Gürültülü Konferans

Gürültülü Konferans

Cumartesi günü TYB Konya Şubesi'nin nezih bahçesinde "Sosyoloji ve Din" konulu bir konferans dinledik. Dinledik dinlemeye de anladık mı bilmiyorum. Yer yer...

A+A-

Cumartesi günü TYB Konya Şubesi'nin nezih bahçesinde "Sosyoloji ve Din" konulu bir konferans dinledik. Dinledik dinlemeye de anladık mı bilmiyorum. Yer yer altımızda zemin zangırdıyor, yer yer tepemize toz bulutları yağıyordu.

Belediye yetkililerine konferansın yapılacağı defalarca bildirilmesine rağmen gürültü patırtı kesilmedi. Ta ki; konferans bitti, yıkım ekibinin de gürültü patırtısı durdu. Rastlantının bu kadarına da pes doğrusu. Aynı fecaat bir gün önceki Cuma namazı sırasında da yaşandı. Velhasıl yıkım firması "Özimamoğlu Hafriyat" isminden de anlaşılacağı gibi kendisine yakışanı fazlasıyla yerine getirdi; hem Cuma'yı hem de "Sosyoloji ve Din" konulu konferansı sabote etti.

Bu tür kültürel etkinliklerde Belediyelerden beklenen; lojistik destek ve temsilen de olsa katılım olmalı değil midir? Oysa görünen o dur ki; katılım ve destek bir yana köstek olunmaktadır.

TYB Konya Şubesi'nin her cumartesi rutin olarak icra ettiği kültürel etkinliklerinin bu haftaki halkasında; eserleriyle entelektüel hayatımıza ışık tutan, sosyolojik çalışmalarıyla ülkemizin bugünü hakkında önemli bulgular ortaya koyan Muğla Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Necdet Subaşı'nın konuşmacı olarak katıldığı "Sosyoloji ve Din" konusu vardı. Ailesiyle birlikte gelen sayın Subaşı'nı gerçekten canı gönülden tebrik ediyorum. Bütün bu olumsuzluklara rağmen konsantrasyonundan taviz vermeden, çevre faktörünü dinleyicilerine yansıtmadan konuşmasını sürdürdü ve konferansın bitimine kadar hiçbir şikayette bulunmadı. Bizler, zaman zaman altımızda sallanan zeminden, üstümüze yağan toz bulutundan ve yüreklerimizi hoplatan dengesiz şok gürültülerden irkilsek bile kendileri kürsüde kesinlikle istiflerini bozmadan sunumlarını tamamladılar.

Türkiye'de gündelik yaşamdaki her tür ayrıntının ve dönüşümün sosyolojiden başka bir araçla ile tanımlanamadığını vurgulayan subaşı; din'in sosyolojik çalışmaların parçası yapılarak, din'in sosyolojiye alet edilerek yeni bir takım açıklamalara gidildiğini söyledi.

Konya televizyonlarının yaptıkları dini programların da gerçek din'den ve gerçek hayattan çok kopuk olduğu gerçeğini dile getiren Subaşı; "laikliğin kuşatması altındaki alanlarda din'in sözü geçmemektedir. Hayatın her alanına, gündelik yaşamın her yanına sirayet etmeye çalışan; yani ruhuna, vicdanına, gündelik pratiklerine, tasavvuruna, hayallerine etki etmek isteyen İslâm; laikliğin hüküm sürdüğü alanları ya terk etmeye ya da ikinci bir dil/din üretmeye mecbur kalarak daha sembolik, daha içe kapanık bir şekil almaktadır. Bu, Türkiye'de İslamcı siyaset yapan herkesin kullanmak mecburiyeti hissettiği bir yoldur. Çünkü yaşam alanlarının bir bölümü laikliğin teminatıyla ilişkiliyse; o zaman o alanlardaki kavramların diğer alanlardaki kadar rahat bir dinsellikle ifade edilmediğini görüyoruz. Böylece bu alanlarda din'de sembolik, garip bir dil inşa ediliyor. Meselâ 'Milli Görüş' böyle bir zorunluluğun sonucudur" şeklinde Türkiye gerçeğini masaya yatırdı.

"Biz İslâm dini aracılığıyla sahip olduğumuz her şeyi değerlendiririz ve dünyamıza, hayatımızın ayrıntılarına anlam kazandırırız. Sosyoloji bu imkanı dinin elinden almıştır. Modernlikle birlikte bizim zihinsel kavram haritamız tamamen değişmiştir. Bu yeni kavram haritasını ülkemizde maalesef sosyoloji kurmaktadır artık" görüşlerine de yer verdi. .

Bu hengameli, gürültülü, zelzeleli, kum fırtınalı konferanstan zihnimde tutabildiklerim bu kadar. Bu satırları yazarken de yine belediyenin kiraya verdiği evimin arkasındaki Düğün Organizasyonundan gelen denetimsiz, anlaşılmaz ama; kulaklarımı ve beynimi düğün sezonu başlayalı beri rahatsız eden bir işkence altındayım.

Sayın Subaşı'nın yerine Konya Valisi'nin, ya da Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'in konferansı olsaydı; acaba aynı işkenceyi yine yaşar mıydık diye de aklıma gelmiyor değil!

Memleket 18.08.2008

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.