TYB'de Necip Fazıl şiiri konuşuldu

TYB'de Necip Fazıl şiiri konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nin mutat programlarının bu haftaki konuğu Prof. Dr. Nurullah Çetin oldu.Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde...

A+A-

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nin mutat programlarının bu haftaki konuğu Prof. Dr. Nurullah Çetin oldu.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde Necip Fazıl şiiri konuşuldu. Cumartesi günü saat 16.00'da başlayan Programda Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah Çetin Necip Fazıl ve şiiri hakkında önemli tespitlerde bulundu.
Programa akademisyenler başta olmak üzere yazarlar, gazeteciler ve geniş bir dileyici topluluğu katıldı.
Prof. Dr. Nurullah Çetin derinlemesine anlaşılamamış ama yargılanmış bir şairdir tespitinde bulundu. Çetin konuşmasına şöyle devam etti:
Necip Fazıl'ı anlamadan yargılamak çok yaygın bir durumdur. Hem İslamî hassasiyeti olan hem de eküler olan kesim tarafından anlaşılamadan yargılanmış bir şairdir Necip Fazıl. O, modernizmle cedelleşen bir şairdir. Necip Fazıl'ın fikriyatını iki döneme ayırabiliriz. 1922 ile 1934 arası; 1934'ten sonraki dönem.
Necip Fazılı'ın lehine fikir beyan edenler onun ilk dönemini cahiliye dönemi olarak adlandırdıkları için önemsemezler. Bana kalırsa Necip Fazıl'ın ilk döneminde çağa tanıklığı söz konusudur. Onu anlayabilmek için Tanzimat'tan bu yana gelen modernizmi iyi tahlil etmek gerekir. Seküler çizgidekiler Necip Fazıl'ı Baudelaire çizgisinde bir şair olarak görür. Baudelaire modernizmin buhranını derinden yaşamıştır.
Necip Fazıl'ın ilk dönemindeki imanı zayıftır. Dolayısıyla bu bunalımı o da yaşamıştır. Modernizmin bizde üç aşaması vardır. Modernizm bizde Abdülhak Hamit ile çocukluk dönemini yaşamıştır. İkinci aşama Servetifünun edebiyatıdır. Bu dönemlerde henüz bir kırılma yoktur. Üçüncü aşama ise Ahmet Haşim'in görünen maddi dünyadan tatmin olmayınca mükemmel bir sanal dünya kurarak kendisini teselli ettiği aşamadır. Bu aşamada da yine kriz yoktur aslında. Kendi hayali dünyalarında insanlar mutludur. Necip Fazıl ise modernizmin krizini yaşamıştır. Onun ruhunda kırılma olmuştur.
Necip Fazıl ilk döneminde geceye rağmen gündüzden kaçan bir adamdır. Aslında onun bu dönemde gündüzden kaçması realiteden uzaklaşmak istemesindendir. Böylece alkole sığınmıştır. Aslında bu durum Cumhuriyetin ilk yıllarındaki gençliğin karakteristik özelliğidir. Tanzimat'la birlikte bize gelen aydınlanma felsefesinin rasyonalizm boyutu yanlış aydınlar tarafından dogmatik akıl şeklinde empoze edildi. Cumhuriyet döneminde bu zihniyetteki aydınlar kendi dünyalarında döndüler. Bir çeşit kriz yaşadılar. Necip Fazıl ise 1934 yılında mutlak İslam'la kendi iç nizamını kurmuş ve bu krizden kurtulmuştur. Necip Fazıl bohemlikten insanlığa intikal etmiş bir şairdir. Mümin olmak Müslüman olmayı gerektirir. Batı modernizmi ise insanı ilahlaştırmıştır. Hümanizm başlangıçta baskıcı kiliseye karşı insan özgürlüğünü savundu. Böylece modernizm insanı böcekleştirdi. Frans Kafka'nın Değişim'nde bunu görebiliriz. İnsan kapitalizmin makinenin emrine verildi. Modernizm insanı Necip Fazıl'ın deyişiyle insanı duvarda ezilmiş bir böcek hâline getirdi. İslam kültürü ise bu anlayışta değildi. İslam'da insan değerlidir.
Bu buhranı yaşayan bir şair de Orhan Veli'dir. Ancak Orhan Veli düşüncelerini komik bir şekilde anlattı. Necip Fazıl ise aynı düşünceleri trajik bir şekilde ele aldı.
İslam'ı anlamayan kendisini bohem hayatına verir. düşünmek istemez. Kaldırımlar şiiri modern krizin ifadesini bulduğu önemli bir şiirdir. Necip Fazıl ilk dönemde krizin patlamalarını yaşar. Necip Fazıl'ın ilk dönemini anlamak için Yahya Kemal ile Mehmet Akif'i de bilmemiz gerekir. Necip Fazıl ikinci dönemde mücadelecidir. Oysa o bugün bile tam olarak anlaşılamamıştır. Onun özgüveni sonsuzdur. Zaafı yoktur. Korkusu yoktur. Büyük Doğu'yu üretmiştir. Bu aslında büyük Türkiye'dir. N. Fazıl uyarıcıdır. Şairler, düşünürler milleti uyarmak için vardır. Müslüman Türklerin iki temeli vardır. Müslümanlık ve Türklük. Oğuz Kağan'ın hedefi Necip Fazıl'da yüce peygamberin kılavuzluğunda gerçekleşmelidir. Oğuz Kağan vurgusunu Büyük Doğu Marşı'nda görebiliriz. Necip Fazıl Türk milletine şuur veren bir şairdir.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.