TYB'de bu hafta Konyada Müzecilik Anlatıldı

TYB'de bu hafta Konyada Müzecilik Anlatıldı

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nde bu haftaki programın konusu Konya'da Müzecilik idi. Programa konuşmacı olarak, Konya Müze Müdür Yardımcısı...

A+A-

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nde bu haftaki programın konusu Konya'da Müzecilik idi. Programa konuşmacı olarak, Konya Müze Müdür Yardımcısı Dr. Naci BAKIRCI ile Koyunoğlu Şehir Müze ve Kütüphanesi Müdürü Hasan YAŞAR katıldılar. Her iki konuşmacının slâyt gösterisi eşliğinde sunduğu programda ilk olarak Hasan YAŞAR kürsüye çıktı.
"1330 (1914) Tarihli Konya Salnamesi'nde Müze-i Hümayun Şubesi" başlığı altında ilk müze envanter bilgilerinin yer aldığını söyleyen konuşmacı "Konya'nın ilk özel müzesi olan Koyunoğlu Müzesi'ni anlattı.
Yaşar, Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali'nin torunlarından olan ve Koyunoğlu Müzesi'nin kurulmasına vesile olan A. R. İzzet Koyunoğlu'nun kimliği, aldığı eğitim, paha biçilmez eserleri toplayış süreci, bu eserlerin belediyeye devredilip bir müze binasında korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemini anlattı. "A. R. İzzet Koyunoğlu'nun değerli eserlerimizin yabancı ellere düşmemesi gayesi ile 1913 yılından itibaren eser toplamaya başladığını, 23 Eylül 1974 tarihinde vefatına kadar müze ve kütüphanesinde topladığı eserleri hem kendi eski evinde sergilediğini hem de koleksiyonunu geliştirmek için büyük gayret ve uğraş verdiğini ve vefatından bir yıl önce, 4 Temmuz 1973 tarihinde, koleksiyonunu hiçbir karşılık beklemeden Konya Belediyesi'ne hibe ettiğini kaydetti.
Koyunoğlu'nun ölümünden sonra, evinin hemen yanına 5000 m²'lik bir saha içinde kurulan müzede, Tabiat Tarihi (Maden, Fosil, Doldurma Kuşlar) bölümü, Anadolu Medeniyetleri bölümü, Sikke bölümü, Etnografya bölü¬mü, Halı bölümü, Kilim bölümü, Yazma ve Tezhipli kitaplar bölümü ile ga¬leri (sergi bölümü) ve özel ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır. Bu bölümlerde çok sayıda değerli eser ziyaretçiye sunulmaktadır diyen Yaşar, son olarak Konya Büyükşehir Belediyesi'nin Kültür ve Tarih Kenti projeleri arasında yer alan Mevlâna Kültür Vadisi içinde Koyunoğlu Müzesi'ne de yer verilerek yeniden ele alınmasının isabetli olacağını vurguladı.
Hasan YAŞAR'ın ardından kürsüye çıkan Dr. Naci BAKIRCI ülkemizdeki ilk müzecilik faaliyetlerinden başlayarak, Konya'da kurulan ilk müze ve daha sonra kurulan diğer müzeleri konu aldı.
Bakırcı, 1846 yılında Aya İrini Kilisesi'nde kurulan Mecmua-i Esliha-i Atika ve Mecmua-i Asar-ı Atika müzelerinin ardından 1869'da Müze-i Hümayun kurulmuştur, dedi. Ülkemizdeki müzecilik faaliyetlerinin Avrupa'dan geri kalmadığını vurguladı. Konya'da modern anlamda eski eser toplamacılığının İstanbul ile aynı dönemlerde başladığını söyledi. Konya'da Alâeddin Tepesi'nde bulunan Alâeddin Camii ve Selçuklu Sultanları'na ait türbenin eserlerin ilk toplandığı alan olduğunu ve burada Roma, Bizans dönemine ait çok sayıda mimari parçanın bulunduğunu anlattı.
Bakırcı ayrıca şunlara değindi: Osman Hamdi Bey'in öncülük ettiği müzecilik faaliyetleri, Konya'da Konya Valisi Avlonyalı Ferit Paşa ve Maarif Müdürü Azmi Bey'in girişimleri ile sürdürüldü. 1899 yılında günümüzde Karma Ortaokulu olarak bilinen "Konya İdadisi" bahçesinde Müze-i Hümayun adıyla kuruldu. İstanbul dışında açılan bu ilk müze binası, 1927 yılına kadar kullanıldı. 1927 yılında Konya Mevlevi Dergâhı Konya Asar-ı Atika Müzesi olarak törenle açıldı. İlk müze Müdürü ise Mehmet Yusuf Akyurt'tur. Konya Asar-ı Atika Müzesi 1954 yılında yeni bir düzenlemeyle Mevlana Müzesi adını almıştır. İhtisas Kütüphanesi de bulunan müze, hat, tezhip, cilt bakımından eşsiz çok sayıda değerli yazmayı da bünyesinde bulundurmaktadır.
Sırasıyla Konya'daki diğer müzelerin de kuruluşu ve içinde sergilenen eserleri hakkında bilgi veren Bakırcı, Karatay (1955), İnce Minare (1956), Sırçalı (1960), Etnografya (1975), Arkeoloji (1962) ve Atatürk (1964) Müzelerini anlattı ve içindeki değerli eserler hakkında bilgi verdi. Bu müzelerde 40.000'den fazla değerli eserin bulunduğunu kaydeden Bakırcı, en çok Selçuklu eserinin de Konya'da olduğu belirtti.
Dinleyicilerin sorularının cevaplanmasından sonra kürsüye Yakın Doğu Üniversitesi Rumi Enstitüsü Başkanı Gökalp Kamil çıktı. Konuşmacılara, şube başkanı Bekir Şahin'e ve fotoğraf sanatçısı İbrahim Dıvarcı'ya Rumi Enstitüsü yayını dergiyi hediye eden Gökalp, bu işi bu mekânda yapmanın güzelliğini vurguladı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.