Prof. Dr. Ali TEMİZEL

Prof. Dr. Ali TEMİZEL

Muhammed Hüseyin Şehriyar’ Anıyoruz (1906-1988)

A+A-

20. yüzyıl Türk ve Fars edebiyatının önemli temsilcilerinden sayılan, "Haydar Baba'ya Selam" şiiriyle tanınan ve “Türkçenin Şairi” olarak bilinen Muhammed Hüseyin Şehriyar’ı vefatının 33. Yıl dönümünde rahmetle anıyoruz.

Tebriz’de 1906'da dünyaya gelen Şehriyar, 18 Eylül 1988'de Tahran’da vefat etti. Ama Tebriz’de Şairler mezarlığı olarak bilenen “Makberetu’ş-Şuara’ya defnedildi.  Gazel, kaside, mesnevi ve diğer şiir türlerini ustalıkla kullanan ve her türlü güncel konularda şiir yazan Şehriyar'ın üç cilt Farsça Divanı ve bir cilt Türkçe divanı bulunmaktadır.

Kültür ve edebiyat tarihimizde bazı şahsiyetler vardır.  Tarihin ve siyasetin, onları bir milletin veya toplumun coğrafi sınırları içerisinde tutmaya gücü yetmez. Çünkü onların kullandığı dil ve ortaya koyduğu düşünce ortak bir kültür ve edebiyat oluşturacak şekilde yaklaşık herkesin isteğine cevap verebilecek özelliktedir. Muhammed Hüseyin Şehriyar yüzyılımızın ortak hazinesi ve Türkçe ile Farsça arasındaki ana köprülerden birisidir. Şehriyar yazdığı ve söylediği Türkçe ve Farsça şiirlerle yalnızca yaşadığı coğrafyada kalmamış 1950’li yıllardan itibaren İran, Azerbaycan, Türkiye, Irak, Orta Doğu ve daha sonraki yıllarda da Türk Dünyasında ve Dünya edebiyatında sahiplenilen edebi bir şahsiyet olmuştur. Klasik ve modern şairler Şehriyar'ı usta olarak görürler. Sözleri sadece edebiyatçılar arasında değil toplumun bütün kesimlerinde ilgi görmektedir. Şehriyar İran'la sınırlı bir şair değildir, Türkçe konuşan bütün bölgelerde okunuyor ve şiirleri üzerine nazireler yazılmaktadır.

Şehriyar, Türkiye'yi ve Türkçeyi İran, Azerbaycan ve Orta Asya ile buluşturan şairdir. Şehriyar’ı tanımak aslında kendimizi, medeniyetimizi, ortak kültür ve edebiyatımızı tanımak demektir.

Türkiye’yi hiç görme fırsatı olmayan Şehriyar, kendi şiirleri arasında Türkiye'den de bazı şairlere yer vermiştir. Türkiye’den ve Türklerden övgüyle söz etmiştir. Tarihi, coğrafi ve ulusal beraberlikleri ciddiyetle koruyup yaşatmıştır. Tevfik Fikret, Mehmet Akif Ersoy ve Yahya Kemal Beyatlı'dan da şiirlerinde bahsetmiştir.

Burada Şehriyar’ın “Haydar Baba’ya Selam” manzumesinden bir bölümün paylaşılmasında fayda olduğuna inanıyorum. Çünkü Şehriyar, bu dizelerinde kendisin hatırlanmasını ve kendi adının bereketli ve mutlu bir günde anılmasını istemektedir:

Heyder Baba, ıldırımlar şakanda,

Seller, sular şakkıldayıb akanda,

Kızlar ona saf bağlayıb bakanda,

Selâm olsun şevkatize, elize,

Menim de bir adım gelsin dilize.

Şehriyar’ın “Haydar Baba’ya Selam” şiirinin aşağıdaki bölümde, yaşanan acımasızlıklar, insanın vahşi halleri, günümüzün bölge ve dünya problemleri yansıtılmaktadır:

Göz yaşına bakan olsa, kan akmaz,

İnsan olan hancer beline takmaz,

Amma hayıf, kör tutduğun burakmaz,

Behiştimiz cehennem olmakdadır,

Ziheccemiz meherrem olmakdadır.

İyilikten, iyi olmaktan ve mutlu yaşamaktan ümitsiz olmayan Şehriyar yine “Haydar Baba’ya Selam” şiirinde beklentilerini dua edercesine şöyle dile getirmektedir:

Heyder Baba, senin üzün ağ olsun,

Dört bir yanın bulak olsun, bağ olsun,

Bizden sora senin başın sağ olsun,

Dünya kazov-kader, ölüm-itimdi,

Dünya boyu oğulsuzdu, yetimdi.

Şehriyar’ı tanımak aslında kendimizi, medeniyetimizi, ortak kültür ve edebiyatımızı tanımak demektir. Şehriyar’ın şiir dünyasında, düşüncesinde ve fikirlerinde, siyasi alanda bir araya gelmekte zorlanan coğrafyaları ve milletleri kültür, edebiyat, şiir ve bilim alanında tek yürek ve tek vücut halinde toplama fırsatını ve yeteneğini bulmaktayız. Bu da ortak kültür coğrafyamızda yaşayan insanların beklentilerine bir nebze su serpecektir.

Şehriyar gibi az bulunan insanları anmak, anlatmak ve anlamak yalnızca edebi ve bilimsel bir çerçevede kalmayıp insanlığa ışık tutmak ve yeni neslin yoluna yön vermek ve ufuklarını açmak demektir. Yeni neslin kültürümüzün yetiştirdiği hangi önemli şahsiyeti kendisine rol model alması gerektiğine de katkı sağlamaktır.

Bilindiği üzere yirminci yüzyılda Türkiye, Azerbaycan ve İran gibi ülkelerin yer aldığı Ortadoğu ve Kafkas coğrafyasında ve batı dünyasında Şehriyar, eserleri ve şiir dünyasına yönelik çeşitli düzeylerde birçok çalışma yapılmaktadır. Şehriyar’ın eserlerinin hem Türkçe hem de Farsça olması Türkiye’de onun eserleri, düşünce ve şiir dünyası hakkında birçok edebî ve bilimsel çalışma hazırlanmasına fırsat sağlamıştır.

Yakın dönemde Türkiye’deki üniversitelerde Şehriyar ve onun eserlerine, düşünce, sanat, edebiyat, dil ve şiir dünyasına yönelik yapılan akademik çalışmalar kesintisiz devam etmektedir. Yapılan bu çalışmalar günümüzde Türk akademisyenlerin Şehriyar ve eserlerine, onun düşünce, sanat, edebiyat, dil ve şiir dünyasına ilgisini ve bakışını da ortaya koymaktadır.

Ayrıca bu çalışmalar Şehriyar’ın ortak kültür, edebiyat, ahlâk, felsefe, dil ve benzeri alanlardaki etkisini yansıtması ve benzer yönlerini ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.

Prof. Dr. Ali TEMİZEL

Selçuk Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.