referans alınmıyor. Sadece marjinal bir kalıbın içine sıkıştırılıp bırakılıyor. Mesela artık camilerde muhalefet çıkmıyor. Resmi sistem ve resmi inanca kurban ediliyoruz. Bu yüzden de tek akla mahkum kalıyoruz. Cemaat liderlerinden birisini seçip diğerlerini duymuyoruz. Tabii ki bu cemaat liderleri de tepeden gelen kişiler. Onların her dediğine itaat ettiğimiz için de İslam'daki istişare ve içtihat anlayışlarına karşı çıkmış oluyoruz" cümleleriyle konuşmalarını sonlandırdı.
Yapılan konuşmaların ardından Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, Müftüoğlu'na "Mesnevi" kitabı takdim etti.
****

****


Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.