TYB Konya Şubesi faaliyetlerine ara vermeksizin devam ediyor. 2009 yılı kültürel etkinlik takvimindeki programları birer birer gerçekleştiren TYB Konya Şubesinde Dr.C.Turgut Koç'un sunumuyla "Kudüs'ten Bihaber(iz)" programı gerçekleştirildi. Çok yoğun bir katılım olduğu programın katılımcıları arasında Ak Parti Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, BBP Konya İl Başkanı Hüseyin Arı, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr.Mustafa Güçlü, Prof.Dr.Mehmet Bayyiğit, Doç.Dr.Necdet Subaşı, Sosyal Hizmetler İl Müdürü İzzet Güneş, Çevre İl Müdür Vekili Hasan Küçükaydın, ve Halep Üniversitesindeki görevini tamamlayarak geri dönen TYB Konya Şub. Başkanvekili Dr.İbrahim Demirci ve Büyükşehir Belediyesi İmar müdürü Faruk Koçak da vardı.

Konuşmasına Kudüs'ün tarihçesiyle başlayan Dr.C.Turgut Koç tarihin ilk dönemlerinden bugüne Filistin ve Kudüs'ün tarihçesini, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam açısından önemli olan mekanlar Ağlama Duvarı, Kıyamet Kilisesi ve Kubbet-üs Sahrayı, tarihsel gelişimini, önemini anlattı. Filistin'deki Yahudi devletlerinin kuruluşu ve dağılışı, Yahudi diasporasının başlangıcından 1947'deki İsrailin Kuruluşuna panoramik bir sunum yaptı. Tarihten kesitler sunan Turgut Koç Romalıların Kudüs'ü ele geçirdikten Yahudileri şehirden sürdüklerini ve daha sonra şehrin giriş kapılarına çeşitli dillerde "Bu Şehre Yahudiler giremez" diye yazdırdıklarını, Osmanlının ise 400 yıl süren yönetimine geçtiği zaman şehrin kapılarına La ilahe illallah İbrahim Halilullah" yazdırdığını ifade etti. Günümüzde araştırmacıların şu anda Osmanlı'nın bu topraklarda 400 yıl barışı nasıl sağladığını araştırdığını söyledi. Konuşmasına devam eden Koç, 1917 yılında Osmanlı Kudüs'ü İngilizlere bırakırken savaşmadan, barış içinde bıraktığını bunun sebebinin buradaki tarihi ibadethanelerin, külliyelerin mekanların zarar görmemesi olduğunu söyledi. İlginç bir anekdot anlatan Turgut Koç I.Dünya Savaşından sonra şehri Osmanlı Subayından teslim alan İngiliz Komutanın Kudüste yaşayan bütün din ve cemaatlerin, parlementerlerin hazır bulunduğu toplantıda "Haçlı seferleri artık bitmiştir" dediğini aktardı.
Günümüzdeki Kudüs hakkında bilgiler veren Koç İsrail'in şu an Kudüs'ün etrafını 4 km duvar ile çevirdiğini ve yeni bir yerleşim yeri yapılmasına izin vermediğini söyledi. İsrailde bir anayasanın bulunmadığını ve ülkenin Osmanlıdan kalan kanunlarla ve İngiliz sömürgesinde kaldığı dönemde uyarlanan İngiliz Kanunlarıyla yönetildiğini, bir başka kaynağın ise bağımsızlık bildirgesi olduğunu söyledi.
Konuşmasında El Halil katliamına da yer veren Dr.C.Turgut Koç 25 Şubat 1994'te El Halil'deki Hz.İbrahim Camiinde sabah namazı kılan Müslümanlara Siyonist bir Yahudinin ateş açması sonucu 67 kişinin şehit olduğunu ve 300 kişinin yaralandığını söyledi. Daha sonra aynı caminin yarısının sinagoga çevrildiğini belirten Koç bu camide 40 yaşın altındaki Müslümanların namaz kılmasının yasaklandığını söyledi.

Kudüs'te 220 tarihi dini mekan bulunduğunu söyleyen Koç ezan sesi, çan sesi ve ağlama duvarındaki iniltilerinin birbirine karıştığını bunun dünyada bir eşinin olmadığını söyledi. Mescidi Aksa'nın Ürdün malı olarak görüldüğünü ve orada görev yapanların atamasının Ürdün Vakıf Bakanlığı tarafından yapıldığının altını çizdi. Üç çeşit Filistin kimliği olduğunu söyleyen Koç bunların İsrail'in birincisinin İsrail'in kuruluşunu kabul eden Filistinlilerin kimlikleri olduğunu diğerinin Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin kimlikleri olduğunu ve bunun mavi renkte olduğunu üçüncü kimliğin ise Batı Şeria ve Gazze'de yaşayan Filistinlilere verilen yeşil kimlik olduğunu söyledi. Burasının bir Açıkhava Hapishanesinde yaşadıklarının altını çizdi. Filistinlilerin kişi başına düşen yıllık gelirinin 2100 dolar olduğunu Yahudilerin ise 23000 dolar olduğunu ifade ederek aradaki uçuruma dikkat çekti.

İSRAİL: ASKIDA ŞİDDET!
"Askıda Şiddet" diye bir kavramdan bahseden Turgut Koç bunu biraz daha açarak orada yaşarken insanlara fiziksel bir şiddet ve temasın olmadığını ancak biraz sonra ne olacağını, kontrol noktalarından geçilip geçilemeyeceğinin belirsiz olduğunu, yerli yersiz durdurulan otobüs ve dolmuşlarda kimlik kontrolleri yapıldığını, Mescidi Aksa'da namaz kılmak için kimi zaman 60 yaş sınırı kimi zaman 40 yaş kimi zaman da sınır olmadığını, dört saatte bir askeri devriyelerin gezdiğini ve siren çaldığını, şehrin her yerinin kameralarla gözetlendiğini ve bunun insanda psikolojik bozukluklara yol açtığını söyleyerek buna "Askıda Şiddet" adı verildiğini söyledi.

Türkiye'nin en üst düzeyde askeri ateşe ile temsil edildiği üç başkentten birisinin Telaviv olduğunu söyleyen Turgut Koç ancak günümüzde Türkiye'de kurulmuş bir İsrail Araştırma Merkezinin olmadığını, Musevi vatandaşlarımız dışında İbranice bilen yetişmiş insanımızın, araştırmacımızın az olduğunu söyleyerek bu konuya dikkat çekti. İsrail'de Tel Aviv üniversitesinde Osmanlı dönemini araştıran bir araştırma merkezi ve İbrani Üniversitesinde ise Türkiye Araştırma Merkezi bulunduğunu söyledi.

TİKA'nın faaliyetlerinden de bahseden Koç bunun çok önemli işler yaptığını söyledi. Konuşmanın sonunda söz alan TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu TYB'nin Filistin ve Kudüs'e olan duyarlılığından bahsederek 2009 yılının ilk programının "Şairlerin Filistini" programı olduğunu ve bu programın Filistin üzerine olan ikinci program olduğunu ifade ederek bunların bu duyarlılığın bir göstergesi olduğunun altını çizdi. Kudüs'e olduğu kadar Doğu Türkistan'a, Urumçiye de duyarlı olduklarının altını çizen Köseoğlu 2010 etkinliklerinde bu konuda da program yapmayı düşündüklerinin altını çizdi. Daha sonra günün hatırası olarak Dr.C.Turgut Koç'a bir plaket ve TYB yayınlarından oluşan bir hediye takdim edilerek program sona erdirildi. Program sonunda katılımcılar TYB Bahçesindeki çınaraltına oturarak bir süre sohbet edip çay içti.