Su gibi aziz olmak!

Su gibi aziz olmak!

Dünyanın ve insanın 4/3'nünün su oluşundan yola çıktığımızda suyun insan ve dünya hayatı için son derece kıymetli olduğu yargısına varıyoruz....

A+A-

Dünyanın ve insanın 4/3'nünün su oluşundan yola çıktığımızda suyun insan ve dünya hayatı için son derece kıymetli olduğu yargısına varıyoruz. Aç kalan bir insanın 40 gün yaşama ihtimali varken, susuz kalan insanın yaşama ihtimali zaman olarak bunun onda biri oranında bile olmuyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Müdürlüğü ile Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen Su Sempozyumu son derece önemli bir organizasyon olarak karşımıza çıktı.
Su üzerine insanlık tarihi boyunca konuşulan ve söylenen her sözü bir araya getir-meye çalışan ve bu minvalde bildirilerini sunan saygın katılımcılar su üzerine ifade edilmesi gereken her şeye parmak bastılar.
Son birkaç yıl içerisinde ortaya atılan ve dünya ile birlikte insanlığın geleceğini tehdit eden küresel ısınma ve bu ısınmaya bağlı olarak su kaynaklarının hızla azalması önemli bir mesele olarak karşımızda duruyor.
İnsanlık tarihinin başlangıç noktalarından birisi olan Anadolu toprakları yüce yaratıcının bir lutfu olarak su açısından zengin bir yapıya sahiptir. Ancak dünyanın kaynaklarını hoyratça ve hesapsızca harcamayı fıtratı gereği adet haline getiren insanoğlu, Anadolu toprağındaki suyu da hoyratça ve hesapsızca kullanmaya devam ediyor.
Su medeniyetleri kurma konusunda insanlığa misal olan Anadolu insanı, zengin su kaynaklarına sahip olmasına rağmen, ecdadından gelen su kültürünü son dönemde eroz-yona uğratması nedeniyle bu toprakların insanları da hızlı bir şekilde su kaynaklarını tüket-meye başladı.
Konya'da dün başlayan Su Sempozyumu'na su kaynaklarının olumlu kullanımı, mevcut kaynakların korunması ya da su kaynaklarının geleceğe yönelik planlanması açısından bakarak izlemedim.
Su Sempozyumu büyük bir medeniyete sahip bu milletin ecdadının su gibi kutsal sayılan bir nimete bakış açısına ve ona gösterdiği saygıya şükrünü eda etmesi olarak bakıyorum.
Sempozyuma katılan ve bildirilerini okuyan akademisyenler, hocalar ve diğer kıymetli şahsiyetler su gibi yaratılış kaynağımızın ana nüvesi olan bir hammaddeyi alayı-illiyin noktasında sunarak gönüllerimizi su serptiler.
Başta Mehmet Doğan beyefendinin sunuş konuşması başta olmak üzere, damarlarımızda dolaşan kanı sulandıran, beynimize giden oksijeni artıran ve ruhumuzu serinleten su sunumları ile ilgili katkısı olan herkese bir Konyalı olarak teşekkür etme gereği hissediyorum.
Su gibi aziz olmak başlığı ile yola çıkarak, su üzerinde yol almaya çalıştık. Hikâyelerde işin aslına değil faslına bakılır ölçeğinden yola çıkarak bir hikâye ile meseleyi hitama erdirmek istiyorum;
Bir çayırlıkta elindeki asayı havaya atan ve o asa yere ininceye kadar secdede kalan birisi gören derviş adamcağıza sorar; "ne yapıyorsun" cevap son derece ilginçtir. "Namaz kılıyorum" Derviş şaşırır ve bilinen namazı tarif ederek doğrusu budur der. Böyle kılmalısın. Dervişi can kulağı ile dinleyen adamcağız tarif üze-rine namazını kılmaya başlar. Ancak bir süre sonra kendisine anlatılan ve takdim edilen namaz tarifini unutunca tarifi yapan dervişin peşine düşer. Nehir kıyısında bir gemiye bindiğini öğrendiği dervişin peşinden su üzerinde koşarak yetişir ve unuttuğu noktayı dervişe sorar.
Derviş bakar ki, namaz tarif ettiği adam bir keramet gösterip suyun üzerinde koşarak gelmiş. Bu hali görünce, sen bildiğin gibi kıl ben haddimi aştım der.
Su üzerinde yürüyerek keramet göstermek önemli değil ama suyun kaldırma kuvvetini yaratanı unutmamak son derece önemli...
Su gibi aziz olun...
Manşet 27.06.2009

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.