Kültür varlıkları yok ediliyor

Kültür varlıkları yok ediliyor

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, İl Halk Kütüphanesi'nde 'Suriye'de Savaşa Direnen Kültür Varlıkları' konulu sohbet toplantısı düzenledi....

A+A-

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi, İl Halk Kütüphanesi'nde 'Suriye'de Savaşa Direnen Kültür Varlıkları' konulu sohbet toplantısı düzenledi. Seçuk Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Boran'ın konuşmcı olduğu programın açılışında konuşan TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, savaşlarda insanlar kadar tabi ve tarihi eserlerin de yok edildiğini belirterek, müslüman coğrafyalarda devam eden savaşların bir an önce dinmesini diledi. Daha sonra söz alan Prof. Dr. Ali Boran, Suriye'de, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam'la birlikte 2002-2003, 2008-2009 ve 2010 yılarında çeşitli aralıklarla 6 ay kadar bir sürede 465 eserin bizzat incelemesini ve fotoğraflamasını yaptıklarını fakat bu eserlerin deryada bir damla olduğunu söyledi. S

ANADOLU TÜRKLEŞMEDEN SURİYE TÜRKLEŞTİ

Sadece Halep'te ve Şam'da 1500-2000'er eser olduğunun altını çizen Boran "Suriye bizim için çok önemlidir. Anadolu Tükleşmeden önce Suriye Türkleşmiştir. Anadou Selçuklu sanatını besleyen iki temel kaynaktan birisi Suriye'dir. Özelliklle Zengi dönemi Anadolu için son derece önemlidir. Alaaddin Keykubat, taht mücadelesdi döneminde hem Halep'te hem Şam'da kalmıştır. Özellikle Alaaddain Keykubat'ın altın çağının yaşandığı Anadolu Selçuklu döneminde Suriye'nin ayrı bir yeri vardır. Suriye'de Süleyman Şah vardır; Caber Kalesi'nin hemen yanındayken başka bir yere alınmış, Anadolu'ya gelirken orada şehit olmuş. Nurettin Zengi vadır, Alaaddin Keykubat'ın anıları vardır. Mevlana'nın 7 yıllık seyr u sülûk döneminin önemli bir kısmı 3 yıl Halep'te 4 yıl Şam'da geçmiştir. Halebiye Medresesi mevlevilik için önemli bir yerdir. Sadreddin Konevi'nin manevi babası İbn-ü Arabi yine oradadır. Ehl-i Beyt'in önemli kabristanları, Osmanlı'nın son padişahlarından Sultan Vahdettin'in kabri buradadır... Anadolu'yu Anadolu yapan yer buradır, sanat tarihinde 'doğu etkisi' dediğimiz yer burasıdır" dedi.

SURİYE'DE DOĞAL KAYNAK YOK AMA...

Savaşlarda en çok yer değiştiren eserlerin taşınabilen müzelerdeki eserler olduğunun altını çizen Boran konuşmasına şöyle devam etti: Biz bu filmi Irak'ta gördük. Irak'ta bize şunu gösterdiler. Bağdatlı fakir bir çocuk müzeden aldığı bir masayı götürüyor. Bize dediler ki; Iraklı fakirler müzeleri yağmaladılar. Öyle bir yağma yok. Anadolu'da 1915-1920 yılları arasında biz bunu gördük. Konya'dan Beyhekim Mescidi mihrabı, Mevlana Müzesi'nin çinileri bu dönemde taşındı. Bu tür karışıklıklarda en çok götürülen eseler müzelerdendir. Suriye'deki iç karışıklığın uzamasının bir nedeni bence bu. Suriye'de doğal kaynak yok. Ama o bölgenin en zengin kültür varlığı burada, müzelerde. Müzelerin sağlıklı bir şekilde boşaltılıp Avrupa'ya taşınması lazım ki, biz sonra Avrupa'ya gidip onlarca dolar- euro verip onları görelim ve para kazandıralım. Gündüz savaşan insanların gece eser avcısı olduğunu, binlerce dolarlık eserlerin çok ucuz fiyatlarla el değiştirdiğini duyuyoruz.

BİR MİLLETİN KİMLİĞİ YOK EDİLİYOR

Osmanlı dokusunu yaşayan ender şehirlerden Halep'in Osmanlı döneminde liman kenti olduğunu ve Osmanlı döneminde altın çağını yaşadığını anlatan Boran, Nurettin Zengi döneminde yapılmış Halep Ulu Camisi ya da Zekeriya Peygamber Camisi'nin Türk sanatı için büyük önem taşıyan minaresinin artık yerinde olmadığını söyledi. Boran, "Bu caminin ve minarenin 2010 yılında restorasyonu bitmişti. Zekeriya Peygamber'in makamı buradadır... Osmanlı dönemine ait çok güzel çiniler vardı. Burası bombalandı. Ben normal şartlarda bombalandığını düşünmüyorum. Nurettin Zengi dönemine ait en güzel minarelerden birisi artık yok.. Savaşlarda insanlardan sonra en fazla tahribatın olduğu şeyler tarihi eserlerdir. Tarihi eserler bir milletin tapusu ya da kimliğidir. Bir milletin kimliği yok ediliyor burada. Eserler insanlar gibi bir yerden bir yere gidemiyorlar ve tahribatı büyük ölçüde yaşıyorlar" dedi.

İNŞALLAH SAVAŞLAR BİTER, BAYRAM YAŞARIZ

Suriyelilerin bizimle din bağı olan, gönül bağı olan, kan bağı olan insanlar olduklarını belirten Boran sözlerini "İnşallah Kurban Bayramı öncesinde bu bölgede de hep beraber bir bayram yaşarız. Akan kanlar durur ve artık İslam coğrafyasında mutluluk sesleri duyarız" diyerek tamamladı. Programın sonunda TYB adına Katılım Belgesi'ni Boran'a Tarım ve Köyişleri eski Bakanı Sami Güçlü verdi. Programa Güçlü'nün yanısıra Büyükşehir Belediyesi Basın ve halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, akademsiyenler, yazarlar ve öğrenciler katıldı.
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.