Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Yazarlıkta 50 yıl

A+A-

Konya’da Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı D. Mehmet Doğan’ın yazarlıkta ellinci yılı dolayısıyla bir panel düzenlendi.

Kılıçarslan Salonu’nda yapılan toplantıda TYB Konya Şubesi eski başkanlarından ve Konya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, TYB eski Genel Başkanlarından ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Yazar Fahri Tuna ile beraber, D. Mehmet Doğan hakkında konuştuk. Oturumun moderatörlüğünü bendeniz üstlendim.

Eskiden olsa, oturumu yönetme görevi denilirdi, şimdi biz de modaya uymuş olduk.

Mekânın güzelliğinden bahsetmek gerekir. Şehrin meydanında eski usulde binalar yapılmış. Türk evi örneklerinden küçük bir mahalle oluşmuş. Bu binaları sivil toplum kuruluşlarına tahsis etmişler. Emeği geçenleri tebrik etmek bir vazife.

*

Mehmet, Türkiye’de en çok kullanılan isim. Soyadı olarak alınan isimler arasında Doğan da ilk sıralarda yer aldığına göre, biri Mehmet Doğan diye seslense, neredeyse her sokakta en az bir kişi dönüp bakar. Belki bu yüzden, Mehmet ağabeyimizin ismi başında D bulunmaktadır; yanında noktasıyla beraber.

Ancak bu ‘D’ hangi ismin kısaltılmış halidir, pek bilen yok.

Durmuş, Derviş, Doktor ve Diğer gibi yakıştırmalar yapılsa, tahminler yürütülse de gerçek başka türlü.

Ahmet Köseoğlu, işte bu sırrı ifşa etti.

Nurettin Topçu şöyle söyler genç Mehmet Doğan’a: “Madem yazıların ‘Hareket’ dergisinde yayınlanacak, isminizin başına D. harfini koyalım. ‘Devrimci’ anlamında.”

*

D. Mehmet Doğan’ın “Dik Duran bir İnsan” olduğunu belirten Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç; ‘D’ harfinin kendisi tarafından zaman zaman ‘Diğer’ anlamına da kullandığını belirttikten sonra şöyle dedi: “Yazlığını bir tatil yeri olarak değil de denize bile girmeden ‘Yaz(ı)lık’ olarak kullanıyor ve her yıl bir eser ortaya koyuyor. Dik duruşlu bir insan, eleştirel bakışı keskindir. Eleştirilerini pervasızca yapabilir. Kendisine gelebilecek zararları önemsemeden doğru bildiğini karşısında kim olursa olsun sözünü sakınmaz. Bu yüzden saygın bir insandır. Mehmet Doğan’ı bu yönleriyle örnek almak gerekir. Mevki ve makama önem vermez. O, makamını ve saygınlığını kendi kişiliği ile elde etmiş rol model bir insandır. Yazarları ve şairleri de böyle görmek gerekir. Bana göre ‘Batılılaşma ihaneti’ kitabı Büyük Türkçe Sözlük’ten daha önemlidir. Zor zamanda böyle bir eseri yazıp yayınlamak yürek ister. D. Mehmet Doğan ile birlikte çalıştım, kendi yolunu kendi açan insan olarak tanımlayabilirim. Mehmet Âkif ve Nurettin Topçu’yu unutturmamak için çok gayret etmiştir.”

*

Son konuşmacı Fahri Tuna, Batılılaşma İhaneti’nden, yeni çıkan Söz Okyanusunda Yolculuk adlı kitabına kadar, kırk kitap yazan önemli bir yazar olduğunu ifade ederek, D. Mehmet Doğan’ı şöyle anlattı:

“Ağırbaşlıdır, kararlıdır, nettir, dik duruşludur, mücadelecidir ve korkusuzdur. Hayatının dört bölümü vardır: Ankara Kale, Anadolu, Rumeli ve Orta Asya bölümleri. Buraları adım adım takip eder. Ben ona ‘Yaşayan Google’ diyorum, ‘Yaşayan Lügât’ diyorum, ‘72 saat Çalışan Adam’ diyorum ve ‘Türkçenin En Çok Yakıştığı Adam’ diyorum.”

*

Aynı isme sahip diğer kişilerden ayırmak için isminin başına gelen o tek harf, zaman içinde farklı yorumlara da yol açtı.

Bazıları eleştiri boyutunu aşmıştı. Burada anmasak da olur.

Kendine sorulunca, şöyle söyler: “D’li Mehmet Doğan deyin…”

D’li demek zor değil ama ‘Deli’ oluverir bir yerde. Pek de yanlış sayılmaz.

Tek başına koca bir Türkçe Sözlük yazmaya girişmek ve bunu yıllar içinde sürekli geliştirmek, biraz da deli olmayı gerektirir.

*

Paneli dinlemeye gelen değerli misafirlere yazarın son kitabından armağan edildi.

Sonrasında ve öncesindeyse, şehri gezdik.

Konya’nın, her yıl biraz daha güzelleştiğini gördük.

Hele bir Konyanüma yapılmış ki, takdir etmemek insafsızlık olur.

Sille’de çay kahve içmeden, Konya mutfağının eşsiz yemekleriyle tanışmadan dönmek olmaz.

Biz bir de Mahalle Mektebi’ne gittik orada.

Mahalle Mektebi, Konya’da yayınlanan harika bir edebiyat dergisi.

Abdullah Harmancı, Ulvi Kubilay Dündar ve diğer arkadaşlar, ciddi bir emek veriyorlar. Çay da nefis.

İbrahim Dıvarcı, Atilla Yaramış, Duran Çetin, Hayri Erten, Caner Arabacı, Hüzeyme Yeşim Koçak ve pek çok değerli arkadaşlarla bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduk. Hepsine teşekkür borçluyuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.