Mustafa GÜDEN

Mustafa GÜDEN

Şehzadeler ve Şeyhülislamlar diyarına seyahat

A+A-

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ‘Yazılacak Çok Şeyimiz Var’ projesi kapsamında bu yıl üyeleri için Amasya ve Tokat gezisi düzenledi. Biz de, kaderin bugüne değin rotamıza kondurmadığı şehzadeler ve şeyhülislamlar beldelerini gezip görme fırsatını değerlendirmek üzere TYB kafilesine dâhil olduk. İyi de etmişiz.

 MUSTAFA GÜDEN

Evvelaşunu ifade etmeme izin verin; 1980’li, 90’lı yıllarda spor muhabirliği vesilesiyle iki hafta da bir çıktığımız seyahatler zevkli olmak bir yana adeta eziyete, işkenceye dönüşürdü. Mesela ne vakit yolumuz İstanbul’a düşse kıvrım kıvrım yolda başı ve sonu görünmeyen, önündeki aracı sollamak bir yana dura kalka ilerleyebilen trafik akışını düşündükçe insanın ayakları adeta geri geri giderdi. Keza incecik bir ip gibi uzayıp giden Ankara yolunda sollama yapmanın neredeyse imkânı olmaz, takıldığınız bir kamyon ya da tırın 

arkasında dakikalarca egzoz dumanına gark olurdunuz. Bu sıkıntıları yıllarca yaşadığımız için Konya-Amasya-Tokat seyahatimizin yüksek konforda geçtiğini söylememiz mümkün. Kulu makasını transit geçtiğimizden kimsenin haberi olmadı mesela.

TYB seyahatlerinde teypten şarkı-türkü dinlemek yerine ekiple sohbet tercih ediliyor ki çok güzel bir uygulamadır. Başkan Ahmet Köseoğlu, yanımda oturan İsmail Detseli’nin de sekreteryalığında herkesi tek tek mikrofona davet ederek sohbete dâhil olmalarını sağladı. Şiir okuyan da oldu, hikâye anlatan; Amasya’ya, Tokat’a dair tarihi ve kültürel bilgiler veren de oldu. Son raddede söz bize düşünce de “Herkes her şeyi anlattı bize de sözün ardı kaldı. Teneffüs mahiyetinde bir Karadeniz hatıramızı nakledelim” diyerek söze girip devam ettik:

“Sümela manastırından inip Maçka’da çayın kenarındaki ağaçların altında bizim için hazırlanan uzun masaya yerleştik.

Sol baştan itibaren bize gelinceye kadar bütün arkadaşlar örüntü şeklide mercimek-yayla çorbası sipariş etti. Sıra bana geldiğinde yöresel çorbaları sordum ve mısır çorbası istedim. Rahmetli İbrahim Şimşek kısa bir düşünceden sonra (Mustafa bey, kendime hayret ediyorum. Akşam evde yayla, sabah dükkânda mercimek içiyorum. Buralara kadar geldik yine mercimek diyoruz. Bak sen ne güzel mısır çorbası içiyorsun) diye hayıflandı. Ben de, siparişini değiştirmesini önerdim. İbrahim ağabey yüksek sesle siparişini değiştirirken masadaki herkes değişim kararı alıp benimle birlikte mısır çorbası içti. Ve seyahatin devamında arkadaşlar her öğün öncesinde bana (Ne yiyelim) diye sormaya başladılar. Size de peşinen tavsiye edeyim; mercimeği yaylayı Konya’ya dönünce içersiniz, oraların yöresel lezzetlerini tanımayı da ihmal etmeyin” diyerek sözü tamamladık.

Başkan Ahmet Köseoğlu 8-10 dakika sonra “Mustafa Güden’in çorba hatırası üzerine...” diyerek söze başlayınca dikkat kesildik: “Otellerin menüsünü kontrol ettik, yöresel yemek yok. Öğle yemeklerinde de herkesi serbest bıraktık ama şimdi Güden’in sözlerinden sonra bir karara vardık; Tokat’ta kebaplar benden…”

Böyle bir neşve-i muhabbet içinde, etrafında salkım söğütlerin oynaştığı Kızılırmak’ı da seyrederek Kırkıkale’ye vardık. TOKİ Hacıbey Camii’de Cuma namazını eda edip, o saate kadar Ankara’dan gelen şair yazar Vural Kaya’yı da buluşma yerinden aldıktan sonra Sungurlu’da bahçe güzelliğine eskiden aşina olduğumuz Mavi Ocak’ta soluklanarak yola devam ettik.

SULTANLAR MEKTEBİ AMASYA

Merzifon ufukta göründüğünde dönmekle bitmeyen bir kavşak turundan sonra Amasya güzergâhına yöneldik. Yol bugün için son demlerdeydi. Bu noktada şunu ifade etmekte yarar var; bölgenin mümbit topraklarında bu sene başaklar boy vermede, ayçiçekleri kelleye durmada zayıf kalmış.

Gün akşama dönerken iki yanı kesif dağlarla örülü, Yeşilırmak'ın iki yakasından, nehre doğru meyilli Amasya’ya vasıl olduk. Trafik tıkalı ama bir tek korna sesi yok! Aheste aheste ilerleyerek ırmak kıyısında durduk. AK Parti Amasya Milletvekili Hasan Çilez ve Ak Parti İl Başkanı Mehmet Akif Kesmekaya otobüsümüze gelerek ziyaretimizden duydukları memnuniyeti ifade edip “Keşke rezervasyon değil de bize bilgi verseydiniz. Sizi biz misafir etmek isterdik” diyerek sitemvari de bir duruş gösterdiler. Çilez’in aramızda bulunan TYB’nin en eski üyelerinden olan AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun’a gösterdiği ilgi ve hürmet ise ayrı bir paragrafı hak ediyordu.

Nehrin üzerindeki köprüyü geçip daracık yollardan kıvrıla kıvrıla karşı dağın tepesine doğru yol aldık. Otelimiz Vadideki şehre, karşı dağın zirvesindeki Amasya Kalesi ve böğründeki Kral Kaya Mezarlarına hâkim bir teras üzerindeydi. Gecenin sehere döndüğü saatlere kadar önümüzdeki canlı tabloyu seyretmekten kendimizi alamasak da yarına dingin uyanmak durumundaydık.

Kaynak: Mustafa Güden - Konya'nın Sesi Gazetesi - Şehzadeler ve Şeyhülislamlar diyarına seyahat - Mustafa Güden

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.