KONYA'DAN SİVAS'A - CANIM DİVRİĞİ ULU CÂMİ
KONYA'DAN SİVAS'A
Ahmet Köseoğlu başkanlığında çıktık yola,
Aksaray'da Cuma için verdik mola.
Kâfile, okur, yazar, sanatçı, akademisyen dolu,
Keşfedilmek için bizi bekliyordu Anadolu.
Sanat tarihçisi
Zekeriya Şimşir, eski çağ tarihçisi Hasan Bahar,
Anlattılar bize geçmişimizde ne güzellikler var.
Anadolu’nun kalbi dedik görünce şirin Sivas'ı
Tarihi muhafaza eden şehirlerin en hası.
Tarihi mekanlarını medreseleri gezdik bir bir,
Taş duvarlarda sanki çınlıyordu saltanatlı tekbir.
Görünce İlhanlalardan kalma o çifte minareli kapıyı,
Dedik Moğol Müslüman olunca yapar ancak bu zarif yapıyı.
Masmavi gök altında görününce sevimli Gök Medrese,
Cedlerimize bin rahmet okuttu herkese.
Sivas’tan sonra Divriği idi yolumuz,
Kimsesiz, ıssız bozkır idi sağımız solumuz.
Divriği ulu cami bozkırda bir serap gibi,
Mest etti bizi sanki ilahi bir şarap gibi.
Anadolu’nun bozkırın bağrında bir mucize,
Cedlerinizin mağfiret iklimindesiniz dedi bize.
Duvarları süsleyen yüzlerce sır dolu motif,
Diyordu cedlerimiz âlim, fazıl, nazik ve latif.
Ulu camide Ahmet hoca okudu ezanı,
Taş duvarlarda bıraktı unutulmaz anı.
Bilmek isterseniz nasıl idi cedlerinizin zekası,
Görülmeli derim Divriği’nin Daru'şşifâsı.
Anladık ki Anadolu’muz hâlâ keşfedilmeyi bekliyor,
Hafızasız modern şehirlere inat bizi tarihe ekliyor.
---------
CANIM DİVRİĞİ ULU CÂMİ
Türk zekasının, estetiğinin, zarafetinin, inceliğinin zirvesi.
Matematik zeka ile estetik zekanın, taşın maneviyat ile muhteşem izdivacı...
Seni görünce ezeli ve ebedi güzelliğin ne olduğunu anladım.
Seni dünyanın bilmem kaçıncı harikası diye nitelemek sonsuzluğu sayıya sığdırmaktır.
Seni kelimelerle anlatmak, dilin sınırlarını aşmakla mümkün olur.
Anadolu’nun bozkırın kalbine sonsuz bir güzellik mührünü kazıyan cedlerimle gurur duyuyorum. Onlar bize nasıl bir zekanın, nasıl manevi bir güzelliğin mirasçısı olduğumuzu gösterdiler.
Kemal Kahramanoğlu