KONYA'DA KONGRE VE SEMPOZYUMLAR
Konya 5-7 Ekim tarihleri arasında
Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi'ne ev sahipliği yaptı.
Türkiye Yazarlar Birliği'nin düzenlediği kongre,...
A+A-
Konya 5-7 Ekim tarihleri arasında
Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi'ne ev sahipliği yaptı.
Türkiye Yazarlar Birliği'nin düzenlediği kongre, Konya Büyükşehir
Belediye Başkanlığı tarafından da desteklendi. Ellinin üzerinde
bildirinin sunulduğu Kongreye, yurt içinden olduğu kadar yurt dışından
da katılım vardı. Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Başkanı Mehmet
Ali Köseoğlu'nun titiz çalışması kongrenin düzenli ve akışkan bir
şekilde yürümesine vesile oldu. Biz dinleyiciler kongreden büyük zevk
aldık. Sanıyorum katılımcılar da aynı zevki tattılar.
Kongrede öne çıkan konu, şehir tarihi yazmanın zorluğu üzerine idi. Katılımcıların büyük çoğunluğu belge bulamamaktan yakındılar. Yok edilen belgeler konusunda da ortak bir suçlu bulundu... SEKA!
Arşiv belgesi niteliği taşıyan evrakların yer yokluğu gibi bahanelerle geri dönüşüm işlemi için SEKA'ya satılmış olması, bu günün şehir tarihi yazarları için en büyük handikabı oluşturuyor. Tarihçiler aradıkları belgeleri bulmakta zorlanıyor veya SEKA'da işlendiği için hiç ulaşamıyorlar. Günümüzde sahip olduğumuz dijital gelişmeler, şehir arşivleri için de yeni bir umut haline gelmiş bulunuyor.
Yine Şehir Tarihi Yazarlarının en çok şikâyet ettikleri konulardan birisi, doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi idi. Şehirler için doğru olduğu kabul edilen; ancak yanlış olan birçok konunun düzeltilmesinde zorluklarla karşılaşılıyor. Halkın karşı çıkması yanında, mahalli idarecilerde bu yanlışta devam edilmesi için diretiyorlar. Mesela Şehir Bilincinin Uyanmasında ve Şehir Tarihinin Yazılmasında Fotoğrafların Önemi konulu konuşmasında, Muzaffer Taşyürek, İnkılâp Tarihi Kitaplarında Erzurum Kongresinin yapıldığı bina olarak yer alan resimdeki bina ile kongrenin yapıldığı asıl bina arasında hiçbir ilgi olmadığını resimlerle gösterdi. Ancak yıllardır yapılan düzeltme çağrılarına rağmen bu konunun bir türlü düzeltilmediğini de belirten Taşyürek; Kongrenin dönemin bölgedeki en büyük ve etkili Ermeni Koleji olan Sansaryan Koleji binasında yapıldığını iddia etti ve bunun ispatının da elinde bulunan hatıratlar olduğunu belirtti.
Şehir Tarihi Yazarlarının şikâyetçi oldukları konulardan birisi de, yerel yönetimlerin tarihi eser ve yerel folklöre kültürel bir gözle bakmak yerine turizm gelirini artıracak bir potansiyel olarak ele almaları oldu. Olaya gelir getirecek bir meta olarak bakıldığı zaman özün kaybedildiği ve ortaya farklı bir durum çıktığı, ifade edildi.
Kongrenin en çarpıcı sorusu bir hekim olan Prof. Dr. Oktay Sarı'dan geldi. Oktay Sarı'nın sorusu "Bu günün yöneticileri iki yüz yıl sonrasına mimari olarak ne bırakmayı düşünüyorlar" idi.
İnşa Allah bildiriler bir kitap haline getirilip basılır ve yerel yöneticilerin bilgilerine sunulur.
Kongrede öne çıkan konu, şehir tarihi yazmanın zorluğu üzerine idi. Katılımcıların büyük çoğunluğu belge bulamamaktan yakındılar. Yok edilen belgeler konusunda da ortak bir suçlu bulundu... SEKA!
Arşiv belgesi niteliği taşıyan evrakların yer yokluğu gibi bahanelerle geri dönüşüm işlemi için SEKA'ya satılmış olması, bu günün şehir tarihi yazarları için en büyük handikabı oluşturuyor. Tarihçiler aradıkları belgeleri bulmakta zorlanıyor veya SEKA'da işlendiği için hiç ulaşamıyorlar. Günümüzde sahip olduğumuz dijital gelişmeler, şehir arşivleri için de yeni bir umut haline gelmiş bulunuyor.
Yine Şehir Tarihi Yazarlarının en çok şikâyet ettikleri konulardan birisi, doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi idi. Şehirler için doğru olduğu kabul edilen; ancak yanlış olan birçok konunun düzeltilmesinde zorluklarla karşılaşılıyor. Halkın karşı çıkması yanında, mahalli idarecilerde bu yanlışta devam edilmesi için diretiyorlar. Mesela Şehir Bilincinin Uyanmasında ve Şehir Tarihinin Yazılmasında Fotoğrafların Önemi konulu konuşmasında, Muzaffer Taşyürek, İnkılâp Tarihi Kitaplarında Erzurum Kongresinin yapıldığı bina olarak yer alan resimdeki bina ile kongrenin yapıldığı asıl bina arasında hiçbir ilgi olmadığını resimlerle gösterdi. Ancak yıllardır yapılan düzeltme çağrılarına rağmen bu konunun bir türlü düzeltilmediğini de belirten Taşyürek; Kongrenin dönemin bölgedeki en büyük ve etkili Ermeni Koleji olan Sansaryan Koleji binasında yapıldığını iddia etti ve bunun ispatının da elinde bulunan hatıratlar olduğunu belirtti.
Şehir Tarihi Yazarlarının şikâyetçi oldukları konulardan birisi de, yerel yönetimlerin tarihi eser ve yerel folklöre kültürel bir gözle bakmak yerine turizm gelirini artıracak bir potansiyel olarak ele almaları oldu. Olaya gelir getirecek bir meta olarak bakıldığı zaman özün kaybedildiği ve ortaya farklı bir durum çıktığı, ifade edildi.
Kongrenin en çarpıcı sorusu bir hekim olan Prof. Dr. Oktay Sarı'dan geldi. Oktay Sarı'nın sorusu "Bu günün yöneticileri iki yüz yıl sonrasına mimari olarak ne bırakmayı düşünüyorlar" idi.
İnşa Allah bildiriler bir kitap haline getirilip basılır ve yerel yöneticilerin bilgilerine sunulur.
Önceki ve Sonraki Haberler
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.