Dr.  Mustafa ÇIPAN'dan yeni kitap "HAZRET-İ MEVLÂNA’NIN TÜRBESİ VE PÛŞÎDELERİ (Sanduka Örtüleri)"

Dr. Mustafa ÇIPAN'dan yeni kitap "HAZRET-İ MEVLÂNA’NIN TÜRBESİ VE PÛŞÎDELERİ (Sanduka Örtüleri)"

Bir latîf türbe ki içinde sırladığı “Hak Dostu”nun iftiharıyla yeşil kubbesini göklere yükseltir… Bir paha biçilemez pûşîde ki üstünü...

A+A-

Bir latîf türbe ki içinde sırladığı “Hak Dostu”nun iftiharıyla yeşil kubbesini göklere yükseltir…

Bir paha biçilemez pûşîde ki üstünü şefkatle örttüğü “Aşk Eri”nin Rûhâniyetini gözlere ve gönüllere nakşeder…

Bir şevketli padişah ki fermân-ı âlîşânında, “Hz. Mevlâna’nın tahrip olan mübarek Türbelerinin ve Kubbe-i Hadrâ’nın tamir ve ihyâsını, çinilerinin Konya’dan, mahallinden getirtilecek numûneleri esas alınarak, eski nakışlarına en uygun şekilde İznik çinihânelerinde imâl edilmesini, bu işleri yapmak üzere binanın hâlini ve tezyinatın

hakiki şekillerini çok iyi bilen ârif mühendisler tayin edilmesini, emr-i şerîfinin mahallî âmirlere ulaştırılmasını, bu hususta ziyadesiyle dikkat ve ihtimam gösterilmesini” emreder.

Bir derviş gönüllü sultan ki “Âriflerin Kutbu Hz. Mevlâna’nın toprağı güzel kokulu, şerefli merkadinin üzerine örtülecek pûşîdenin, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Ravza-i Mutahharasının mübarek örtüsünün yeniden yapılmasına memur edilen Şehremini Efendi

tarafından yaptırılmasını”, Peygamber Efendimize duyduğu sonsuz hürmet ve muhabbet ile Hz. Mevlâna’ya bağlılığının açık bir nişanesi olmak üzere, ferman buyurur.

Sultan II. Bayezid ile oğlu Yavuz Sultan Selim’in pûşîdelerinden sonra Kanunî Sultan Süleyman’ın yaptırdığı pûşîde de tahrip olunca Sultan III. Selim Han’ın 1790 senesinde yaptırıp Dergâh’a hediye ettiği ve 105 yıl müddetle sandukanın üzerinde örtülü bulunan pûşîdenin yıpranması üzerine, Sultan II. Abdülhamid Han’ın, babası Sultan Abdülmecid’in teşebbüsünü kuvveden fiile çevirerek, ceddinin pûşîdesi planında yeni bir pûşîde yaptırdığını öğreneceksiniz.

Ulu Hakan Abdülhamid Han’ın yaptırdığı, 1895 senesinden beri, ziyaretçilerin büyük hayranlık duydukları pûşîdenin, üzerinde örtülü bulunduğu sandukanın ayak ucuna gelen yerine, büyük bir tevazu göstererek, kendisinin değil, bir önceki örtünün sahibi Sultan III.

Selim Han’ın tuğrasını işlettiğini, altına da kendi ketebe kaydını koydurduğunu hayretle müşahede edeceksiniz. Bir bakıma Osmanlı Cihan Devleti’nin Sultanlarının, Gönüller Sultanının ayak ucunda niyâza durduklarını ve onun himmetini umarak “İ‘lâ-yı Kelimetullah” (Allah’ın adını yüceltmek) için hizmete devam ettiklerini gıpta ve

iftiharla idrak edeceksiniz.

Rûh-ı Revânları Şâd Ola…

Hz. Mevlâna’ya derin bir hürmet ve muhabbet besleyerek kendisine ve Dergâh'ına hizmet eden bütün Selçuklu Sultanlarının, Karamanoğlu Beylerinin, Osmanlı Padişahlarının, hususiyle Sultan III. Selim Han ile Sultan Gazi II. Abdülhamid Han’ın, diğer devlet

ricâlinin ve Makam Çelebisi’nden Dergâh’a yeni kapılanan cân’lara kadar bütün Dergâh sakinlerinin rûh-ı revânları şâd ola…

Hz. Mevlâna’yı derûnî minnet, şükran ve tazimle yâd ediyor, himmet ve ruhaniyetlerinin üzerimize olmasını diliyorum.

Cenâb-ı Hakk’ın rızası, Peygamber Efendimizin şefaati ve Hz. Mevlâna’nın himmetini niyâz ederek ve tevfîkin ancak Allah’tan olduğuna inanarak büyük bir gayretle hazırladığım bu mütevazı çalışmayı siz çok kıymetli Hz. Mevlâna dostlarının dikkat ve takdirlerine sunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade ediyorum.

Dr.  Mustafa ÇIPAN'dan yeni kitap "HAZRET-İ MEVLÂNA’NIN TÜRBESİ VE PÛŞÎDELERİ (Sanduka Örtüleri)"

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.